haset insana has bir duygudur bu sebeple, her yerde kendinden başkasının başarısını çekemeyen ve karalama yoluna başvuran birileri mutlaka vardır. karalanan kişi içinse bu deyim kullanılır.
ajdar anık'ın kendini savunurken kullanmaya başlamasıyla birlikte, cümlede geçen meyve metaforu üzerine sorgulamalara gitmeye sebep olan özdeyiş.
(bkz: üretim) ve (bkz: meyve)
(bkz: ağaç) ve (bkz: ajdar anık)
nereye çekseler oraya giden atasözüdür. ancak benim aklımın yettiği kısmı ile vurgulanan şey olgunluktur. yani;
bir : sen meyve verecek kadar büyümüşsün.
iki : meyve ağaçlarını boyu ağacın dallarına yetişmeyen küçük çocuklar taşlar.azcık anlayış.
düşünüyorum da buna benzer bir deyim acaba başka kültürlerde var mı? oralarda da artık iyi işler yapan insana gösterilen muameleden dolayı deyim oluşturacak kadar kesinlik kazanmış mıdır?
hayatın bir gereği olsa gerek, bir kanunu, iyi işleri yapmanın zor olmasının sebebi olsa gerek, iyiliği pahalandıran şey heralde taşlanmayı göze almak.
evet meyve veren ağaç taşlanır, taşlanmaya rağmen yeniden meyve verip yüzleri gülümsetmek önemli olan.
--spoiler--
Ağaç ne kadar verimliyse, onu taşlayan insanlar o kadar mutlu olur. daha sonra viii. Edward unvanıyla tahta geçen galler prensi de bu olaydan payına düşeni almıştı. Deniz harp okulunun dengi olan devonshiredeki darthmouth kolejinde öğrenim görüyordu. Henüz on dört yaşındaydı. Görevliler bir gün onu ağlarken buldu ve ne olduğunu sordular.
Prens ilk önce konuşmak istemedi, ama sonra gerçeği itiraf etti: öğrenciler onu pataklamıştı. Okulun komutanı onları topladı ve onlara prensin ne yaptığını öğrenmek istediğini söyledi. Başlarını eğip, gözleriyle ayak parmaklarını inceleyip biraz kem küm ettikten sonra öğrenciler sırf ileride kralın donanmasında bir subay olduklarında kralı pataklamıştık, diyebilmek için bu işe kalkıştıklarını itiraf ettiler!
Bu nedenle saldırıya uğrayıp eleştirildiğinizde, bunu yapanın, kendini önemli biri sanarak büyük keyif aldığı için bu işi yaptığını aklınızdan çıkarmayın. Çoğunlukla eleştirinin nedeni dikkati çekecek kadar büyük iş başarmanızdır. Pek çok kişi kendisinden daha iyi eğitim görmüş veya daha başarılı olan birini suçlayıp eleştirerek bundan tuhaf keyif alır.
Lisede psikoloji dersi sınavında irdelememiz buyrulan atasözü idi. Bu olaya meyveleri elde etmek için yapılan bir eylem olarak bakarak sıfır almıştım. Sanki türkçe bilmiyoruz, olaya farklı bakış açısı kattık diye cezalandırırldım.