bir teneffüste 4-5 tane yediğimiz halde, erir diye o kalabalık okul kantinine defalarca gidip taksit taksit aldığımız çocukluk fenomenimizdir. istediğin çeşidi kalmamışsa ''almıyorum.'' diye bir şey yoktur, çünkü hepsi güzeldir ve ''abi o zaman limonlu ver.'' dersin. derdik.
Mahallenin koca marketler arasında kalmış küçük bakkalından alırdık. 10 bin liraya, 25 bin liraya. Büyükleri 50 bin liraydı. O zaman paradan altı sıfır da atılmamıştı. Annelerimiz kızarlardı. Meybuz yediğimizi anlamasınlar diye meybuzdan sonra pembeleşen kırmızılaşan yeşeren sararan dilimizi evin dışındaki çeşmede yıkardık. Ne günlermiş.
bu maddeyi yemeyen sözlük yazarı burada tahlil yapma konusunda biraz eksiklik yaşayacağını düşünüyorum. vay be ne zamanlardı be şimdi magnumdan aşşağısı kurtarmıyor.
en son ilk okul 4.sınıf yaz tatilinde ankara da 250 liraya ( eminim 250 idi ) yediğim dönemin popüler meyve aromalı bir tür buzuydu o yıllarda çocukluktanmıdır nedir çok severdik.
ben şu bardaktakileri değilde, uzun çubuk olanları severdim, tam ortadan ikiye bölünüyordu. ben genelde portakallısını alırdım, ortadan ikiye ayırırdım. ayırdığım parçanın baş kısmını dişimle parçalar, sonra dişimi bastırıp, kendime doğru çekip ağzımda eritirdim. elimde max alacak para olsa bile, bir kere max alacağıma, birkaç kez meybuz alıp yerdim.
hep, biraz erimesine izin verdikten sonra yediğim, nice iddialı sokak maçına ödül olmuş, bakkal amcanın dondurma dolabındaki en ucuz ürün olan, çubuk şeklinde, muhtelif meyve aromalı buz.
hafif eridikten ve buzları mideye indirdikten sonra alt kısmında suyu kalırdı. akabinde afiyetle onu da mideye indirirdik.
birde meybuz kabının içine kola koyup, buzluğa atardım ve kendi imalatımı yapardım.
kan ter içine oyananan mahalle maçları, misket müsabakaları gibi türlü türlü oyunlar sonrasında veyahut akabinde bakkala koşulup ucuz olduğu için tercih edilen sağlıksız ama değişik ve güzel tadı olandı.
birden bire aklıma geldi gece gece. çok zaman geçmiş, hey gidi hey.
çocukluğun unutulmazlarındandır.
Mahallemize Almanya'dan tatile gelen komşularımızdan birinin kızı her geldiğinde mahallenin çocuklarına meybuz ısmarlardı. *
bildiğin boyalı, şekerli suyun küçük poşetlerde dondurulup satıldığı, çocukluğumuzun unutulmaz lezzeti. insana eski günleri hatırlattığı gibi, hey gidi günler dedirir.
ilkokul yıllarımda okulun bahçesinde yapılan maçtan sonra kan ter içinde kalınmıştır ve bir arkadaşla serinlemek amaçlı meybuz alınmaya gidilmiştir..bardakta olan o zamanın parasıyla 100.000 lira, küçükleri ise 50.000 liradır.. o anda ne amaçla sorduğunu hala bilmememle birlikte arkadaşın yaran sorusu..
arkadaş - 50'lik meybuz kaç para ?
bakkalcı - neyyy!