magnum parası ile 10 tane meybuz alacağını bilen akıllı çocuktur. hep kıskanırdım böyle tipleri. ama annemim sözleri hala kulaklarımda;
- öyle boyalı şeylere para verme!!!
cimri aile çocuğudur. ailesi pahalı şeylerin geçici tadlarının olduğunu, yendikten sonra fakir kalma korkusu yaşatacağını aşılamıştır. meyvuz gibi ucuz, sağlıksız ve kalitesiz ürünlerin ise ikame olarak kullanılabileceğini ve böylece az para harcayarak aynı serinliğin hissedileceğini aşılamıştır.
çocuklar hep luzumsuz gereksiz vede zararlı şeylere heves ederler ondandır, en kral bisküvi-gofret-çikilata alayım dersin o ya sakız yada cips ister, her gün başımızdaki dert... tatlı belalarımız bizim.
meyve tadını süt tadına tercih eden değildir sadece, bu çocuk çok daha önemlidir. aslında bu sempatik ve tercihlerinin bilincindeki çocuk, büyüdüğünde de "başkaları istiyor ve hep öyle yapıyorlar" diye düğün salonlarına kişi başı 60 dolar vermez mesela, başkalarının beğendiklerini beğenmek ve yemek zorunda olduğunu kabullenmez, toplumun kendisini "daha çok para kazanınca alması gerekenler öğretilmiş bir robot"a dönüştürmesini reddeder ve mutluluğa giden yolun kapısını aralar.
bu çocuğu bu yüzden seviyorum; kendi isteklerini, başkalarının beğenilerinin çokluğuna ve paraya endekslemeyecek kadar akıllı olduğundan.
ağzının tadını bilen, akıllı bir birey olacak, arz-talep dengesi nedir öğrenmiş, pahalı olduğu için bir şeyi sevmek zorunda olmadığının bilincine de varmış, olgun çocuk.