mevzu hadis

entry3 galeri0
    1.
  1. hz. muhammed' in ağzından uydurulan yalan hadislerdir.
    0 ...
  2. 2.
  3. kütübi sitte'de bile bolca bulunan hadislerdir.
    1 ...
  4. 3.
  5. Mevzu Hadis; hz. muhammed'e yalan söylenerek, isnâd edilmiş; söz, fiil veya takrir yahut da vasıftır.

    ibnu’s-Salah, mevzu hadisi şöyle tanımlar:
    “O, uydurulan hadis demektir. Bil ki uydurulmuş hadis zayıf hadislerin en şerlisidir. Bunu rivayet etmek hiç kimseye hiçbir durumda helâl değildir. Ancak ma’nâsını bilip bununla ilgili bilgiyi rivayetle zikretmek müstesnadır. Bunun hilafına olan diğer zayıf hadislerin kimi, bâtınında doğruluk imkânı taşıdığı için, terğib ve terhib konusunda rivayet edilmesi caizdir.”

    ibn Kesir, ;
    “Hiçbir insana mevzu hadisi rivayet etmenin caiz olmadığını; bunun ancak mevzu olanı -beyan edip- kınamak için, halkın cahillerine ve bir şey bilmeyenlere ve bunu duyduğunda aldanacak olanları uyarmak içinse caizdir” der.
    “Mevzu hadisler; ya onu uyduranın ikrarı (söz ve hal ile), ya lafızlarının kırık olması, ya ma’nâsının bozuk olması, ya da fahiş bir aşırılık yahut da kitap ve sahih sünnette olana açık bir şekilde muhalefet etmesiyle bilinir.”

    ibn Dıhye, lügâtte “mevzu” kavramının “eklenen” anlamına geldiğini söyler. Misal olarak; falanca kimse, falanca adına bunu uydurdu, yani ona ait olmayanı ona yamadı denir. Vad’ kelimesi aynı zamanda düşünme ve bir yerden alıp bir yere koyma anlamına da gelir.

    en-Nevevî, mevzu hadis için:
    “O, yapay olarak uydurulan ve zayıf hadisin en kötüsüdür. Bilindiği halde rivayeti ne ma’nâ ile olursa olsun haramdır, ancak bunu beyan etmek -bundan- müstesnadır.”

    ibn Kesir, hadis uyduranları tasnif ederken şöyle der:
    “Hadis uyduranların başında zındıklar, sonra iyi bir şey yaptıklarını sanan abidler gelir. Bunlar amellerin faziletleri hakkında bu amellere insanları teşvik edip sakındırmak iç in hadis uydururlar ki, insanlar bununla amel etsinler. Bunların bir kısmı Kerramiye Mezhebi ve diğerleridir. Onlar hadis uyduranların en kötüleridir. Bunun sebebi de onların salih hallerine aldanıp bakan birçok insanın onlara aldanmasıyla -dinde- birçok zararın meydana gelmesidir. Böylece insanlar, onlar rivayet ettiklerinde -sözlerinde- sadık zannederek onlara aldanırlar. Onlar bu konuda yalancıların hepsinden daha şerlidirler. Hadis imamlarının hepsi, onların yaptıklarını kınamışlardır. [Hadis âlimleri] onların adlarını kitaplarına kaydetmekle, onların dünyada -büyük bir- ayıplanma, ahirette de yaptıklarının karşılığı olarak cehennemde aşağılanmışlıklarına şahidlik etmişlerdir. Zira hz. muhammed, "Kim benim adıma bilerek yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın" demiştir, bu hadis de mütevatirdir."

    ibnu’l-Cevzî, (el-Mevduat’ta) mevzu hadislerle ilgili şöyle der:

    “Hadisin isnâdının tamamı sikâ olurken; hadis, uydurma, maklûb ya da tedlise karışmış olabilir. Bu, uydurma hadiste en zor durumdur. Bunu ancak ‘nakl’ ehli olan âlimler bilebilir. Bunu da iki yolla bilirler. :
    Birincisi: Zındıkların veya yalancıların bazıları uydurdukları hadisi, ‘sika’ olan bazı âlimlerin hadislerinin arasına yerleştirirler. O da -gaflette- bulunarak onu kendi hadisi zannederek gönül rahatlığıyla rivayet eder. Seleften birçokları bu belâya müptela olmuşlardır.
    ikincisi: Hadisi rivayet edenin kötü niyetli olup bazı zayıflardan ve yalancılardan zamanına yetiştikleri herhangi bir âlimden hadis işitip, bu hadisi kendisinden işittiği kişinin adını anmayıp düşürerek, yerine yeni bir isim koyması.”

    Mustafa es-Sıbaî hadis uydurmanın ardındaki sebepleri şöyle sıralar:
    1. Siyasî ayrılıklar,
    2. Zındıklık
    3. Bir ırka, kabileye, dile, beldeye veya imama beslenen taassup,
    4. Kıssacılık ve vaizcilik,
    5. Fıkhî ve kelamî ihtilaflar,
    6. Dini bilmeden hayrı istemek uğruna hadis uydurmak,
    7. Sultanlara ve Emirlere yaklaşmak için onların hevâsına uyarak hadis uydurmak.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük