bir kez daha yorulmuştu. gözlerinin altındaki bilge çizgiler, yorgunluğundan olacak, biraz morarmıştı. dışarıda elini kolunu sallayıp dolaşan demagoji meraklısı açgözlülerin aksine, yolun bir yerinde saplanıp kalmamıştı, onun aradığı bir şeyler vardı. kahkahasını saklamayı öğrenmişti, gözlerindeki ışıltı gün geçtikçe güçlenirken, hazinesinin hala ne kadar büyük olduğunu biliyordu. arapça, farsça kelimelere sığınıp bilgeyim diye geçinenlerin ötesinde, onda gerçek bilgelerin sessizliği vardı ama o ağzını açınca boş konuşmaz, mutlaka bir anlama hayat verirdi.
çevresindeki her şey bulanıklaşıyor, gözleri ağrıyordu. ama içindeki bilgi sevgisi, merakı dinmiyor, okumaya ve yazmaya devam ediyordu. dünya bir gün kelime oyunun arkasına sığınan düzenbazları fırlatacak ve onun gibi asillere merkezinde yer verecekti. gülümsedi, bunun bilinciyle, kalemini eline aldı. üstü çizilecek daha çok yalan vardı.
tanım: açgözlülerin ülkesinde bilgenin anlamına yakışan adam.
bir kez daha yorulmuştu. gözlerinin altındaki morluklar günlerce uyumadığının habercisiydi. dışarıda elini kolunu sallayıp dolaşan karı-kız hastası zengin piçlerinin aksine, koltuğuna saplanıp kalmıştı, onun aradığı bir şeyler vardı. iniltilerini saklamayı öğrenmişti, gözlerindeki ışıltı gün geçtikçe sönerken, hazinesinin hala elinde olduğunu biliyordu. mature, teen hatunlara sığınıp playboyum diye geçinenlerin aksine, onda gerçek osbircinin sessizliği vardı ama o ağzını açınca boş konuşmaz "bana porno bulun lan!" demezdi. pornoya anlam yüklerdi.
çevresindeki her şey bulanıklaşıyor, gözleri ağrıyordu. ama içineki osbir sevgisi, merakı dinmiyor, osbire ve pornoya devam ediyordu. dünya bir gün karı-kız peşinde koşan playboyları fırlatacak ve onun gibi asil osbircilere merkezinde yer verecekti. o merkezde dev ekran ve dev bir porno arşivi vardı. gülümsedi, bunun bilinciyle elindeki bedri baykam mendilini çöpe fırlattı. daha izlenecek çok porno vardı.
tanım: playboyların ülkesinde osbirin asilliğini yaşatan yüce insan.
bir kez daha yorulmuştu. gözlerinin altındaki torbalar yaşının izlerini taşıyordu. dışarıda gülüp kızlarla fink atan gençlerin aksine alabildiğine isteksiz ve ihtiyar hissediyordu kendisini. ölmüş eşşeği diriltebilecek güçte taş hatunlar yanından geçerken o titreyen dizlerine derman bulabilmek için bastonuna dahada bir yükleniyordu.
çevresindeki her şey bulanıklaşıyor, gözleri artık sadece geceyle gündüzü ayrıt edecek kadar görüyordu. ama içindeki eski günlere dair hatun sevgisi arada kabarmıyor değildi. bazen malafatı yokluyor fakat bir ölü kadar kıpırtısız duran ve artık sadce işemeye yarayan aleti karşısında ölüme dahada yaklaşıp mezarı ister hale gelişine acıyordu.
--spoiler--
Mevtai:
BAşardııımm!!!
Mevtai:
Evet başardım :x
Mevtai:
hani diyordum ya ben emoları severim ama benle konuşurken q kullanmayı filan yasaklıyorum diye
Mevtai:
bir tanesi yazısını düzeltti
ve
Mevtai:
giyimini değiştirdi
Mevtai:
hanım hanımcık olmuş
--spoiler--