sadece allah'a has sıfatı kendisine yakıştıracak kadar cahil birisi. mevlana kelimesi bakara suresinde amenerrasulü diye bilinen 285 ve 286 numaralı ayetlerde geçer.
"ente mevlana" der. sizin allahtan başka hiç bir mevlanız yoktur anlamındadır. neymiş? mevlana sadece allahmış. kulun ne haddine mevlana olmak?
Kendisi her ne kadar türk diye bilinse de iranlıdır. Buna karşı gelenler, her zaman olmuştur. Olacaktır da...
"O dönem edebiyatında ortaya koyulan yapıt hangi dilde yazılmışa, o yapıtı ortaya koyan kişi o dile sahip olunan ırktandır." diye bir gerçek vardır. Kimisi bunun doğru olmadığını, bu görüşün günümüz koşullarıyla kıyaslandığı için yanlış birtakım sonuçlar verdiğini savunur.
Fakat bu karşı geliş, mevlana'nın Bütün yapıtlarını farsça yazdığı gerçeğini değiştirmez.
Babasının aksine oğlu sultan veled, tüm yapıtlarını türkçe yazmıştır. Ayrıca mevlevi tarikatının kurucusu mevlana değil sultan veled'tir.
Allah der ki;
Kimi benden çok seversen onu senden alırım.
Ve ekler;
Onsuz yaşayamam deme, seni onsuz da yaşatırım.
Ve mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur,
Sabır taşar,
Canından saydığın yar bile bir gün el olur.
Aklın şaşar, dostun düşmana dönüşür.
Düşman kalkar dostun olur.
Öyle garip bir dünya,
Olmaz dediğin ne varsa olur.
Düşmem dersin düşersin.
Şaşmam dersin şaşarsın.
En garibi de budur ya;
Öldüm der durur yine de yaşarsın...
Sevmediğim bir mürittir. Allahla bir olmak diye saçmalar. Özlü sözlere gelince. Onların çoğu rumiye ait değildir. Özlü söz yazıp, altına bu müritin ismini imza diye basıyorlar.
Muhafazakâr bir insan olmadığım gibi kendisini ve dahi çoğu tasavvuf ehlini sevmem. Zaten benim sevmeme ihtiyaçları yok.
Türkiye ye islamın çarpık bir modelini monte eden adamlar bunlardır. Kısmen eylem bakımından zararsız ancak düşünsel anlamda leş olanı.
Bakmayın siz bazı sarıklı abilerin mevlana yı seviyor gibi yaptığına onlarda pek sevmez. Seslerini çıkarmıyor oluşları mevlana nın çok kullanışlı argümanlar sunuyor olmasından dolayıdır.
allah, der ki; kimi benden çok seversen onu senden alırım... ve ekler , o'nsuz yaşayamam deme, seni o'nsuz da yaşatırım... ve mevsimler geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar, canından saydığın yar bile bir gün el olur..
aklın şaşar, dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dost olur, öyle garip bir dünya işte.. olmaz dediğin ne varsa hepsi olur..
düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın.. en garibi de budur ya, öldüm der durur, yine de yaşarsın.
cümlelerine sahip şahsiyet. belki de yaşama ve aşka dair en güzel tespitlerden birisidir bu.
dinimiz, rengimiz, ırkımız ne olursa olsun bu tespit evrenseldir...
"allah, der ki; kimi benden çok seversen onu senden alırım... ve ekler , o'nsuz yaşayamam deme, seni o'nsuz da yaşatırım... ve mevsimler geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar, canından saydığın yar bile bir gün el olur.. aklın şaşar, dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dost olur, öyle garip bir dünya işte.. olmaz dediğin ne varsa hepsi olur.. düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın.. en garibi de budur ya, öldüm der durur, yine de yaşarsın."
şu adama ısınamayan bir tek benim sanırım. Bir de babam.Öncelikle bu "Ne olursan ol yine gel" lafının mevlana ya değil, Orta asyalı ünlü sufi Ebu Said Ebu'l Hayr'a ait olduğunu belirteyim.Zira "Ne olursan ol,yine gel" diyen birinin gayr-i müslimlere bakış açısın sunni fıkıha dayanması mümkün müdür? hitap ettiği kitlenin üst kültür olması,yıllarca anadolu topraklarında yaşamış olmasına rağmen eserlerinin tümüne yakının farsça olması,eserlerinde Allah'tan vahiy aldığına dair söylemleri,bunun yanında bariz müstehcenlik ve moğol istilasındaki şüpheli davranışları ( moğol ajanı olduğuna dair söylentilere yol açmıştır) çelişki üstüne çelişki yaratmasına rağmen biz hala onu göklere çıkartıyoruz.