beytepe yurtlarında şarabın, votkanın, biranın iyice haddini aştığı, oluk oluk aktıgı bir cuma gecesi sabaha karşı 5 sularında adı geçmiştir. zumm olanlardan birisi "herkes dötcüymüş, angela merkel, stalin, hitler, mao, demir lady, mevlana, demirci kawa, adam smith , fettoş, doğu perinçek" diyerek kurduğu dangalakça cümlede mevlana ismini kullanma delaletinede düşmüştür. durum tepkiyle karşılansada tepki sadece kusmak cihetinde olmuştur.
şems tebrizi hazretlerinin müstesna talebelerinin en kıymetlisi olma şerefine ermiş olan, aslen konyalı olmayan ama gönlünü ve kalbini konyaya bahşeyleyen müstesna bir ilim, bilim,sanat adamı olmakla beraber Allah dostlarından sayılmaktadır.
halen huzur içinde konyanın merkezindeki kabristanında ebedi ikametgahını şereflendirmektedir, yıl içinde milyonlarca ziyaretci huzuruna çıkıp dualar etmektedir.
Büyük evliyalardandır. Kendisinden söz ederken Hazreti mevlana demek gerekir. *Yaşayışı tamamen Peygamber efendimizin (s.a.v.) sünnetine uygun olup, sünnetten kıl kadar bile sapmamıştır. Henüz beş yaşında iken nefsini alt etmiş, onu öldürmüştür. Buna rağmen tüm ibadetlerini eksiksiz olarak yapmaya devam etmiştir. Babası SULTÂN-ÜL ULEMÂBAHÂEDDÎN VELED ( Kaddesallahu Sırrahulaziz )dir. Her yönde babasını geçtiğini; geçeceğini babası belirtmişken böyle bir Alimi, ışığı, kulaktan dolma bilgilerle sırf lakırdı olsun diye mc donald s kültürüne alet etmeye çalışmak vicdansızlıkdır.
Mevlana hazretlerinin kıldığı namazlardan bahsedilmez, tuttuğu oruçlardan bahsedilmez, peygamber ( Sallahu aleyhi vesellem ) aşkından bahsedilmez, Alah vetekaddes hazretlerine olan aşkından sevgisinden bahsedilmez; ya neyden bahsedilir ? Haşa cinsi iftiralardan. Bir de hoşgörü de hoşgörü. Mevlana hazretleri ne olursan ol gel dememiştir. Bu söz Ebu Said Ebu l Hayr hazretlerine ait bir sözdür. Ama o yüce söz bile çarpıtılmıştır. Ne olursan ol gel değil, tevbe et de geldir. Tevbe et, pişman ol da geldir.
Sünnet den kıl kadar sapmamış olduğu bilinen bu evliya zat ı ( haşa ) kendi günahına ortak etmek isteyenler de yok değil. Kendi içtiği içkiye dayanak olarak tasavvuf ehlini göstermek de başka bir ayıptır. ( daha kaba konuşmak istemiyorum )Böyle bir zat ın harama el uzattığını düşünmek nasıl bir anlayış nasıl bir inançtır ? Öyle bir insan ki akşam başladığı namazı sabah bitiriyor, sevenleri alnını secdeden ayırmak için sıcak su döküp buzdan yüzünü arındırıyorlar. Ayak tabanları kan revan içerisinde kalıyor. Günlerce kapandığı çile odasından hiç bir of demeden huşu içerisinde gülerek çıkıyor. Günlerce, dikkatinizi çekerim günlerce sema da kalabiliyor. Ne için ? Allah'ü azimü şan ın rızası için sevgisi için. Şimdi bir kaç kendini bilmez de çıkıp abuk sabuk saçma sapan şeyler söylüyorlar. Neymiş efendim şarap severmiş, neymiş efendim Şems i Tebriz i hazretleriyle aşk yaşıyorlarmış. Tabi cahil adam ! Aklın başka türlü aşk a çalışmaz ise böyle saçmalarsın.
her gün bir yerden göçmek ne iyi,
her gün bir yere konmak ne güzel,
bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.
dünle beraber gitti cancağızım;
ne kadar söz varsa düne ait,
şimdi yeni şeyler söylemek lazım.
Konya''lı olmama rağmen nefret etme derecesine geldiğim isim. Zira Konya'da yaşayanlar bilir. Bu büyük filozof'un ismini her yerde görüsünüz. Tramvay, Köprüler vs. Mesnevi'yi okumamış bir adam Konya'dan geçerken kitabı ezberleyebilir.
hemşehrisi olduğu halde misyonunu anlamamış/anlayamamış bünyeciklerin kendisinden nefret etme derecesine geldiği yüce şahsiyet. nedenleri ilginçtir, her caddede her sokakta isminin geçmesi... bulunduğum şehrin annesine ev sahipliği yapıyor olması bile grur verici.*
bizim efendimiz. *
kör cehalet çirkefleştirir insanları,suskunluğum asaletimdendir,
her lafa verecek cevabım var
lakin bir lafa bakarım laf mı diye
bir de söyleyene bakarım adam mı diye.
"ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
olur ya...
kalp durur...
akıl unutur...
ben dostlarımı ruhumla severim.
o ne durur, ne de unutur ..."
