bugün

Öyle Ucuz Değil Gül Koklamak... Gül Tutan Ele Diken Batmalı...Bir Aşka Gönül Veren.O Aşkın Kapısında Yatmalı.
güvendiğiniz dağlara karlar yağdığında en güzel çare,
dağ ile karı başbaşa bırakmaktır.
gün gelip karlar eridiğinde; dağ yolunuzu gözleyince
en güzel cevap, başka bir dağdan selam yollamaktır.
AŞK,DAVAYA BENZER,CEFA ÇEKMEK DE ŞAHiDE:ŞAHiDiN YOKSA DAVAYI KAZANAMAZSIN.
"bektaş ile ilişkiye girdğimiz doğrudur."
eğer torunlarında akıl varsa mevlananın tüm sözlerinin, hapşuruğunun, tıksırığının telif hakkını falan alsınlar. facebook 'da bu adamın sözlerini paylaşanlardan x2 ücret alsınlar. yeter amına koyüm.
Çekemeyenlerden birisi; Mevlana Hazretleri'ne :" Sen ne biçim Müslümansın, dinin de bi izzeti şerefi var...!! Müslümana gel, Yahudi'ye gel, Mecusi'ye gel tövbeni bozsan yine gel..olur mu öyle şeyy..!!" mealinde uzunca bir mektup yazmış..
Mevlana Hazretleri mektubu sabırla okumuş ve arkasına şu cümleyi yazarak sahibine geri göndermiş : "Sen de gel.."
Göz iki, kulak iki, ağzımız ise tektir. Çok görüp, çok dinleyip, az konuşmak gerekir.
boş başak dik durur. en sevdiğim söz. ne kadar buğday doluysa o kadar eğilir. tıpkı insan gibi, ne kadar boş insan varsa hepsinin burnu havada.
boş başak dik durur. en sevdiğim söz. ne kadar buğday doluysa o kadar eğilir. tıpkı insan gibi, ne kadar boş insan varsa hepsinin burnu havada.
Madem ki kendinde bir dert veya pişmanlık hissediyorsun; bu, Allah’ın sana olan yardımının ve sevgisinin bir delilidir.
Hayat Leyla'yla geçer ama
Gönül her zaman Mevla'yi seçer
Leyla belki bırakıp gider ama
Ne biz Mevla'dan ne de 'O' bizden Vazgeçer.
Söküklerini dik sözlerinin, dilini kalbine yanaştır; dilinle söylediğini kalbinlede söyle. Kalbinden geçmeyeni diline değdirme.
Aya öfkelenmişim ben,
işte böyle kapkaranlık bir gece olmuşum.
Padişaha kızmışım,
çırılçıplak bir yoksul olmuşum.

Güzeller sıltanı gel demiş,
evine çağırmış beni.
Ben bir yolunu bulmuşum,
yola baş kaldırmışım.

Sevgilim baş çeker, naz ederse,
gamlara atar, kararsız korsa beni,
bir kez olsun ah demem, inad için.
Ah'a da kızmışım ben.

Bir bakarsın altınla aldatırlar beni o.
Bir bakarsın şanla şerefle aldatırlar beni.
Oysa altın falan istemiş değilim ondan,
şanla şerefe hele çoktan boş vermişim.

Ben bir demirim,
mıknatıstan kaçıyorum.
Bir saman çöpüyüm ben,
mıknatıslara yan çizmişim.

Ben öyle bir zerreyim ki,
bütün âleme isyan etmişim.
Havaya, toprağa isyan etmişim,
Ateşe, suya isyan etmişim.
Altı yöne isyan etmişim.
Beş duyuya isyan etmişim.

Hava, toprak, ateş, su da neymiş ki,
altı yön de neymiş,
beş duyu da ne.
Benim için hiç bir şey umurumda değil.
son günlerde nerede bir aşağılık varsa onun ağzında.
Kusur bulmak için bakma birine bulmak için bakarsan bulursun, kusuru örtmeyi marifet edin kendine işte o zaman kusursuz olursun.
allah der ki; kimi benden çok seversen onu senden alırım. ve ekler: "onsuz yaşayamam" deme, seni onsuz da yaşatırım.

ve mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar, canından saydığın yar bile bir gün el olur, aklın şaşar. dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dost olur, öyle garip bir dünya. olmaz dediğin ne varsa hepsi olur.
"düşmem" dersin düşersin. "şaşmam" dersin şaşarsın. en garibi de budur ya, "öldüm" der durur yine de yaşarsın.
aşk geldi, kan gibi ,
damarlarıma derime doldu.
beni benden aldı,
varlığımı sevgiliye doldurdu.
kısaca;
bana benden kalan bir ad;
ancak ötesi hep 'o' . *
saadet zamanı: avluya doğru oturmuşuz, sen ve ben
endamımız çift, suretimiz çift, ruhumuz tek, sen ve ben
bulandıran palavralardan azade, gamsız bir keyif, sen ve ben
sen ve ben, ne sen varsın ne de ben, bir olmuşuz aşk elinden.
dilsiz dudaksız sözler söyleyeceğim sana,
bir şeyler anlatacağım , bütün kulaklardan gizli,
ve herkesin orta yerinde konuşsam da,
senden başka duyan olmayacak söylediklerimi.
aşk, her şeydedir ama hiçbir şeyde görünmez.
bir "hamuş" bahsi vardır ki anlayana destandır.

bu arada bunlar her geçen gün artan sözlerdir. *

(bkz: kulaktan kulağa\ da eklemeler)
(bkz: yatcaz kalkcaz hooop ordayım / mevlana)
"avluya doğru oturmuşuz,
sen ve ben
endamımız çift,
sûretimiz çift,
rûhumuz tek,
sen ve ben,
bulandıran palavralardan âzâde,
gamsız bir keyif,
sen ve ben sen ve ben,
ne sen varsın ne de ben, bir olmuşuz aşk elinden " .
"Edepli edebinden susar, edepsiz de ben susturdum zanneder."

Mevlana
"insanların ayıplarıyla meşgul olan, kendi ayıplarını görmez."
"Karga, gül bahçesinde gezmekle bülbül olmaz..."

Hz. Mevlana