mevlana'nın islamı, peygamberin öğütlerini ve tasavvufu tek yol gösterici olarak belirtip; felsefeyi, bilinmeyenle uğraşma çabası, kibrin yansıması olarak görmesidir. "mevlana'nın felsefesi" diye söze başlamak bu durumda hatalıdır.
kendisi: "sözde, bir şeyi inkar etmek, bir şeyi ispat etmek içindir. inkarı bırak da söze ispattan başla. "bu değil, o değil"i bırak da var olanı konuş. yok'u bırak da var olana tap"(Mesnevi, C.6, s.53) demiştir.