bugünlerde, "az okumasına rağmen çok bilmiş" kimi yeni yetmelerin ve "aykırı duruş müptelası, ilgi fakiri" akademisyenlerin dile getirdikleri "mevlana'nın moğol ajanı" olması meselesinin farklı bir ifadesi.
sorun, bir aşk ehlinden cenk görememektir. oysa gerek fıh-i mafih gerekse de divan-ı kebir dikkatle incelense, mevlana'nın moğol istilası karşısındaki tavrı da net olarak görülür.
misallerle açıklamak yerine, konuyu meraklısının okuma zevkine bırakıyor, genel kanımı söylemekle yetiniyorum.
hz. mevlana, moğol istilası sırasında moğolları net bir şekilde "düşman" ve "kafir" olarak nitelemiştir. bu zulmün muhakkak bir gün biteceğini, hatta moğolların da bu dinin savunucusu olacağını ima etmiştir. zulüm içindeki halka umut aşılamış, yol göstermiştir.
kimi hayalperestler, atına atlayıp moğollarla yalın kılıç savaşmayan mevlana'ya boylarını aşan hakaretler edebilirler. tarihin garip cilvesi, mesela o akademisyenlere "çekiç güç"ü, "pkk"yı, "incirlik üssü"nü vebal olarak yükler.
işkembeden sallamak kolay ağam paşam, işkembeden sallamak kolay...