mevlana müşriktir

entry43 galeri5
    1.
  1. asıl ismiyle celaleddin rumi. kim bu herife ''mevlana'' demişse yazıklar olsun gerçekten. apaçık şirk ifadesidir bir insana ''mevlana'' demek. çünkü “mevlana” (sahibimiz) demektir. ve sadece allah için kullanılması gereken “mevlana” (sahibimiz) sıfatı yakıştırılan, allah dostu olduğunu iddia eden bu adamın 'mesnevi' isimli kitabı hezeyanlar ve şirk ifadeleriyle doludur. bakınız önsözünden bir kesit göstereyim size;

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1030811/ +

    "mesnevi, alemlerin rabbi'nden inmedir" - mevlana

    sırf bu sözü bile bu adamın ne denli bir sahtekar olduğunu anlamanız için yeterlidir ama bu kadarla da yetinmeyeceğim, bildiğim tüm hezeyanlarını buraya yazacağım. malum birden fazla foto atamıyoruz buraya amına koyim. bu da sözlük yönetimine bir sitemim olsun. ben cild, beyit ve sayfa numaralarını vericem, isteyen gidip de kontrol edebilir;

    2. cild
    eşcinsellik:
    3155.-3160. beyitler 137-138. sf.

    4. cild
    allah’tan vahiy aliyorum:
    1850-1855. beyitler sf. 151
    2245. beyit sf.178
    ayrıca bknz. sf. 326

    müstehcen fikra:
    bir kadın’ın kocasının önünde aşığıyla oynaşmak istemesi
    3545-3550. beyitler sf. 283

    5. cild
    kabak hikayesi:
    bir hanımefendi, bir hizmetçi ve bir eşek… ihtirasın acı sonuçları…
    1335-1420. beyitler 112-118.sf

    oğlanci hikayesi:
    bir adam ve birlikte olduğu oğlanla sohbeti…
    2497-2515. beyitler 205-207.sf

    cuha’nin kadin kiliğina girmesi hikayesi:
    mesnevi kahramanı cuha’nın kadın kılığına girip hamamda bir kadına cinsel organını elletmesi…
    3340-3425. beyitler 272-273.sf

    kadinin eşeğe imrenmesi hikayesi:
    bir kadının eşeklerin çiftleşmelerini izleyip eşeği arzulamasının öyküsü…
    3390-3395. beyitler 277.sf

    baba ile kizi arasinda cinsel ilişki üzerine bir sohbet:
    3716-3736. beyitler 302-304.sf

    bir cariyenin yolda köleyle evde sultanla maceralari:
    3831-4025. beyitler 312-326.sf

    daha var ama siktir et, bu müşrik için ellerimi yormaya bile değmez, sanılanın aksine bu herifin islam ile alakası yoktur, kendisi islam kisvesi altında binbir türlü hezeyanını müslümanlara kakalamıştır...
    10 ...
  2. 2.
  3. Mesnevi'nin bir başka beyitinde aynen şu ifadeler geçer:
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1030816/+

    Tanım: Müşrik.
    4 ...
  4. 3.
  5. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1030820/+

    Önsözün bu kısmında Mevlana, kendi yazdığı Mesnevi'ye övgüler dizer. Ve ne ilginçtir ki burada Mevlana'nın Mesnevi'yi övmek için kullandığı cümleler, Kuran ayetleridir. Yani Allah'ın Kuran için kullandığı tabirleri, Mevlana birebir olarak kendi Mesnevi'si için kullanır.

    Mesela yukarıda Mevlana "Mesnevi'ye temiz kişilerden başkası el değdiremez" der, Allah ise Vakia suresinin 79. ayetinde "Kuran'a temiz kişilerden başkası el değdiremez" der.

    Mevlana "Batıl, Mesnevi'nin önünden ve arkasından yol bulamaz" der, Allah ise Fussilet suresinin 42. ayetinde "Bâtıl, Kuran'a ne önünden gelebilir ne de arkasından" der.

    Mevlana "Mesnevi gönüllerin şifasıdır" der, oysa Allah isra suresinin 82. ayetinde "Kuran'ı, inananlar için bir şifa ve rahmet olarak indirdik." der.

    Mevlana "Mesnevi, alemlerin Rabbinin ilhamıyla hayır sahibi katiplerin elleriyle yazılmıştır" der, Allah ise Abese suresi 13-16. ayetlerde Kuran'ın hayırlı katiplerin elleriyle yazıldığını söyler.

    Uzatmaya gerek yok sanırım, yukarıdaki cümlelerin neredeyse hepsi Kuran ayetleridir. Mevlana, kendi yazdığı Mesnevi'ye Kuran'ın sıfatlarını yükler. E tabi, adam açık seçik Allah tarafından indirildiğini söyledi zaten Mesnevi'nin, ya ne olacağıdı?

    Bir kişinin kendi yazdığı kitap için "bunu Allah indirdi" ifadesini kullanması ne demektir biliyor musun? "Hoşgeldiniz yeni dine" demektir. Bunun lamı cimi yok.

    Peki Kuran bu durum için ne der? Doğal olarak şunu der: "Yazıklar olsun o kişilere ki, Kitap'ı kendi elleriyle yazarlar da sonra onunla basit bir karşılık satın alsınlar diye 'işte bu, Allah katındandır!' derler. Vay haline onların, ellerinin yazdıkları yüzünden! Vay haline onların, kazanıp durdukları yüzünden!" (Bakara 79)

    Tanım: müşrik.
    5 ...
  6. 4.
  7. Zaten bu kadar sevgi dolu, hoşgórülü, barışcıl bir insanın müslüman olduguna inanmak kolay degil aslında.
    7 ...
  8. 5.
  9. Daha fazlası için; http://michaelsikkofield....ikatlardan-tek-dunya.html

    Tasavvuf, islam'la alakası olmayan apayrı bir dindir. Şirk dinidir.

    Çocuklarınızı uzak tutunuz.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1030822/+
    9 ...
  10. 6.
  11. 7.
  12. Delinin biri kuyuya taş atmış 10 akıllı çıkaramamış dedikleri bu olsa gerek...
    Mesnevi de Allah aşkını gördüğü yazılar da var... O yüzden böyle ithamlar da bulunmuştur.
    Bir fasık size bir şey söylediğinde aslını araştırın diyor Allah.
    başkasının mantığını fikir olarak kullanan insanı göstermiş beyan.
    8 ...
  13. 8.
  14. Hz. Mevlânâ, hayatında Kur'an ve Sünnet'ten bir adım ve bir nefes dahi ayrılmamaya çalışmıştır. Bu iki ana kaynağın dışında bir şey O'na isnâd edilecek olunursa, bundan bizar olduğunu veya olacağını net olarak ifade etmiştir.

    Ayrıca ;"Ben sağ olduğum müddetçe Kur'an'ın bendesiyim, Hz. Muhammed'in yolunun tozuyum " ifadesi de O'nun Kur'an-ı Kerim ve sünnete bağlılığının göstergesidir.

    edit: Bazı kelimeler birkaç manaya gelir. Cümledeki yerlerine göre manaları değişir. Kul, mahluk, insan, köle, bende, emir altında bulunan, tâbi, mensup gibi manalara gelir.

    Sultana bağlı askerlere Kapı kulu denirdi. Bende kelimesi de kul demektir. Bendeniz, kulunuz demektir. Bu tabir bugün bile tevazu ifadesi olarak kullanılmaktadır. Padişahlar, tebeasından olan sadık yardımcıları için "Kulum" tabirini kullanırlardı. Burada kulum, sağ kolum demektir.

    Mevla kelimesi de yedi manaya gelir. Meşhur olan üç manası ilah, köle ve efendi demektir.
    (Mevlamızın rahmeti boldur) cümlesinde mevla, ilah manasındadır.
    (Mevlana Halid-i Bağdadi, Mevlana Celaleddin-i Rumi kıymetli zatlardır) cümlesindeki mevla kelimesi, efendi demektir. Mevlana, efendimiz demektir.
    (Hazret-i Bilal, Hazret-i Ebu Bekrin mevlası idi) cümlesinde mevla, azat edilmiş köle manasına gelir.
    Bunun gibi bir çok kelime kullanıldığı yere göre mana alır. Sultanlar veya diğer büyük zatlar hakkında şanlarına yakışmayan bir şey duyunca, işin aslını öğrenmeden onlara su-i zan etmemelidir.
    9 ...
  15. 8.
  16. aşağıdaki kayıtlar şimdi hz mevlanayı müşriklikle itham eden kendini bilmez şahsiyetsiz/satılık köpeklere ithaf olunur.

    KONYA ŞER’iYYE SiCiL KAYITLARINA GÖRE SELÇUKLU MEDRESELERiNDE OSMANLILAR ZAMANINDA GÖREV YAPAN MÜDERRiSLER

    Pamukçular Medrese’nin Altun-Aba medresesi’nin diğer bir adı olması ihtimali de vardır. Çünkü Hz. Mevlana Konya’da dört muteber medresenin müderrisi idi. Bunlar, Altun-Aba, Gühertaş, Akıncı ve Kadı izzeddin medreseleri idi. Altun-Aba Medresesi fetva makamı idi. Babası Sultant’l-ülema ölünceye kadar bu medresede oturmuşlardı.

    (osmanlı değil selçuklu zamanında hemde. kendisi devrin en kıymetli alimi olması hasebiyle bugünkü anlamda rektör konumundadır.)

    http://www.os-ar.com/modu...op=content&tid=501582
    2 ...
  17. 9.
  18. önermenin sahibinin yaşını veya akıl yaşını veya birikim yaşını merak ettiren çıkarım. bir de bilimsel bir jargonu anlayabiliyormuş gibi mahlas edinmesi apayrı bir durum tabii ki. :D

    mesnevinin dili bir başkadır.

    bir sürü edebi sanat içerisinde nüfus eder.

    dile kulaktan başka müşteri yoktur. sözü kısa kesmek gerekir vesselam.
    2 ...
  19. 10.
  20. Allah'ın isimlerinden biri de El-Mümin'dir.

    Biz iman edenlere de mümin diyoruz, sizin mantığınıza göre şimdi bütün müminler adına bir risk var yani o zaman.
    4 ...
  21. 11.
  22. mesnevi de sapıkça ve allah a şirk koşan hikayeler bulunmaktadır.
    not:ate
    3 ...
  23. 12.
  24. Mesnevi'de yazanları şirk olarak tanımlamak nasıl bir hezeyandır?

    Mesnevi'de yazanları dümdüz anlarsak olmaz.

    Düşünerek ve gönlünüzde özümseyerek okuyun, güzelliğini göreceksiniz.
    3 ...
  25. 13.
  26. hala lafları oraya buraya çekip mutasavvıfları aklamaya çalışıyolar ya kafayı yiycem. ya siz rockefeller destekli unesco'nun tasavvufu neden dünyaya yaymaya çalıştığını hiç düşündünüz mü peki?
    3 ...
  27. 14.
  28. Mevlanayı Moğol casusu yapanlar ona türlü türlü alçakça yakıştırmalarda bulunanlar bu milletin milli ve manevi değerlerinin düşmanıdır. Başka iftiralarda var bunları da cevaplandırayım.

    ---Mesnevide bu sözler Allahtandır dedi diye ona sahte peygamber yakıştırması yapanlara cevabımdır.

    ----Mesnevinin orjinali nin baş sayfasında bu sözler Allah tandır demesi şu şekilde yorumlanmalıdır. Malum islamda peygamberlik gibi evliyalıkda vardır. Evliyalar ilimlerini geliştirerek bazı sırlara ulaşabilir Hak katında belli bir seviyeyede gelebilirler. Mevlana peygamber değil evliyadır. Onun yazdığı Mesnevi Allahın kendisine verdiği akıl ile topladığı bilgileri bu eserde değerlendirmesidir. Peygamberlere gelen vahiy gibi değerlendirilmemelidir. Bunların ilmi sıradan insanların ilmine benzemez ve bu gibi kimseler kendilerine bu ilmin Allahın izniyle geldiğine inanırlarki buda yorum açısınan doğrudur. islam düşmanı kimseler nerde bir islam alimi görseler ona sahte peygamber yakıştırması yaparlar ki ilmine kimse inanmasın ve herkes o kişiden nefret etsin.

    Maalesef ülkemizde bu milletin dini ve milli değerlerine düşman belki yüzbinlerce belki milyon sayıda insan var. Anadolu Selçuklu Devleti, içindeki 1240-43 de Baba ilyas ve Baba ishak önderliğindeki bektaşilerin isyanıyla zayıfladı. Bunu fırsat bilen Moğollarda 1243 te Selçukluyu işgal etti.Zaten koca Asyanın çoğunu ve Doğu Avrupayı almışlar. Selçukludan çok güçlü oldukları besbelli. Mevlana Anadolu halkına Moğollara karşı isyan edin dese halkda bu söze uysa Moğollar Anadoluda çoluk çocuk kadın kız demeden toplu katliam yaparlardı. insan kafataslarından kuleler dikerlerdi. Bu arada Oda öldürülürdü. Sessiz kalmak Moğollarla işbirliği yapmak değil sadece ortalığın yatışmasını beklemektir. Moğolların ona zarar vermemesi onunda Moğollara zararı dokunmaması ile alakalıdır. isyan edip devleti zayıflatacaksın önce işgale zemin hazırlayacak işgal oluncada bunun suçunu islam alimlerinin üzerine atacaksın. insaf.Bu günkü uzantılarında böyle söyleyecek. ilhanlının merkezi irandadır. Anadoluda sadece askeri birlikleri ve bazı beylerinin kuvvetleri vardır. Tabiki ailelerde vardır. Ancak Anadolu merkez değildir. Moğolların Mevlanadan itibaren Müslümanlaşmaya başladığı, 1290 larda tamamının Müslüman olduğuda unutulmamalıdır.
    Ona Şemş tebriziyle ilgili ahlaki iftira atanlar bunun hesabını Allaha versinler. Ona iftira atanlar huzuru mahşerde bu günahı kendileri işlemiş sayılacak ona göre hesaba tutulacaklardır.

    http://www.mustafaarmagan...vlana-mogol-casusu-muydu/
    2 ...
  29. 15.
  30. mümini tekfir (küfürle itham etmek) eden, kendisi kafir olur. net. hz mevlana sağlam müminlerdendir.
    4 ...
  31. 16.
  32. Ezberci mukallitler yine gelmişler ve ''sizin mevlana'yı anlamaya ilminiz yetmez!'' minvalinde cümlelerini sıralamışlar ehehe.

    Adamın müşrik olduğu bu kadar açıkken hala savunmak için kırk takla atıyorlar, gerçekten yazık...
    6 ...
  33. 17.
  34. Mevlana Hazretlerinin Mesnevi'sinde geçen müstehcen hikayeleri nasıl değerlendirmek gerekir? Mesnevi'de hakikaten güzel konular işlenmiş; ama bu konular işlenirken müstehcen örnekler verilmiş...

    Mesnevi’de geçen müstehcen beyitler, aslında Mevlana Celaleddin er-Rumi’nin muhaliflerine karşı yaptığı bir tür eleştiri tarzıdır. Diğer taraftan nefis ve şeytanın tuzaklarını anlatmak ve onlara karşı tedbir almak için anlatılmıştır.

    insan için en yüksek erdem Hakikat sevgisidir. Mevlana büyük bir zattır, ama islam sadece ondan ibaret değildir. irfan, ilim, sanat ve tefekkür tarihimizin yüzlerce Mevlana’sı vardır. Hem islam sadece Mesnevi okunarak da anlaşılamaz, o bir veçhesini anlatmaya çalışır. Tarih boyunca ve bugün binlerce alim, fakih, muhaddis, müfessir, kelamcı, sufi ve mütefekkir islam’ın gür, berrak ve bereketli nehrini beslemiş, şu anda da beslemeye devam etmektedir. Hepsinden önemlisi kaynağın başında Allah’ın Elçisi (sas) vardır.

    “Ben Kur’an’ın kölesiyim, Muhammet Mustafa’nın ayak tozuyum.”

    diyen de Mevlana’dır.

    Yaşayan Mesnevi şarihlerinden Şefik Çan'ın bu husustaki görüşleri şöyledir:

    "Mevlana'nın anlattığı hikâyeler arasında bazı güldürücü, bazı müstehcen olanları da vardır. Mesnevi'ye aldığı hikâyelerin kaynakları bir taraftan Hind, bir taraftan Yunan ve Roma edebiyatına uzanmaktadır. Bu hikâyelerden Kelile ve Dimne'den hayvanlara ait efsaneler aldığı gibi Latin şairi Apolla'dan da, eşeğe gönlünü kaptıran bir kadının hikâyesini almaktadır. Çünkü Mevlana çok sevdiği büyük Peygamberin yolundadır. Çünkü büyük Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem 'Hikmet mü'minin yitik malıdır,..' buyurmuşlardır. Onu nerede bulursa alır. Mevlana mü'minleri hakikatten haberdar etmek için uygun bulduğu yerlerden hikâyeler almıştır."

    "Bu hikâyeleri güldürmek, eğlendirmek için değil, ibret ve hikmet almak için iktibas etmiştir. Nitekim Hazreti Mevlana, Mesnevi'de bulunan bir iki açık saçık hikâyeyi kastederek:"

    "Benim beytim beyt değildir, iklimdir
    Benim hezelim (şaka), hezel değil,
    ibret öğretmek için söylenmiştir."

    "Bazen Kur'an'da, şeytanın iğvalarını bize Rabbimiz'in diliyle anlatılır ki, insanoğlu apaçık düşmanı olan şeytanın hilelerini ve tuzaklarını tanısın ve bilsin. Ancak bunların ifrat ve tefrit hali vardır. Bazen saf zihinleri idlal edebilir ve insanların gözlerini açabilir. Bazılarının sureti hakdan görünerek okullarda cinsellik dersleri konulmasını istemesi gibi. Bu takdirde, ilmini yapan pratiğini uygulamak isteyecektir."

    "Zaman zaman şeytan ve nefsin desiselerini, oyunlarını ve tuzakların anlatmak için de böyle hikayeler anlatmıştır. Esasen bunların veriliş nedeni araştırldığında büyük hikmetler saklı olduğu görülecektir."

    "Dolayısıyla, Mevlana'yı inkâr eden varsa; anlamadığından ve makamı yetişmediğindendir. istismarcılarının maksadı ise, bambaşkadır. Mevlana'yı çözenler ancak kalp yoluyla çözebilirler, ona ulaşmak isteyenler, ancak aşk tarikiyle ulaşabilirler."

    "Mesnevi’yi baştan sona okuyan bir kişi altı ciltlik eser içerisinde yaklaşık on-on beş kadar müstehcen içerikli hikayenin yer aldığını görür. Mevlâna bu hikayeleri vermek istediği mesajı daha iyi ifade etmek için kullanmıştır."

    "Örneğin: “Dünyada yüzbinlerce tuzak ve dane vardır. Biz ise, aç ve harîs kuşlar gibiyiz.” (Mevlana, I/256.) diyen Mevlana Hazretleri, nefsin işlediği günahlardan kurtulması için günahları değil nefsi öldürmesi gerektiğini anlatmak ister. Çünkü her kötülüğün kaynağı nefistir:"

    Nefis, bütün kötülüklerin anasıdır. Mevlâna, bunu şöyle bir temsille anlatır:

    “Biri annesini öldürür. ‘Niye anneni öldürdün?’ derler. ‘Zina yapıyordu.’ cevabını verir. ‘Anneni öldüreceğine adamı öldürseydin.’ dediklerinde şöyle der: ‘Her gün bir adam mı öldürmeliydim?’

    "Burada, kötülüklerin önünün kesilmesi için nefsin öldürülmesi yeterlidir, demek için böyle bir örnek verilmiştir."

    "Bu bağlamda diyebiliriz ki Mesnevi bir tefsirdir. Mesnevi aynı zamanda bir terbiye kitabıdır. O, anlattığı hikayeler ve vardığı sonuçlarla insan nefsinin en çirkin tuzaklarını ortaya çıkarır. Bir anlamda insan nefsini deşifre eder. Mesnevi bir tasavvuf kitabıdır. insanın nasıl Hakk’a yakın olacağını anlatır. Mesnevi bir aşk kitabıdır. ilahi aşkın namelerini terennüm eder..."

    Aslında Mevlâna’nın söz konusu hikayelerinde anlattığı olaylar her devirde az veya çok karşılaşılan türden olaylardır. Günümüzde hemen her gün televizyonlarda hatta sokaklarda iğrenerek karşılayıp hemen geçtiğimiz böylesi onlarca olay mevcuttur. Öte yandan siyasi ve sosyal çalkantı içerisinde olan o dönemin Anadolu’sunda bu tür çirkinliklerin artmış olması da pekala mümkündür. Sonuç olarak bunları abartmak yersizdir.

    http://www.sorularlaislam...en-ornekler-verilmis.html
    1 ...
  35. 17.
  36. 18.
  37. 19.
  38. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1030860/+

    Mesnevi'nin bu sayfalarında anlatılan şudur: Şeyhin biri şarap içer, ardından tasavvufun yüceliğini anlamamış halktan birisi de şeyhin şarap içmesine karşı çıkar. Fakat tam da Mevlana'nın istediği sığır mürit profilinde olan başka birisi hemen olaya atlar ve özetle şunları söyler: "Sus senin ne haddine o ululara dil uzatmak. O şeyh koca bir Kızıl Deniz'dir, sense küçücük bir havuzsun. Kızıl Deniz bir şişe şarapla kirlenmez ama senin gibi bir havuz kirlenir."

    bir farkınız yok aptallar. Körü körüne, "Ya aslında orada öyle demek istemedi" diye savunmaya kalkışıyorsunuz ve komik duruma düşüyorsunuz.

    Okuyun ve sorgulayın...
    5 ...
  39. 20.
  40. 21.
  41. o mesnevi değiştirilmiştir. mevlana yi müşrik edecek insan sen nesin alimmisin. o kadar islam alimi yetistirmiş, bir tane alım hakkında kötü dememiş de sana ne oluyor.
    2 ...
  42. 22.
  43. yanlış kıyaslamadır.

    mevlana ve müşriklik bir arada kullanılamaz.
    tasavvuf islamla ilişkili ama başka bir boyuttur.

    benim gurumunda mevlana dan bir farkı yok.

    (bkz: nisargadatta maharaj)
    0 ...
  44. 23.
  45. Mevlana'nın fikrini, zikrini, felsefesini anlama kapasitesine sahip olamayan, boncuk beyinlilerin zırvalarına yeni bir örnek dahadır.
    iyiliği, güzelliği, adaleti, doğruluğu dürüstlüğü, kısacası, kutsal olan manevi her olguyu yücelten, bu fikir ve tasavvuf alimine, dil uzatmadan evvel, oksijen solumaya, okumaya, beyin hücrelerinizi zorlamaya ne dersiniz?!?!
    Mesnevi gibi bir şaheseri gözüyle okumamış, aklı ve yüreğiyle sorgulayamamış yazar söylemidir.
    Acınasıdır!
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük