2 Mayıs 1925'te doğmuş ve 2007 yılında da yaşama vedat etmiş bir nevi ilham perisi. 1950'lerde güzelliği ile nam salmış Mevhibe Hanım fırtınalı bir beraberlikten sonra ilhan selçuk ile evlendi. Daha sonra bu büyük aşkından ayrılıp şaşırtıcı bir şekilde Öztürk Serengil ile evlenir. Bu evlilik te çok üzün sürmemiş ve bu kez ilhan Selçuk'un avukatı Gülçin Çaylıgil'in kardeşi fotoğrafçı Muhlis Hasa ile evlenir. Fakat onu döneminin diğer güzel kadınlarından ayıran en önemli özelliği edebiyat arkeloğu Haluk Oral'ın "şiir Hikayeleri" kitabında belirttiği gibi kendisine umutsuzca aşık olan Oktay Akbal'ın bir hikayesinde yer alan Hisya'yı, özdemir Asaf'ın ise "lavinia"yı ona ithafen yazmış olmasıdır. Özdemir Asaf Mevhibe Bayat'a sadece Lavinia'yı değil başka şiirler de yazmıştır.
Bilmiyorum ne vardı saçlarında
Rüzgar mı delice eserdi
Gözlerim mi öyle görürdü yoksa
saçlarının her hali hoşuma giderdi
dizelerini de ona yazmıştır.
Mevhibe Hanım'a döneminin meşhur sanatçılarının umutsuzca aşık olmasını sağlayan şey ise hayattaki en yakın arkadaşı Melda Kaptana'nın anlattığı gibi Korkunç bir sezgi gücüne sahip olmasıydı. Yüzünüze bakar bakmaz , sizi tanır, anlar, ruhunuzun en derin köşelerine kadar kavrardı. Küçücük bir bakıştan, mimikten, jestten tüm karakter haritanızı çıkarabilirdi. Özdemir asaf belki de bu sebepten ona "Öldürmekten daha beter anlıyorsun insanı" demişti.