dünyanın en sinir bozucu hadiselerinden biridir. özellikle sinir bozucu bir şekilde yerin dibinde olan levent - taksim güzergahlı metroda çok sık yaşamakta olduğum hadisedir. yerin bilmem kaç kat dibine kadar in, bineceğin yöndeki metroya doğru yönel ve tam adım atacakken kapı kapansın ve metronun içerisinden bakan gözlere umursamamış gibi davranmya çalış ama içten içe deli ol kudur şeklinde bir durumdur. (bkz: göt olmanın dayanılmaz hafifliği)
4 arkadaş metroya koşarken 3 kişi kapı kapanmadan içeri girer ve kafalar dördüncü kişiye çevrilir. fakat kapı kapanmıştır artık. dördüncü kişi küçük emrah edasına bürünüp üzgün bakışlarla arkadaşlarına el sallar. ve hızla geride kalır. ardından cep telefonuna 4. kişiden acı dolu bir mesaj gelir... metronun içine binen üçlü inene kadar gülerler ve indikten sonra arkadaşlarını beklemeye koyulurlar. belkide metroya yetişemeyen en talihsiz adamdır beklenen.
Kapı kapanma sinyali duyulur önce, gözlere hüzün çöker, metrodakilerin alaycaı bakışları arasında metro uzaklaşır. Kahramanımız bir sonraki metroya binecek olsa da teselli edemez hiçbir şey onu artık.
kapıların açık olduğunu görürsünüz, ve ani bir hamle yapmanız gerekmektedir yetişmek için, saniyeler sayılıdır. siz hızlı bir hareket yaparsınız ama o anda sizi izleyen birisi vardır. göz göze gelirsiniz ve o anda kapılar kapanır. evet! makinist midir nedir insan evladı kıs kıs gülmeye başlar. sizinle daşşak-ül alay eder. sizde doğal olarak küfür edersiniz. böyle bir olaydır metroya binmek üzereyken metronun hareket etmesi. *