Eğlenceli insanları severim. Abla hayatın gam kederinden azade kalmış, bi' deneme yapmış; ne var ki bunda cancağızlarım? Kime ne zararı var? Belki bizleri tebessüm ettirdiği için sevaba bile girmiştir, kimbilir.
bu kadın denen canlıdan metronun yapılamayan seferlerinin tutarı tahsil edilmelidir.
yarım saat sürecinde o hat üzerinde kaç sefer olacaksa, o saatlerde o gün içinde taşınan yolcu sayısı ortalaması bulunup (basılan akbil-kart-jeton ne diyorsanız bu verilere ulaşmak gayet kolay) tutarı kadın denen canlıdan ulaşım geliri tahsil edilmelidir.
sadece yolcu sayısı ve o yolcunun ulaşım bedeli de değil, kadın denen bu canlının yarım saat kafasını kurtarmak için uğraşan personelin çalışma ücretiyle o esnada kullanım dışı kalan metro hattında güvenlik kontrol vatman vb elemanlarının ücretleri yanında o kullanım dışında olan metro hattının harcamış olduğu elektrik parası da tahsil edilmelidir.
bu tahsil edilen para da o saat de metroyu kullanmak için bilet parası ödemiş insanlara (aylık abonman sahibi olanlar ve kartlarını djital olarak kendi adına kaydetmiş olanlar, böyle olmasa bile o saat de basılan-kullanılan kart numaraları kayıtlarda var ve o kart numaralarına tanzim edilen tutar pay edilebilir) kadından alınan para dağıtılmalı.
belediye o saat de metroyu kullnanlardan özür de dilemeli.
bu eylem insanlar arasında otokontrolü getirir. en etkin ve yararlı otokontrol insanların saygı ve sevgisi ile yaptıkları otokontroldür.
evet, bir hukuk devletinde sorumlu kamu yönetiminde olması gereken bu.
bu dediğim yaptırım cezalar olsaydı böyle rezillikler yaşanmaz, insanlar mağdur olmaz, kamu hizmeti sekteye uğramazdı.
burada şeytanın avukatı olup bardağın boş tarafından bakıp kafası sıkışan kadın denen canlı açısından olaya yaklaşalım.
bir kişi fizik kimya biyoloji matematik bilmeyebilir, aklını zekasını kullanmayı beceremez veya aklı zekayı inkar da edebilir.
aynı zamanda aklı zekası yaptığı eylemin sonuçlarını hesap etmeye, başkalarına da rahatsızlık vereceğini-zarar vereceğini (konu ile alakalı olması bakımından örn: işe giden veya hastaneye giden ya da iş görüşmesi randevu vb için gidenler, dershane okul spor salonu vb) düşünmeyebilir-düşünemez ki; aklı zekası yeterli olsa bile bunun için ahlak ve etik değerleri oluşmayabilir. genetik olarak (nörolojik) bir eksiklik de yaşayabilir ki; ne demek istediğim aşağıda ki link de...
o zaman bu insanlara ceza vermiyorsanız bu insanların ehliyet almalarına, araba kullanmalarına, evlenmelerine izin vermemek lazım (örn: sağlık raporu alırken) bankadan kredi alırken, bir taşınmaz mülk alım satımı yaparken vasisi-vekili olmadan imza yetkisi olmaması lazım. eğer evlenmiş ise sonradan kafasının hacmi ile metro da tutma demirinin aralığını hesap edemeyecek akla zekaya sahip olmuş ise boşanmalarda çocuk üzerinde hak sahibi olmaması gerek.
öyle ya, bu insana çocuk teslim edilir mi?
bunun gibi yasal denetimler bu insanlara uygulanmalı.
tabi ki ankara belediyesi metro vagonlarının içine kafanızı tutma demirlerinin arasına sokmayın uyarısı da yazmalı.