sözlük yazarlarının yine kendileri gibi yazar olan kimselerin dışında kendilerinden başka okuyucu olarak bulamadıklarını düşündüğüm şu sözlük platformunda;
sözlük yazarlarının neredeyse hepsinin ve tamamının marjinallik havasına bürünerek hava attıkları metropol hayatıını yaşama hırsıdır beni düşüncelere sevk edip ısdırap yaşatan hadise. metropol çocukluğu yapmanın ne alemi var ki?
tatil belderine gidip yeşili özlemek ve yeşilin hayat kokan o mis gibi havasının senin ruhunla nasıl temaşa ettiğini unutuyorsun sanırım?
sonra aşağı yukarı herkesin herhangi bir köyde akrabası vardır. onları yaz tatillerinde ziyaret edip yedğini içtiğini geldiğinde anlatır durur.
onun dışında akdenize gidip; ''biz tatile şu köye gittik'' diyerekten binlerce lira harcamış olmanın havasını sen kime atıyorsun ha?
biz o tatili yaşam olarak çocukluğumuzda bedavaya yaşadık.
senin o hastası olduğun tatil yapma hırsı yada entellektüel olma derdin burada bir son bulsun.
çünkü sende potansiyel bir herkessin. senin dedelerinin dedeleri de köylüydü. ama bazılarının dedesi yine torunları gibi marjinal olma meraklısıydı. o zamanlar kendisi olmayıp fazlaca marjinal görünme merakıyla elinde bastonu ve fötr şapkasıyla dolaşan dedelerle hep dalga geçerlerdi. unutma bu senin dedendi siyah-beyaz resmiyle evin salonunda astığın çerçeveli duran ve yüzüne bakmaya utandığın deden...
konu resim değil tabi ki. bu resimdeki sakallı bir dede de olabilirdi en muhafazakar faizci hacılardan... fark etmiyor nihayetinde.
metropol çocuğu gibi bir lafzın ağzı doldurarak hitap edilmesinden ziyade ben bana köylü denmesini daha fazla tercih ederdim açıkçası. tercih milletin...