müzikte zaman ölçen, bir parçanın tempo hızını belirten araç... mekanik olanı digital olanına göre daha kullanışlıdır. zira "bip bip" diye saat gibi tempo tutan digital tip, kulaklarda çınlamaya ve sinir bozmaya sebebiyet verebiliyor.
müzisyenlerin anası babası... kişisel çalışmaların vazgeçilmez ekipmanı olmalıdır. özellikle stick control antremanlarında kesinlikle kullanmak gerekir. çünkü siz farketmeseniz bile çalışırken 5 bpm civarı stabilite problemleri yaşarsınız.
yukarıda yazdığı gibi "müziğin ruhunu yokeden alet... ritm duygusu olmayanların cankurtaran simidi..." diye bir olay yoktur, bu kesinlikle yanlıştır.
aksine metronomla çalışmak tekniğinizi inanılmaz derecede geliştirecek, daha dengeli ve stabil çalmanızın önünü açacaktır.
alet olarak alacak maddi durum yoksa* netten bir metronom programı indirmek mümkündür. genelde 120 bpm de açılır bi de.
davulcuların çalarken kulaklarına taktıkları kulaklıklardır. nasıl mı? kulaklık, aslında kulaklık şeklinde tasarlanmış bir metronomdur. böylece sürekli ritmi duyar ve ritm kaçırması mümkün olmaz.
bir müzisyen olarak diyebilirimki eğer o metronumu kafanızın içinde sadece kendiniz duyacak şekilde kullanabiliyorsanız, işte ozaman senkoplar havada uçuşur,fill in ler varvasyonlar doğaçlamalar, ...kendinizi kaybedersiniz mazallah, iyi bir müzisyenin kafasının içinde mutlaka sağlam bi şekilde çalışan bir metronum mevcuttur.
hani ilk okulda flüt çalarken müzik öğretmeni ayağımızı yere vurdururdu. tam nota için ayağımızı iki kez vurur iki kez kaldırırdık mesela. işte orada ayağımız metronom işini yapmaktaydı. ben hatta o yıllarda hep merak etmiş ama hiç soramamıştım ''öğretmenim ayağımızı hangi hızda yere vurcaz ki biz?'' diye.
çıkardığı ses değeri hız açısından bpm olarak adlandırılır.
bu "beats per minute" demektir.
yani saatin saniyesi 60 bpm ile gider.
metronoma alıştıktan sonra saniye sesinin üzerine emprovize solo atma güdüsü doğar. saniye üzerine kafanızdan rudimentler yazarsınız. yorucudur, gariptir, ama eğlencelidir.
