metro ile taksim'e varınca sizi taksim meydanına kadar 400 kilometre yürüten canım belediyemin yarattığı yürüyen merdivenlerindeki sol şerittir.
zaten 4. levent'te metroya binene kadar imanınız gevremiş, metro kalabalık olduğu için ayakta durmuş, ya da oturduysak yerimizi yaşlı gözüken amca-teyze'ye, hamile kadına ya da hamile kadın göbeğine sahip amcaya vermişizdir (ayrıca onların orada ne işi vardır, metroya girdikten sonra onca yolu yürüyecek gücünüz varsa ayakta durmaya da gücünüz vardır, ayrıca beyamca gözümden kaçmadı değil, o bira göbeği!).
peşi sıra yürüye yürüye hal kalmadığı için ve yürürken de rezalet gitar/flüt/saz çalan öğrenci/gariban/yaşlı kitlesinin müziğinden de afakanlar bastığı için yürüyen merdivene gelir gelmez bir durur soluklanırsınız. ama o da ne ? arkanızdaki insan kitlesi gırtlağı yettiğince kornaya basmaktadır. "çehkil gardaşım öte yana"
memleketimizin futbolcuları kendilerini araba zannedip sırtına memleketinin plakasını yazdığından olsa gerek; hayatın her alanında kendimizi motorlu taşıt zanneder olduk. sağa çekilirsiniz ve farkına varırsınız ki; hakkaten yürüyen merdivendeki sağ şeritteki insanlar hareket etmiyor, soldakiler de zaten %70 açı ile tırmanışta olan bir merdivende dağcılık hevesiyle tırmanışa geçiyor.
"ilk önce varana eşşeğin zkini mi veriyorlar?" diye sormazlar mı adama? ne bu acele, ne bu hiddet, ne bu celal? daha da deli eden unsur, metroda yaşlı/hamile/bira göbekli diye yerinizi verdiğiniz insanlar da sol şeritten kaptırmış gitmektedirler. içindeki enerjileri daha da yerinde duramayan diğer hasan şaşlar da yürüyen merdivenin yanındaki yürümeyen merdivenden ikişer üçer basamaklar fırlaya fırlaya gitmektedir. onlar da herhal eşşeğin zkini almanın yanısıra eşşeğe de bir posta kaymaktadır.
hayda diyerek yürüyen merdivenin sonuna gelirsiniz, az biraz yürüdükten sonra tekrar yürüyen merdiven vardır aynı hikayeyi tekrar yaşarsınız. ellerinde torbaları olan gariban teyze de iyice köşeye sıkıştırmıştır artık sol şeritten geçen arabalar çarpmasın diye.
o an aklımdan geçen şudur; bekle yürüyen merdivenin sonunda sol şeritten kaptırıp gelenler en sona ulaştığında koy tekmeyi insinler en aşağı kadar sonra gene tırmansınlar, sonra gene vur. bu sırada yürümeyen merdivenlerden gelen enerjik hasan şaşları da yatır falakaya; bir daha zıplaya zıplaya hiç bir yerde dolaşamasın.
hani bir fıkra vardır sarışının biri yürüyen merdivendeyken elektrik kesilmiş o da elektrik gelene kadar beklemiş diye. hah bunların durumu da onun tam tersi.
madem meraklısın o kadar merdiven çıkmaya o zaman bir zahmet yandaki yürümeyen merdiveni kullan da rahat edelim.
haa diyorsan ki bu şekilde daha hızlı oluyor.. e o zaman acelen neeee?? tabakhaneye b.k mu yetiştircen?? hayır senin gibiler yüzünden daha fena bir yığılma oluyor o merdivenlerde.. bizim suçumuzu neeee??
bu sol şeridi tıkamayın arkadaşım. insan hiç mi rahatsız olmaz. bakıyorsun adam dikiliyor sol şeritte önü bom boş arkası tıkanmış. bir bak arkadaşım bir duyarlı ol insanlar geçmek istiyor mu diye. ankara'da afişlerle falan bunun önüne geçmeye çalıştılar. ben de takdir ettim ama ne yazık ki hala bir gelişme yok.