işten başını kaldıramayan, hatta iş bitiminde patronunun, eline laptopu tutuşturup bunları yarına yetiştir diye gönderdiği, metroda bile çalışmak zorunda kalan acınası bir işçi de olabilir kendileri. darbeyi vurmadan önce hayatın darbe vurduğu biri mi yoksa görmedik mi olduğu iyi ayırt edilmesi gereken kişi.
bir ortama girip o ortamda bakın benim laptopum var hem de kullanabiliyorum, o kadar net bağımlısıyım ki girmeden duramıyorum şeklinde sinyaller yayan insanımsı yaratıklardır. bırakın metroda neredeyse yürürken bile laptop kullanmaya başlamaları an meselesidir.
o artiz bi ara da kitap okuyordu metroda.
level atlamış, vay anasını.
bi ara kitapla hatun kaldırmaya çalışıyordu, şimdi bi üst seviyede ki hatunlara sardırmış demek ki...
benden o artize tavsiye; yavrum onlar metroda olmaz, ciks cafelere gidip aç laptopu. ama ordakiler de laptopa bakmaz...
napcaz şimdi.
e hatun kaldırmaktan başka hangi amaç için kullanıyo olablirsin ki laptopu? başka işlevi de mi var?
ne bileyim belki bi toplantıya gidiyosun, metroda da laptopu açıp gerekli evrakları inceliyosundur belki. ama bu kimin aklına gelir ki?
