bazı insanların gösteriş için kitap okuduğu yadsınamaz bir gerçektir. ancak metroda, cafede, orda burda kitap okuyan insanların tümünün gösteriş yaptığını düşünmek anlamsızdır. kitap okumayı seven, hele hele güzel bir kitaba kaptırıp, bitirmeye fırsat arayan bir insan için yer ve zaman kavramı geçici olarak ortadan kalkar.*
taklit yazarlar aynı kefeye konası insan. amaç aynı sonuçta ilgi çekmek. çok mu ilgi istiyorsunuz kardeşim. indir pantolunu, çıkar tişörtü. al sana ilgi. hatta al sana al sana...
benim efendim bu kişi. hayatımda tek kitap okuduğum zaman dilimi 12-15 dakika süren metro yolculuklarımdır.bunun için evden çıkarken her gün yanımda marcel proust gibi yazarların en kalın kitaplarını alıoyorum. böyle upuzun pargraflar daha havalı duruyor. aslında bakarsanız toplmda 3 tane kitabım var dönüşümlü olarak onları yanıma alıp metroda artislik yapıyorum. samimiyetsiz cahilin tekiyim ama metroda havamdan geçilmiyor..
boş zamanını sevdiği bir aktiviteyle dolduran insandır. ister çift kale maç yapar ister kitap okur. belki de kitabın en heyecanlı yerinde kalmıştır ve gideceği yere kadar bekleyememiştir. saygı duyulması gereken insanlardır.
o kişi aynı zamanda benim.hatta geçen hafta olayın bokunu çıkarıp ana britanica nın 5 cildini de yanıma aldım.her durakta dönüşümlü olarak bunları okudum.indiğimde 3 güzel ve dahi kız peşimden geldi.
ben de okuyorum fakat levent-taksim hattı çok kısa ona bozuluyorum. üstelik sayfaları atlamak için biraz da beklemem gerekiyor ki gerçekçi dursun. tam parmağımı hafifçe ıslatıp hırşş diye çevireceğim sayfayı, karşıdaki çıtırla göz göze gelmeye çalışarak hooop taksim son durak diyor! şu olayı şehirler arası trene mi aktarsam?
metro, otobüs, minibüs gibi toplu taşıma araçlarında sağda solda oturan ve ayakta duran insanlara boş boş bakacağına, kendi adına o zamanı en iyi doldurma biçimi olarak gördüğü kitabını okuyan güzel insandır. benim işten çıkıp eve gitmem 1 saat alıyorsa ve okuduğum bir kitap varsa o zaman dilimini kitabımı okuyarak değerlendirmek en güzeli, iyisidir.
insanları sürekli genellemelerle bir kalıba sığdırmak yerine her insanın tek ve farklı olduğunu anladığımız gün, bir şeyler gerçek anlamda değişmeye başlayacak ülkemde.
toplumun anlayamadığı insanlar.bazılarının belki kitabı yeni almış olabileceği ve beş on dakika da olsa eve gitmeden incelemek istemesini anlayamadığı insan.
evet ya artizdir o! o kadar artizdir ki, metro'da kitap okur! bak sen şuna yaaa! kitap okumaktadır! nasıl böyle bir şeyi yapar? nasıl "düşünür"? vah zavallı kenan paşam, marmaris'te eklemleri sızlıyordur şimdi...
kişi başına 1 kitabın bile değil ortalama "6" sayfanın düştüğü bir ülkede, kitap okuduğu için "artist" olarak nitelendirilen kişidir.
artistlik yapmak isteyen kişinin aklına kitap okuma yöntemi gelmez, çünkü onun lugatında kitap kavramı yoktur. marka giyerek artistlik yapar, cep telefonunu ayda bir değiştirir, karşısındakine bağırırsa haklı olacağını düşünür, kendini geliştirmez, hayata dair hedefleri yoktur ama her konuda ahkam keser, .... liste uzatılabilir. artistlik kriterleri farklıdır bence.
Zamanı iyi değerlendirmesini bilen insanların edindiği güzel alışkanlık. Normalde kitap okumaya hiç vakti olmayacağı günlerde, metroya veya otobüse bineceğini bildiği için, çantasında kitap bulunduran, yolcuklukta geçen vakti verimli hale getiriren insan. Fransa'da metro, otobüs, ve tren yolculuğunda kitap, gazete veya dergi okumak yaygın ve normaldır. Dikkat çekmez. Türkiye'de de yaygınlaşacak ve dikkat çekmez hale gelecektir elbet.
metroda insanların yüzüne bön bön bakarak beklemektense kitap okuyarak zamanı değerlendirmesi daha iyidir.zamanı o kadar boşa harcıyoruz ki birşeyler yapıp değerlendirenler bize ters geliyor.
yurdumda ne zamandır kitap okumak bir hava atma aracı olmuş, cep telefonları, nike ayakkabılar, diesel kotlar yerine kitap geçiyorsa ne mutlu bize..
önemli bir yönelimdir bu.. çoğu gelişmede özentiyle başlar bunu unutmayalım..
bi de bildiğim kadarıyla kendini beğenmiş, küçücük ayrıntılardan tutarak insanları aklınca aşağılayanlara artist derler..artist deme artist babam kızıyor artist..
keşke herkes öyle artist olsa dileğini uyandıran önerme. bu önermeyle elde edilecek sonuç bir çok avrupa ülkenin insanı artist, japonya nüfusunun yuzde 80'i artist.
kitap okumaya vaktim olmuyor diyerek kitap okumayanlara örnektir. aynı zamanda vakitsizlikten yakınanların artist olmaya teşvik edilmelerini düşürdürten insandır.
kitap,gazete,dergi bulardan herhangi birini kısacık bir zaman diliminde dahi okumaya çalışan insanı eleştirmek yerine yaptığı eyleme saygı duymak gerekir zira bu insanı eleştirenlerin tek amacı dikkati başka yöne çekip öndeki kıza fort yapmaktır.