o değil de, aslında güneş gözlüğü "takmak" ilginç bir durum. yani aslına bakarsanız giymek de ilginç olur ya orası da öyle. fekat bana güneş gözlüğü "takmak" şeysi * garip geliyor. düşünsenize şöyle bir diyalog olsa:
-bak samet ne güzel olmuş di mi. sabah taktım bu baksırı.
ankara'da yaşaması muhtemel insandır. zira kızılay-batıkent metrosu son durağa kadar birçok kez gün ışığına çıkmaktadır ve güneşi arkanıza almadıysanız epey rahatsızlık edecek düzeyde güneş ışınlarına maruz kalırsınız.
güneş gözlüğünü amacına aykırı olarak, yani gözü zararlı ultraviole ışınlarından korumak için değilde aksesuar olarak kullanan insandır. fakat her ne amaçla olursa olsun abesle iştigaldir.
*güneş gözlüğünü metrodan inip de açık alana çıktığında tekrar takmaya üşenen insandır.
*metroda ayakta olup güneş gözlüğünü çıkardığında koyacak yeri olmayan insandır.
*güneş gözlüğünü kendisine yakıştığı için takan insandır.
*saçını güneş gözlüğünün gözündeki duruşuna göre yapmış, çıkardığındaysa saçı bozulacak olan insandır.
*
*
anlam verilemeyen insan, varlık.
güneş gözlüğünün amacı gözü güneşin rahatsız edici ışığından korumaktır. metronun yer altından gittiğini biliyoruz yani güneş görmesi imkansız, bu insan hangi amaca hizmet yerin altında güneş gözlüğü takar anlam veremedim ben.