etrafına kendince "çok bilgili, kültürlü bi insanım. inanılmaz farklıyım lan ben hepinizden" mesajı vermek isteyen tuhaf insandır.
ya hakikaten de anlamıyorum. metro gibi bi ortamda bu şekilde hareketler sergileyerek ne kadar yükselebilirsin ki lan? birazdan o ortamdan geçip gideceksin. neyi kanıtlamanın, ispat etmenin peşindesin yahu?
o ortamda belirli bi birikime ulaşmış insan görüntüsü vermeye çalışmak yerine, hakikaten de bu yönde çaba sarfeden gerçekçi bi insan ol. şapkanı önüne koy ve şimdi yaptığın d.llamalığı bi süre düşün. emin ol yaptığın hatanın farkına varıp, doğru yolu bulacaksın.
toplumun bu tuhaf gidişatı hiç de iç açıcı değil. bir şeyler yapmak lazım.
bilimsel dergi her yerde okunabilir, ama o şahıs metroda biraz sağına soluna baksa, çok farklı insan manzaraları görüp farklı insan profilleri hakkında bilgilenebilir. bu bilgi de en az elindeki dergide yazan kadar değerlidir.
yaptigi bu davranisindan dolayi bile elestirilebilecegi bir ulkede yasamaktadir ayrica.
ne var yani okuyorsa ? illa hava atma niyetinde midir bu kisi ? kul ne ise oyle bilir karsisindakini.
gıpta edilesi insandır. bayılıyorum böyle tiplere. bir dakikalarını bile boşa harcamıyorlar. her daim hayattan zevk almaya bakıyorlar. yoldayken bişey okuyunca midem bulanıyor nedense yoksa ben de okurum ama işte şartlar el vermiyor malesef.
cidden,
şakaysa hiç komik değil, ciddiyse çok komik başlığı bu olsa gerek. boş anında, toplu taşıma araçlarında mal mal yolu seyredip yanındaki karı kız kesmekle meşgul olup ya da ancak o çok sevgili müzik çaları ile bangır bangır müzik dinlemekten öteye geçemeyen zihinlerin ancak bu şekilde idrak edip analiz edebileceği hadisedir.
birileri okusun diye herkes helak oluyor, okuyan, araştıran kişi sayısı biraz daha artsın diye neler yapılıyor, türkiye'nin dört bir yanında çeşitli adlar altında okumayı teşvik eden faaliyetler yapılıyor, bunu alışkanlık haline getirip sevdirmeye çocuklara bu olayın değeri anlatılmaya, öğretilmeye çalışılıyor; velhasıl kıçımızı yırtıyoruz bir şeyler değişsin diye! şu başka ülkelerle karşılaştırma yapıldığında, bilmem hangi ülkede bir ayda okunan kitap bizde bir yılda okunuyor neticelerine bir gıdım gamlanmayan insanlar güruhuna haiziz çünkü. netice meydanda arkadaş, neden aramaya lüzum yok, çünkü bir şekilde okuyanı teşvik etmek, hatta cidden ezikçe, " hacı biliyon mu bugün otobüste okuyan bir eleman gördüm, insana benziyordu" cümlesini zeytinyağı ve balzamik sirke ile harmanlayıp salata niyetine masaya getirecek; bunun lafını edecek kadar eziğiz. kendimizden olmayana, yapamayıp kıskandığımız şeylere bok atmaya bayılıyoruz. yaftalanacak, eleştirilcek o kadar şey varken bunu eleştiren, gösteriş kılıfına sokmaya çalışan zihniyete ve düdük trollere kafam basmıyor! osman baydemir'in ünlü cümlesi ile mektubumu sona erdiriyorum; hasiktir ordan hasiktir!
gayet mantıksız bir tespit. * bu sözleri söyleyen yazar hayatında kaç kez bir bilim dergisindeki o heyecan verici yazıları okumuştur, kaç kez discovery channel'da mythbusters izlemiştir, kaç kez national geographic tv yi açıp uçak kazası raporu gibi bir program izlemiştir merak etmekteyim.
hafiften kıllandığım insandır. hani buna olanakları yaratın, kendisine uyuzluk yapanın başında atom bombası patlatır gibi gelir bana, kaçınırım biraz yani.
Birkaç ergenin bir araya gelip "Ayşe ne güzel kız la, ne sikilir offf beee, ehuheuhe" kıvamında geyik çevirmesinden daha hayırlı bir iş yapan insandır. Örnek alınasıdır.
mephisto'dan aldığı dergiyi dayanamayıp metroda okumaya başlayan, eve ulaşır ulaşmaz kalan kısmını yalayıp yutan insan cinsidir.
otobüste okuduğu kitabın heyecanına daha fazla dayanamayıp, indikten sonra yürürken de paragrafı bitirmeye çalışan heyecanlı insanın da yakın akrabasıdır aynı zamanda.