metrobüste tacize uğramak

entry6 galeri0 ses1
    1.
  1. bugün, yani dün bir iş görüşmesine gidiyordum. avcılar'dan bindim metrobüse. bir metrobüs maceram da olaysız geçsin bebişim ya. cidden. neyse...

    burhaniye durağında ineceğim. kafamda sakinleşmeye ve odaklanmaya çalışıyorum. neler konuşuruz diye kafamda pratik yapıyorum. yaşlı bir amca önümde duruyor. tıklım tıklım metrobüs. paso küçük fidel'e bir şey çarpıyor. ben sanıyorum ki tonton yaşlı amcanın elinde şu sert karton gibi poşetlerden var da onlar çarpıyor. bu sebeple tolerans gösteriyorum. ama kalabalık yüzünden ve durum itibariyle önüm amcaya dönük olmasına rağmen yüzüm yanıma bakıyor. çünkü tutacak başka bir yer yok kalabalıktan. o sebepten poşeti de göremiyorum.

    bir, iki, üç falan derken poşet sürekli küçük fidel'i tam 12'den vuruyor. sinirleniyorum ama poşettir, yoksa neden bu kadar sert çarpsın ki herhangi bir şey diyorum. feci derecede sakinim. etrafta bir sürü bayan var. uyarmamak için direniyorum. farkında bile değildir diyorum ama sinirleniyorum da düşüncesizliğe. ama yaşlı amcanın o kadar sempatik bir suratı var ki, bakınca kızası gelmiyor insanın.

    kalça tarafımdan çekiyorum kendimi geriye ama nafile. poşet ısrarla tam da 12'den vuruyor küçük fidel'i. sinirle tam amcaya bakmıştım. poşet tuttuğunu sandığım elini kaldırdı ve burnunu kaşıdı. meğer poşet yokmuş lan! o an şoke oldum. elinin baş parmağını soktu cebine. kalan parmaklarla herif resmen küçük fidel'i yokluyor. yan gözle çaktırmadan bakıp kasti olduğuna emin oldum. dedim dalayım şu totoşa. ama kesin ölür ibiş. yaşlı başlı bir şey. bir de dalarsam ağzını yüzünü yerde sürümeden bırakmam. o beyaz saçlarını süpürge yapar kir banyosu ile siyaha çaldırırım. takımlarımın altına giydiğim ve burun tarafı iyi iş görebilecek ayakkabımı burun kısmından ağına sokar enseden çıkartırım. o eli var ya o eli, ters çevirir bileğini kırar, o serçe parmağını koparıp burnuna sokar, sonra işaret parmağı ile baş parmağı arasından yırtar atarım... birkaç saniye bunları düşündüm. dişlerimi o kadar sıkmışım ki ağzım kan doldu. tabi yüzüne de bakıyorum ya o sıra. herif anladı bir acayip oldu tırstı. etraf kadın kız dolu. onları da rahatsız etmek istemiyorum. "dayı bir dur ya" diye bağırdım. herif sadece bağırmama şükreder gibi "ben şöyle geçeyim o zaman" dedi. arkama doğru kalabalığı yarıp birkaç adım ilerledi.

    şeytan diyor boşver görüşmeyi dal şuna, diğer yandan tacize uğramanın şoku, olayın acayipliği, herifin elimde kalma riski falan derken kendimi gülerken yakaladım. sonra herifi kestim. yanındaki kadınlara sarkacak mı diye baktım. sarksa dalacaktım direk bu sefer. hem daha normal bir taciz. totoşu dikkatle izledim. sinirden kendimi yedim. şerefsiz ya. hiçbir kadına sarkmadı. kendimi bir garip hissettim hacı. öyle böyle değil. neden ben olm. allah cızırtını vermesin.

    böyle bir şey işte.
    5 ...
  2. 2.
  3. diğer tacizler gibi rezil durumlardan biridir. taciz, her yerde her koşulda tacizdir. kadını erkeği fark etmez. insana kendini kötü hissettirir, belki tüm gününün kötü geçmesine sebep olur.

    artık erkeklerin de taciz ediliyor olmasına şaşırmıyorum. insanlar o kadar sapıttı ki, o kadar utanmaz oldular ki her şey beklenir artık.

    erkekler de taciz edildiklerinde, artık kadınların neden taciz konusunda paranoyaklaştığını, takıntılı hareketler yaptığını, takip edildiklerini veya birilerinin kendilerine otobüste, minibüste vs. dokunacağını düşünmelerini umarım anlarlar.

    siz de böyle tacize uğrayınca belki kadınları biraz olsun anlamaya çalışırsınız. iğrenç bir şey çünkü dimi? işte kadınlar hep böyle pisliklere maruz kalıyor. kendilerini o kadar kötü hissediyorlar, kalabalık içinde bazen ses çıkartamıyorlar. sonra da kimse çıkıp kadınların abarttıklarını ve kezban gibi davrandıklarını filan söylemesin.
    5 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. Kadınların her fırsatta maruz kaldıklarını düşündükleri durum. Ota boka taciz diyorlar.
    Belki de ben öyle sanıyorum bilemedim şimdi ama size bir şey anlatayım :

    Geçen sene kurban bayramında , bayram günü akraba ziyareti için metrobüse bindim.
    Bayram günü haliyle normalin kat kat üstünde bir kalabalık ve gitmem gereken 20'den fazla durak var ve ayaktayım.
    Benim kapalı ortama karşı bir alerjim mi var nedir bilmiyorum ama kapalı ortamda çok fazla terliyorum.
    Ama normal bir terleme değil yüzüm gözüm ter içinde kalıyor. Birde otobüs tıklım tıklım ben daha bi fena terliyorum ve terledikçe de hem tedirginleşiyor hem de sinirleniyorum.
    Neyse işte artık metrobüs sınırlarını zorluyor derken orta kapının açılması ile birilerinin kendini içeriye sıkıştırmaya çalışması bir oldu ve 1.70 boylarında eni yine yaklaşık 1.70 çapında bir hanım abla döndü dolaştı ve benim tam önüme düştü.
    Siki tuttuk baba..Otobüsün fevri manevraları ile kız beni cam kenarındaki tutunma direğine sıkıştırıyor.
    Zaten nefes alamıyorum üstüne buda sıkıştırınca ben iyice çileden çıkıp ağlayacak duruma geldim.
    En son artık dayanamayıp aşağıdaki ellerimi gayri ihtiyari, kadını itmek için yukarı kaldırmaya çalıştığım esnada elim kadının kalçasına değdi ve o anda olan oldu.
    Kadın mağrur bir hareketle , adeta asi bir atın şaha kalkması gibi ; önce yükseldi, büyüdü, büyüdü ve sonra koptu tufan. bir çıngar çıkardı Allah belamı versin yunanı kıskandırır. O derece...
    Bağıra bağıra "geri zekalı! sabahtan beri sesimi etmiyorum artık yeter be ! Sabahtan beri taciz ediyorsun. Oramı buramı okşuyorsun! Anan bacın yok mu senin ?!" Deyiverdi birden.
    Ve ben o anda -şoförün aynadan bakmasını da dahil edersek- tüm gözlerin bir anda insanın üzerine doğrulması hissinin iliklerime kadar yaşadım. Üzerime tüm gözlerin çevrilmiş olmasından mütevellit, bir anda ışık görmüş tavşan , kömür görmüş ak partili misali olduğum yerde kalakaldım. Ardından umarsız bir ses tonuyla
    "Ne münasebet hanımefendi?!Otobüs çok kalabalık, muhtemelen yanlış anladınız." dememle kadının daha da harlanması bir oldu.
    Buna paralel olarak insanların o "ne olüyü la?" bakışları bir anda yerini matadoru köşeye sıkıştırmış boğanın bakışlarına bıraktı. Artık hanımefendiyi bırakıp mizacımı biraz da sertleştirerek "bacım ne ilgisi var? Gayriihtiyari sana çarpmış olabilirim ama seni niye taciz edeyim?" diyemeden, kadın tekrardan bir " Bırak be ! Hepiniz böylesiniz.. Namussuz şerefsizler! Otobüse de mi binemeyeceğiz artık! " Demesi ile ben, kurşun yaklaşan neo misali elimle önce " Orada bi duracan bacım " yaptıktan sonra,
    biraz da çamurlaşarak; "Sabahtır terbiyemi bozmamaya çalışıyorum ama, ülen burada bu kadar güzel kız varken ede ede seni mi taciz edeceğim? Taciz etsem gider güzel birini ederim.Seni niye taciz edeyim?" dememle birlikte yolcuların, yeni bir icat yapmış bilim adamı misali gözleri büyüdü ve ardından önce bana sonra kadına sonra tekrar bana döndükten sonra herkes hayatın anlamını bulmuş gibi kısa bir süre kafasını salladı , kaşlarını kaldırdı ve ardından önüne döndü.
    Gelelim kadına...
    (Bununla iftihar etmiyorum ama) Ablanın önce kaşları çatıldı , sonra gözleri doldu ve hüngür hüngür ağlamaya başladı ardından da bir sonraki durakta indi. Ve arkasına bile bakmadan uzaklaştı. Sonra çok üzüldüm tabi. Kendi kendime ne gerek vardı?Dedim ama ne yapabilirdim ? beni buna mecbur etti. Eminim aynını yaşayan ve benim kadar şanslı olamamış yüzlerce insan var bu şehirde. Hiç tacizci yok demiyorum ama herkeste tacizci değil.

    Kadınları böyle düşünmeye iten sebepleri görmemezlikten geliyorsun efendim! diyebilirsiniz ama kusura bakmayın. Bu olayların tamamını erkeklere yıkmakta pek vicdani bir hareket değil diye düşünüyorum.
    5 ...
  7. 5.
  8. bugün başıma geldi, 30 larında bir kadın metrobüse bindiğimden beri rahatsız edici şekilde bakıyordu. neyse daha sonra şirinevler durağında bir hayli insan indi derken gözden kaybettim bunu. 5-7 dk sonra birisi ittirip yanımdan geçti, geçerken baya götümü avuçladı. kanım dondu arkamı bile dönemedim anasını satayım. çok kötü bir duyguymuş.

    edit: avuçlayan kişi kadın. uykusuzluktan eklememişim.
    2 ...
  9. 6.
© 2025 uludağ sözlük