milleti kudurtmuştur.
nasıl yaptığını anlamamakla birlikte herkesi kudurtmayı başarması takdire şayandır.
milletin içinde yiyişen,kıçını başını açan,ramazanda oruç tutan var mı yok mu hiç siklemeden yiyip içen kendine hiçbir şey dedirtmeyen ağzını açsan yüzünü "özgürlük,benim hayatım" bilmem ne diye salya yağmuruna tutan bu millet milletin namaz kılacağı yere, namaz kılma şekline, dinine imanına ne kadar da saygılı çıktı!
valla şaşıyorum bu duruma benim güzel insanlarım.
eminim ki bulunduğu ilde bir çok cami vardır. ama amaçları namaz kılmak değil de gösteriş yapmak olduğu için; kimisi yol kenarında, kimisi metrobüs içinde, kimisi yolun ortasında kılıyor. ibadet gizli yapılır. ulu orta değil.
Namazın farzlarından biridir necasetten taharet. Yani üstte, başta ve "namaz kılınacak yerde" dirhemden (yaklaşık 5 gr) fazla pislik (necaset) olmamalıdır.
Ayakkabı ile girilen bir ortamda, necaset olmaması mucize gibidir. Muhakkak bir pisliğe basan insan bir dirhem de olsa, o mekâna o pisliği taşımıştır.
Temizliğinden emin olunmayan yerde namaz kılınmaz. Zorunlu haller vb. Durumlar falan hikâye, namazın farzıdır bu temiz olma işi. Nasıl ki cenabetken namaz kılamazsan, pis olan yerde de kılamazsın.
Ayrıca, otobüs, metrobüs gibi, zaten milletin ayakta zor yer bulduğu bir taşıtta namaz kılmak, rüku, secde ve sair hareketler, diğer yolcuların hakkını gasp etmektir. Insanlar sana namaz kılman için yer açmak zorunda değil. Ama sen, inandığın dinin gereği olarak kul hakkına giremezsin. Tabi ki doğrusunu allah bilir, ancak bu namaz olayının sevaptan çok günahı var gibi.
Namazı vaktinde kılamıyorsan, kazaya bırakabilme, bir sonraki vakitle birlestirip kılabilme gibi kolaylıklar sağlayan allah'a yapılmış bir nankorluk bu hareket.
Şuraya da bir ayet bırakalım ki, ne demek istediğimiz anlaşılsın.
(bkz: maun suresi) 4,5,6,7. Ayetler.
Vay haline o namaz kılanların ki,
Onlar namazlarının özünden uzaktırlar.
Onlar halka gösteriş yaparlar.
Hayra da engel olurlar.
bir araçtaysan ve aracın da durma ihtimali yoksa, araç durana kadar da vaktin geçeceği belliyse araç içinde kıble şartı aranmaksızın namaz kılınabilir. kendi sürekli bok atmasına rağmen, iş yine onlara gelince benim inançsızlığıma saygı göstersene ya diyenlere dert olan bir fıkıh kuralıdır.