şehirlerden şehirlere farklılık gösteren toplu taşıma aracı. istanbul'da kıtalar bile değiştirilebiliyor. yurtdışında hava atmanızı sağlayabilecek bir şey bu.
metrobüs, hani anlatılmaz yaşanır derler ya işte öyle bir şey. Neredeyse 5. senem oluyor metrobüsle tanışalı. Yeri geldi oturdum,yeri geldi ayakta gittim, yeni yeni akrabalar edindim, hele o sadece bakışarak telepati yoluyla küfürleştiğim, konuştuğum teyzeler, sonra oksijensiz solunum yaptığım zamanlar (kafası çok iyidir), boşalan koltuğun verdiği gerilim, kızların da tacizci olabildiğini öğrenmem. insanın ufkunu genişletiyor bir nevi.
Metrobus olmadan bu kadar insan istanbul'da yasamiyordu bu bir. ikincisi trenler vardı. Hani şu 3 4 yıldır kapalı olan ve halen rayları bile döşenmemiş olan tren hattı.
insanların her daim sinirli olduğu ulaşım aracı. sebebini çok düşündüm ve buldum.
bakın bu araç ile yolculuk 3,5₺ yanlışsam düzeltin. istanbul da asgari ücret ile çalışan biri olduğunuzu farz edelim. hergün 7₺ buna verseniz 210₺ yapar. ikinci vesait varsa zaten yandın.
bence sebebi bu. bakın dikkat edin herkes sinirli bakıyor. hep kavga var. adam dünya para veriyorda ondan.
her gün binip ve her gün küfür ettiğim ulaşım aracıdır. istanbul un tüm insanları tek onları kullanıyormuş gibi hissedersiniz giderken bayılmalara, tacizlere, hırsızlıklara şahit olursunuz. ee kavgaları da unutmamak lazım.
ödemenin nasıl olduğunu anlamadığım toplu taşıma aracı. Bindiğimiz zaman istanbul kartı basıyoruz dedim genelde olduğu gibi ama değilmiş öyle galiba. Gerildim de yabancı ortam hani soramadım hacılar nasıl ödüyoruz diye. sonra dedim ki heralde nasıl olsa turnikeden geçmek zorundayız. o zaman basıcaz heralde de cık. orda da basacak yer yoktu. köprüye çıktım çıkışa doğru gidiyorum ama o yol bitmedi bi türlü. aha diyorum her an birisi hoop kardeşim basmadın sen diye arkamdan bağıracak sonra fbi ajanları helikopterden atlayıp etrafımda çember oluşturacaklar felan. ı ıh. helikopter gelmedi. indim öyleceye merdivenlerden.
3 yıl boyunca merter-tüyap durağı arası metrobüse bindim. metrobüsten önce de metroya biniyordum. esenyurt'a gitmek için de tüyaptan tekrar minibüse...3 yıl boyunca günde yaklaşık 4 saatim yolda geçti kısacası.
benim gittiğim yöne metrobüs sabahları ve akşamları çok kalabalık olmuyordu. daha çok Zincirlikuyu yönü kalabalıktı. genelde rahat gitsem de kalabalığa denk geldiğim oldu. insanların o metrobüsün önünde beklemesi, binmek isteyenlerin binememesi, kalabalık, tartışmalar vs. olsa da uzun zamandır kullanmadığım halde bir şekilde istanbul'da yaşayan herkesin kullanmak durumunda kaldığı bir ulaşım aracı olduğunu da kabul etmek gerek....
esrarengiz esrarengiz ölümlere sahne olmaya başlayan ulaşım aracı.
Şoförler ise sürekli ben görmedim, ben duymadım, adam önüme atladı gibisinden laflar ediyor. her gün milyonlarca insanı tasiyan bu hat nasıl olur da bu kadar güvensiz ve guvenliksiz olur anlamak mümkün degil..
Bilincli olarak yogunlugunun sefer sayisi azaltarak, kisa mesafeli seferler koyarak %100 ve daha yuksek degerlerde tutuldugunu dusundugum ulasim araci.
istesen de dil din ırk ayrımı yapamadığın belki de tek yer. Hayatta kalma güdümüze kurban olayım insana nefes almaktan, ezilmemekten ve tek parça istediğin durağa ulaşmaktan daha önemli hiçbir şey olmadığını, özünde bu kadar da basit canlılar olduğumuzu gösteriyor işte.