Bugun en buyuk metrobus kavgasini yasadigim "insan"dir kendileri. Edirnekapi'da 34A'yi bekliyordum uslu uslu. Metrobusun on kapisi tam onumde acildi ve binmek icin adim attigimda sol tarafimda 45-50 yaslarinda iri yapili bir adam oyle bir hamle yapti ki ben resmen o adam, onumdekiler ve demirlerin arasinda ezildim. Neyse dedim o adam gectikten sonra malesef onun yanindaki bos koltuga yoneldim. Gecmek istedim izin vermedi o sirada hala gelememis olan karisina yer tuttugunu soyledi (durakta aramizda ne kadar mesafe oldugunu siz dusunun). Ben de herkesin metrobus bekledigini ve boyle bir hakki olmadigini soyledim (ille karim otursun diyorsan kalkar yer verirsin). Adam bunun uzerine yavsak bir ses tonuyla birak yaa dedi ben de hem beni ezip gectigini ozur dilemedigini simdi de boyle bir haksizlik yaptigini soyledim ve baska yolcular da beni de ezdin diyerek soze girdiler adam buna iyice sinirlendi bu sirada karisi baska bir yere oturmustu bile. Bir hemcinsim de kizi ezdigini gordum ne kadar ayip senin yasindaki bir adama yakisiyor mu dedi adam buna da sen onun avukati misin gibi cocukca bir cevap verdi arkadan baska bir adamin ozur dilemen gerekir en azindan demesi uzerine bacak kadar veletten(!) ozur falan dilemeyecegini soyledi ben de cok terbiyesiz oldugunu soyledim ve tum bu soz dalasi icinde hic sesimi yukseltmeyip gayet sakin bir tavirla konustugumu kendisinin de suclu gibi bagirdigini ekledim. Ayaga kalkip uzerime yurudu egosunu kizi yasindaki benden tatmin etmeye calisan bu erkek musveddesi ve bayansin diye bir sey yapmayacagimi sanma seni burda gebertirim dedi ne geri adim attim ne gozumu kirptim adam geri oturdu (bu arada karisi agzini acip tek kelime soylemedi) soforden durakta guvenligin orada durmasini istedim. Guvenlige gidip durumu anlattim ve metrobuse geldi adama bir sorun mu var diye sordu adam yok dedi bana dondu ve polisi arayim ben mudahale edemem dedi! (o zaman niye guvenlik var?!) ilk durakta indim ve inerken insallah kiziniz vardir dedim. Erkek(!) diye her seyi yapabilecegini sananlar, sizi boyle yetistiren kadinlar, ve buna izin veren toplum oldugu surece kadinlarin hayati cok ucuz.
söğütlüçeşme'den bahçelievler'e gelirken malumunuz zincirlikuyu'da aktarma yapmamız gerekti. durakta, haliyle boş gelecek olan metrobüsü, kapılarının muhtemelen denk geleceği noktalara doğru yoğunlaşarak beklemeye başladık. otobüs durduğunda herkes hazırdı. kapısının nereye denk geleceğini hesap edenler, arada götüm götüm ilerlemeye çalışanlar, güzel mi güzel hatunlar, fordcular, yaşlı nineler, amcalar vs.. sonra malum an geldi çattı. metrobüsün kapısının açılması ile göze kestirilen boş yeri kapma savaşı başladı resmen, insanların içindeki hayvanı o an gördüm *. az önce kapıda bekleyen güzel hatunun yer kapabilmek için ne kadar çirkefleştiğini, o yaşlı ninenin, amcanın gerçekte nasılda atletik bir yapıya sahip olduğunu öğrendim.
bu arada sözlük ben savaşı kazananlardandım, yaşlılara ve gazilere terk etmek zorunda kalmayacağım * sote bir köşeyi kapmıştım.. *
(bkz: la bete humaine)
(bkz: ben bugün bunu gördüm)
yeri garanti ettikten sonra bir de şuraya mı otursaydım ya falan diyebilen insandır aynı zamanda. demin durakta it gibi bekleşirken lan kapıya denk gelebilecek miyim, yer bulabilecek miyim diye düşüncelere dalan kendisi değildir sanki. ilk giren kişi olduktan sonra bir de o yerlerin dolduğu 0.209 saniyede koltuk seçmeye çalışır yavşak. lan aslında bunu hepimiz yapıyoruz be. bizim gen haritamızda var bi manyaklık.