gerek binmeden önce gerekse bindikten sonra bir tür mücadele verdiğiniz, istanbulumuzun güzide ulaşım aracı. kişisel alanınızı korumayı bırakın, içinden sağlam çıkabilirsiniz gördüğünüz ilk dilenciye sadaka verin. abartmıyorum.
özellikle haftasonlari o zincirlikuyunun halini bir görseniz, öğrenilmis çaresizliğin ne demek olduğunu anlarsınız. yazın kliması çalışmayan bir metrobüse denk gelmek de tam bir facia. tecrübeyle sabittir.
ben bunu her gün kullanıyorum. iki gündür meydana gelen kaza haberlerinden sonra, eşim diyo ki bana "dikkat et cnm cam kenarına falan oturma" lan ben ayagımı basacak yer bula bildiğime şükrediyorum, sen bana cam kenarı diyon. cam kenarını gördügümüz mü var.
metrobüse giriş 101 dersi ile binilmesi gereken toplu taşıma aracı. milletin rahatlığı yüzünden bavula sığmaya çalışan akrobatlar gibi davranmak zorunda mıyız?
bugün metrobüste 2 tane kürt asıllı vatandaşa verdiğim inanılmaz ayarı anlatıyorum beyler...
şimdi ayaktayım telefon kurcalıyorum 2 tanesi geldi biri demire yaslandı kafayı da benim elime yasladı, şöyle bi yüzüne baktım hiç siklemiyor yastık sandı pezevenk, elimin tersiyle kafasını ittirdim arkasını döndü tip tip baktı 1.50 boyuyla artistik yapıyor soksam ağzından çıkacak..
neyse bişey diyemedi döndü önüne bu sefer diğeri geldi elimin üstünden demiri tuttu elimi sıktı artistik yapıyor güya, bileğinden tuttum ittirdim demiri tutacaksan yukardan tut dedim, diğer kafasını ittiğim arkasını döndü "niye ordan tutacağğmış" dedi bende baktım şöyle tepeden sonra "çünkü ben öyle istiyorum" dedim gözlerimde de ağzına veririm bakışı var..
sonra biraz aşağı eğildim çünkü aramızda bi 30cm falan var, yüzüne yaklaştım sessiz ve yavaşça "defol git karşı tarafta bekle yoksa elimde kalırsınız" dedim.
"ıh" dedi önüne döndü sonra dayanamadı arkadaşıyla gitti arka tarafa semt oturuşu attı.
Bugün ilk eziyetim başlıyor arkadaşlar. Daha önce de metrobüse bindim ama hiç avcılardan karşıya geçmemiştim, ilk defa tecrübe edeceğim ve muhtemelen son olmayacak. Kolay olması için Bana dua edin cancağızlarım.
beyaz göynek, etek kombini yapmıştım bir de. Pii benim kalıbıma.
işkence ile konuşmayan birisi varsa saat tam akşam iş çıkış saatleri içine tıkın beylikdüzü-pendik yapsın gelsin konuşmazsa birdaha yapacağınızı söleyin bülbül gibi ötecektir. Elektrik verme falan eskide kaldı onlar.
Icimdeki insan nefretini besleyen en onemli unsurlardan birisidir.
Ne olur su duraklara bir sonraki metrobus zamanini, yonunu belirten bi tabela koyun bak 2017 yilindayiz hala birak zamanlamasini kapi hizasinin nereye gelecegi bile belli degil.
Yaz gelmek üzere olduğu için tercih edilmekten iyice çekinilen toplu taşıma aracı.
Kısa kollu/kolsuz kıyafetlerle maalesef ki o sıkışıklıkta insanların koluna değmesi kuvvetle muhtemeldir. Yazdır, terlenilir ama tahammül edilemez boyuttadır. Kokunun, Çürük meyvelerin hangisine eşdeğer olduğunu düşünürken ağzından nefes almaya çalışırsın...
Bir basketçi boyunda değilse, ortalama uzunluktaki insanın metrobüs ortamının merkezinde nefes almak zorunda kaldığı ve derisinin buruştuğu bir ortam da denebilir. O uzun boylu insan ki büyücek olan ayağına basılmadığı sürece ne şanslıdır; Tertemiz, mis gibi nefes alırken.
Her çeşit insanı bünyesinde barındıran bir toplu taşıma aracı. Benim favori olayım şemsiye ile şoförü döven o amca. Nasıl bir zihniyet ile yaşıyor bu millet insan hayret ediyor.
Yaklaşık 4 senedir bu aracı kullanıyorum, hala ortalara ilerleyemedim o kapı ağzından ibaret sadece, sahi ya ilerler nasıl birileri anlatabilir mi bana ?