metrobüs cahili: sürekli sorar,"zincirlikuyu'ya var mı daha?" gibisinden durak konusundaki zaafiyetlerini belirten sorularını. otobüs herhangi bir durağa yaklaştığında tanımı yapılan kişi hemen kafasını geyik gibi havaya dikip olan bitenden haberdar olmaya çalışır. eğer aktarma olayını kullanacaksa direk belli ederler kendilerini. metrobüs edirnekapı'da durur herkes iner, bu zat-ı muhterem hala içerde oturur. birisi uyarınca kalkar iner. durakta milleti takip edip avcılar yönüne giden metrobüse damlar.
metrobüs kurdu : metrobüsün içinde 450 kişi de olsa yine de kapıyı zorlaya zorlaya binerler. kurt gibi heriflerdir vesselam.en arkada şu çantaların koyulduğu bölgeye de utanmadan sıkılmadan bacaklarını kıvırarak oturur. kafasını dinler.
iş çıkışı kafadarları: bahsedilmiş. takım elbeseden hemen tanınıyorlar. bayan olanlar ise güzel giyinimli,diz altı eteğe sahiptir.
liseli metrobüs öğrencisi: çantasını omzundan çıkartmaz hiçbir zaman. ulan insanlar rahatsız olmasın şunu çıkarayım da elimde tutayım,demez. inatla sırtında durur o içerisinde 12 tane kitap olan çanta. okul formaları en büyük tanınma koşullarıdır. asilikten dolayı kravatı gömleği çıkartabilirler. ama bu engel değil. kumaş pantolondan hemen anlaşılırlar. keza bu asilikte biri kumaş pantolon falan giymez. bir lise öğrencisidir.
metrobüs turisti: görmedim hiç. galiba fotoğraf makineleri ve yabancı dilleri kendilerini ele veriyor.
isyankar ruhlu metrobüs yolcusu: binmeyin kardeşim,2 dakikada bir geliyor zaten metrobüs buna binmek zorunda mısınız?,diyen birisi varsa işte;isyankar ruhlu metrobüs yolcusu. genelde kulaklığı takar hayallere dalar. en sevilesi tiptir. muhabbetleri güzeldir.
ufka bakanlar: onlar körüklerde ayakta kalma mücadelesi verirken siz ters yönde oturmuş onlarla yüz yüze gelmişsinizdir. bu tip yolcular ayakta kalma mücadelesini kazandıklarında ufka doğru mel mel bakmalarıyla ünlüdürler. size kati suretle bakmazlar, akılları sıra karizma yaparlar. ama metrobüsün ani freniyle karizmaları da frenlenmiş olur.
ilk duraktan binecek olanlar o kadar stratejik davranmaktadırlar ki adeta kapının nereye gelecegini, ne zaman açılacağını, ne zaman atlamaları gerektiğini cok iyi kestirmektedirler. öyle ki benim gibi tecrübesizler de gelen 5. metrobüste anca kapı hizzasına gelebilmektedir ve oturacak yere sahip olma şansına erişmektedirler.
genel olarak metrobüs başına 250şer kişilik gruplardır. saniyesinde yenib ir metrobüs gelmesine rağmen illa sıkış tıkış gitmek için kapıyı zorlar dururlar. hatta arkaya yeni ve boş bir metrobüs yanaşsa bile öndeki tam dolmadan arkadaya yönelmezler. sonra da bu metrobüsler dandik devamlı bozuluyor diye yakınırlar. sen 300 kişi bin diye üretmemişki adamlar. arkadakide aynı yere gidiyor ona bin.
bir de metrobüs hayvanları vardır ki dövmeye doyamazsınız. arkadaş 3 tane metrobüs göndermişim binmek için oturabilmek için adam koştura koştura sıranın en önüne atladı ve yine ayakta kaldım. ben onlar için gün yüzü görmemiş küfürlerimi sunuyorum.
devamlı metrobüsü kullanmak zorunda olan insanlardır.
metrobüste yanına oturduğum o mavi montlu kızdır kendisi, beni üst üste iki entry girmeye zorlamıştır kendisi -risk alaraktan- keşke dedirtmiştir bunca zaman sonra bana. o kıza seslenmek istiyorum sözlük senin sayende eğer bunu okuyorsan yarın yine saat 7 de beşiktaştaki durakta ol olur mu. bu sefer konuşcam senle söz bak, sadece bakmicaz birbirimize.
