metro turizm'i diğer firmalardan ayıran özellikleri;
-gece yolculuğunda yasak olmasına rağmen televizyon açmak.
-ayakkabı çıkarmak yasak olmasına rağmen kokarca misali ayakkabılarımızı çıkarmak.
ne zamandır ilk defa otobüslerinden birinde yolculuk ettiğim şirket. fakat henüz nasıl hizmet vermesi gerektiğini anlayamamış çalışanları var.
istanbul'da nilüfer turizm'de yer bulamadığımdan, diğer firmalarda da istediğim saat diliminde yer olmadığından mecburi bir bilet aldım metro'dan. yolculuk bursa'ya. ben haremdeyim. aldığım bilet 17.00 otobüsü. bu saatte bursa otobüsü harem'e girmiyormuş, eğer adını yanlış anımsamıyorsam dudullu diye ilginç bir bayıra konuşlanmışlar metro otobüsleri. harem'den servis kalkacak. kaltıda koduğumunun servisi 4 buçuk dolaylarında. 5'i birkaç dakika geçerken oradaydık. birkaç tane otobüs var, bir metro yazanesi. ama bursa otobüsünü göremiyorum. bir metro kafalı görüyorum;
- abi 5 bursa arabası hangisi?
- bilmiyorum
- ha! e kim bilir?
- bilmem.
zaten bu diyalogu o yürürken ve benden uzaklaşırken gerçekleştirdik. son bilmem kelimesini de menzilden çıktığından hafif bir şekilde duydum. saolsun. sonra bir başkasına denk geldim, aynı diyalog başlangıcı tekerrür etti;
- abi bursa arabası!? 5 arabası. hangisi?
- oo abicim kalktı o araç?
- !//##^^? nasıl ya.
bu abi de saolsun pek duraksamadı. uzaklaştı, kalabalıkta kayboldu. koşarak yazaneye girdim. artık kekeliyordum şaşkınlıktan. konuşuyorum ama puzzle gibi söylediklerim. birleştiren anlıyor.
- bursa, araba, 5, gitmiş, nasıl
- evet araç gitti.
- nasıl gider lan. sizin servisinizle geldim. nasıl. ne biçim koordinasyonunuz var.
- ha bizim servis mi geç kaldı. lan bak mahmut abi gene haber vermedi kaldı yolcular.
- abi şaka mı yapıyorsun? benim çok acelem vardı.
- hayırlısı be abicim. bak binsen belki birşey olacaktı.
- ne diyorsun abi sen. benim ama şe..
- hayırlısı hayırlısı ..
hayırlısıyla beni 1 saat sonra bindireceklerini söylediler. öyle oturdum götümde patlamış sözcüklerle. biraz konuştum fakat nedense kimseye lafımı dinletesim gelmedi. lan öyle soğuttular ki.
şimdi size bu satırları hayırlısı ile bursadan yazıyorum. ve beni hayırlısı ile istanbuldan bursaya taşıyan metro turizm'e teşekkürlerimi sunuyorum. skgçjbsgbs
x istikametinden y istikametine gitmekte olan metro turizmin sayın yolcuları! aracınız yarım saat yemek,ihtiyaç ve dinlenme molası vermiştir. Z dinlenme tesislerini seçtiğiniz için teşekkür eder hayırlı yolculuklar dileriz * şeklinde anons veren otobüs firması.
mekanlar: metro turizm yazıhanesi ve otogar
tarih: 28.06.2007
yolculuk güzergahı: istanbul - ankara
otobüs kalkış saati ve yeri: 11:00 - otogar/esenler
sabah 09:25 suları servis aracına binmek için metro turzim yazıhanesi gidilir *. görevli detone sesli bayan elimde ki bavullara bakarak
d.b.: metro turizm yazıhanesinde görevli detone bayan
d.b.: - servislen mi gitceksiniz *
cellar : - hayır takisyle gidicektim bavullarla ta burya kadar yürüyeyim dedim sizlede bi vedalaşırız hem
d.b.: - beyfendi niye sinirleniyosunuz ki sordum sadece,
cellar : - ..........!!! *
d.b.: - hemen servis şöfürünü arıyorum
telefon konuşması şöle cereyan etmiştir.
d.b.: şiii.... muammer abi nasılsın... bak bi tane yolcum var... * hayvansın muammer abi.. öyle denirmi * ... nyse yengeye selam.. görüşüz
servis şöförünü aradıktan sonra uzun bir bekleyiş başladı ve saat 10:30 oldu ve d.b.'ye sorularak
cellar: nerde kaldı bu servis, bu saatten sonra nasıl yetişeceğiz otobüse
d.b.: servis şöförünü arayım beyfendi bekleyin lütfen *
d.b.: muammer abi nerdesin... * nasıl yani... nasıl yaparsın... neyse öptüm by...
d.b.: beyfendi servis şöförü unutmuş sizi, artık 12:00 arabısına binersiniz birazdan servisi gelir zaten bekleyin şöle
cellar: * sen...senin...
cellar: taksi tutun bana ozaman ücretini de servis şöförü ödesin
d.b.: tamam tutalımda, otobüse yetişemezsiniz yinede *
sizin yapıcağınız işinde, sizede, sana da diye başlayan yarım saat süren cümlerle bi 55 dk.daha beklenilir ve saat 11:25 olur ve servis gelmemiştir.
cellar: siz benimle dalga mı geçiyosunuz şaka mısınız nesiniz * ...
d.b.: lütfen beyfendi bekleyin yoldaymış.
11:35 de servis arabası yazıhanenin önünde durur ve kliması çalışmayan * , 80 model, içerde ayak atılcak yer olmayan, sıcaktan içerisinde insanların bayıldığı bir servis otobüsüne binilir ve 12:20 civarı otogara giriş yapılır ve otobüse binilir.
yeni kesilmiş biletimle otobüse bindiğimde biletimdeki koltuk numarasında, gayet mutlu genç bi insan pişmiş pişmiş sıratarak bana bakıyordu ve ben de hostese bağırarak
cellar: yuh diyorum size hatta çüş nasıl başarıyorusunuz bütün bunları tebrik ederim
hostes: tamam beyfendi otobüsde bağırmayın hır gür çıkarmayın bi yanlışlık olmuş... bakıyım biletinize.
hostes ablamız pişmiş pişmiş sıratan abimize dönerek
hostes: beyfendi yanlış otobüse binmişsiniz.
gözlerimi kan bürümüş bi halde koltuğuma oturup discmani kulağıma takıp bangır bangır müzikle 5 saat yolluculuk boyunca hiç bir ikramnı almadan tamamladığım turizm şirketidir.
dağın başında bile şubesi bulunan, garaja geç gelerek ve iki yere uğrayıp toplam bir saat mola vereke sizin diğer otobüsünüze yetişememenize ve yetişemediğiniz otobüs fimasındakilerden (bu kişiler yine aynı firmanın çalışanlarıdır) laf işitmenizi sağlayan, otobüsün içinde donmanıza sebep olan firma. Allah kurtarsın.
Samsun ilinin 2-3 bin nüfusluk Ayvacık ilçesinde yaşayan genç ve kendi halinde yaşayan Galip Öztürk'ün inanılmaz yükselişi ile ortaya çıkan seyrüsefer hizmet firması.