mükemmel bir türkümüzdür. metriste yatmış mahkumları anlatır; insanın aklına denizleri, yusufları, mahirlerı ve daha nicelerini getirir. gözden yaşlar sızdırır.. hele ki güler duman'ın sesinden olan içinizi acıtır, yüreğinizi dağlar. şu metris'in önü bir uzun alan.. bir tek seni sevdim gerisi yalan...
bunun bir de ahmet kaya versiyonu vardır; benzer tema işlenilir ama apayrı vurucu sözlerle..
metrisin önünde durdum,
hasretin yerlere vurdum
ben dağlarda uçan kuştum uçan kuştum
kanatlarımdan vuruldum
17 yaşında idam edilen rahmetli erdal eren için yazılmış unutulmaz türkü. ali asker söyler. Ney solosu harikadır. Başında söylenen şiir çok güzeldir.
ben hep onyedi yaşındayım
her ayak sesinde ürperirim
demir kapının her açılışında
gögsümün kafesine sığmaz yüreğim
her türlüsünü tattım acıların, ayrılıkların
bir seni beklerken kendimi yenemedim..
Erdal eren'i düşünerek dinlerseniz muhtemel pek sevgili tonton amca kenan evren'in kulakları çınlar. Ama sözleri karşılıksız aşkı öyle bir anlatmaktadır ki sevilen kişiye küfrettirir.
80 dönemi gençliği için yaşanmışlıklarını çağrıştırdığından ayrı etkileyici olan, pek hoş, sevdiceği derin düşündürmeye yönelten türküdür. edip akbayram' dan dinlenmesi hoş olandır ayrıca.
erdal erene atfen yazılmış olmasına rağmen birçok yeni yetme solcunun, sevgiliye yazıldığını zannederek, dinlerken sevgiliyi hatırladıkları ali asker eseri.
girişteki "ben hep 17 yaşındayım..." şeklinde başlayan şiiri daha dikkatli dinlemeleri tavsiye edilir.
Ali askerden dinleyip gece gece yastigimi gozyaslarimla bulusturmama neden olan turkudur. Hikayesini bilince huzunleniyor insan. Ve tabi bir de;
Bir tek seni sevdim, gerisi yalan.
