galatasaraylı biri olarak gururla söylüyorum ki sadece türk spor değil tüm türk basın'ındaki kalan son gerçek adamlardan biridir. Ne zaman televizyonu açtığımda kendisini görsem, hem bilgisi, hem efendiliğine hem de kültürüne saygı duyuyorum. Umarım gelecekte büyük bir takımın başına geçip, başarılı olur ve daha da güncelimize tekrar döner.
bir galatasaraylı olarak rahatlıkla ve içtenlikle söyleyebilirim ki, mevcut tüm yorumculardan daha objektif ve mantıklı konuşuyor. rıdvan dilmen'i de ilk zamanlar beğeniyordum fakat gün geçtikçe "taraf" oldu. umarım metin tekin çizgisini korur.
şu videodan da görüleceği üzere çok düzgün türkçe konuşan beşiktaş'ın efsane futbolcusu. şimdiki futbolcular nedense iki kelimeyi bir araya getiremezken gayet akıcı ve düzgün bir şekilde konuşuyor olması gerçekten güzel bir şey.
Kendisininde oynadığı 2-2 biten Beşiktaş-Fenerbahçe maçı sonrası takım eşorfmanlarıyla istanbul sokaklarında dolaşmaktadır. Taksicinin biri yanına yaklaşır maç kaç kaç bitti diye sorar. 2-2 bitti diye cevaplar. Peki golleri kim attı 2'sini de ben attım taksici adam gibi soru soruyoruz düzgün cevaplasana diye çıkışır. Böyle bir anısı vardır.
ömer üründül kollektif futbol terimini ne kadar çok kullanıyorsa metin tekin de aynı derecede denge oyunu diyor. fenerhahçe orduspor maçınca denge oyunuyla kazandı. marsilya yı denge oyunuyla yendi. aksihar ı da denge oyunuyla yendi diyecek sandım bir an.
90 artı programında yaptığı anlamsız itirazlarla önder özen den daha zeki olduğunu ispatlamaya çalışır gibi bir hali var. hem önder özen hem de mehmet demirkol un 'ulan buna da mı karşı çıkıyon' tarzı bakışlarını yakalıyorum sık sık.
mehmet demirkol un tarafsız olduğunu düşünmüşümdür hep ve gözünü sakınmaz, doğru bildiğini söyler nalına da mıhına da vurur nerden ne gelecek diye bakmadan.(son yaptığı burak yılmaz yorumu dışında)
önder özen ise sahadan gelen biri ve arada fazla abartıp işin cılkını çıkarsa da en azından futbolu yıllardır seven, takip eden beni şaşırtıyor ve ilginç bakış açıları sunabiliyor.
metin tekin in ise yorumculuk hayatında bilinenleri söylemekten başka bir şey yaptığı yok. ben bir beşiktaşlı olarak önder özen e konuşma sırası gelse diye bekliyorum açıkçası metin konuşurken.
çok zeki ve futbolu pek ala iyi bildiğini düşündüğüm eski futbolcu. beşiktaş ın böyle bir futbol adamı varken ona benzeyen schuster neden getirildi , aklıma takıldı şimdi.
koyu beşiktaşlı olan babamın çok sevmesi nedeniyle ismimin kaynağı olan adam gibi adam, sarı fırtına. o değil de iyi ki 95te falan doğmamışım, yoksa aynı baba adımı muhtemelen sergen koyardı. ayrıca;
(bkz: oyuncu tiplemesi)