Hicbirinizde o cesaret yok, gelmissiniz burdan lugat parcaliyorsunuz.
Adamin 7 sulalesi hakkinda ha deyince her seyi ogrenebilecekken sizin adiniz soyadiniz ortada yok, ne mezunusunuz, ne is yaparsiniz, kimin nesisiniz belli degil, ne icin yasarsiniz, ne ise yararsiniz hicbiri belli degil gelmissiniz burda ceza hukuku profesorunu siklememekten bahsediyorsunuz...
Bir sabah da kalkip aynaya bakin ve kendinize sorun haci ya, sizi kim sikliyor bu hayatta?
türkiye'deki en önemli ceza hukuçularından biridir. bir diğeri de zaten istanbul barosunun başkanlık görevini ifa etmektedir.
ankara hukuk geleneğinden gelir. malumunuz olduğu üzere ankara hukuk, kemalizmin kalesi olarak bilinir.
öte yandan fevzioğlu ailesinin, türkiyenin önemli masonlarından olduğu iddia edilmekte. lakin insanları töhmet altında bırakmayalım.
ne olursa olsun, onu bir kere bile canlı dinleme fırsatınız olduysa metin kardeşimin zehir gibi bir akla sahip olduğunu anlarsınız.
2000'lerin başında ankara hukuk'ta ders verirken dekanlığa oradan da barolar birliği başkanlığına kadar yükselmiştir. bunların hepsi türkiye şartlarında oldukça kısa sürelerde gerçekleşmiştir.
tc. vatandaşı olarak takip ve takdir ettiğim bir hukukçudur .
fakat cumhur başkanı , başbakan ve sözde adalet bakanıyla yapmış olduğu son yaptığı toplantıyı haklı ve bir o kadar da manidar buluyorum .
çünkü yaptığı toplantıdan sonraki konuşmasında , bu şahısların zihniyeti değişmiş ve birer demoktikmişler gibi demeçler vermesi şahsımı bir hayli şaşırtmıştır .
takibe devam ...
başbakan ile görüşerek, ergenekon ve balyoz başta olmak üzere hukuki değil siyasi olduğu ayan beyan ortada olan davalarla ilgili yeniden yargılama için bir alternatif sunarak muhtemel bir taviz koparmış türkiye barolar başkanıdır.
yazılan ve çizilenleri okudukça iyice içim karardı çünkü birçok görüşle ilgili durum bence vahim. ilk önce makul cümleler kurarak derdimi anlatacağım. değerli arkadaşlar, 17 aralık 2013 ten beri ortada olan bir gerçek var. halkın tek başına hükümet kurduracak kadar oyu olan bir kısmının ülkeyi yönetmeye layık gördüğü parti, ülke yönetimi konusunda alabildiğine beceriksiz. o kadar ki, ortak çıkarları olan ve devlet kurumlarına sızmasına göz yumdukları cemaatle ters düştükleri anda bu ortaya çıktı. ortaya çıktı ki, kadroları hiç yetkin değil ve yoğun propaganda kullanarak insanları durumun böyle olmadığına inandırmaya çalışarak ayakta kalmışlar, kurumlar da işlerini doğru düzgün yapmamaktaymış. bunu nereden anladık, çünkü kendilerine karşı kurulan bir düzene karşı zaten kendi kurdukları düzeni alaşağı ederek çare bulabiliyorlar. işte bunun sonucu olarak da adil yargılanma konusunda öyle bir yere gelindi ki tüm hukuk sistemi alaşağı olacak, çünkü bu kurulan düzende zamanında yüzlerce binlerce insan tutuklandı, içeri tıkıldı, yargılamaları gerektiği gibi yapılmadı ve sonuçta mahkum edildiler. bununla ilgili de konunun uzmanı ve uzmanların temsilcisi kişi ülkenin üst düzey iki yöneticisiyle görüşüyor. sonra da bir sürü tuhaf tuhaf yorumlar okuyoruz, metin feyzioğlu taraf değiştirmiş, hükümete yaltaklanmış gibi şeyler söylenip duruyor.
ya siz salak mısınız? adamın sunduğu formül zaten ulusal hukuk düzleminde makul bir çözüm. ne kimse atanıyor, görevden alınıyor ne birşey. hukukçu hukuk içinde mümkün çözümü icradan sorumlu en üst düzey kişilere sunuyor. ne yapacaktı başka? bu çözümü gidip televizyonlarda muhalif kanallarda anlatsa alkışlardınız ama değil mi? e adam çözümü bulmakla kalmamış, uygulanması için bizzat muhattabına iletmiş arkadaşım, neyin geyiğini yapıyorsunuz bundan sonra?
işte bundan ülkede beyin göçü oluyor. bundan bizden adam olmuyor. çünkü kendi uzmanlığı alanında iyi birşey yapan insana destek olacağımıza yerin dibine sokmaya o kadar meyilliyiz ki. arkadaş, tüm ülkenin hayrına birşey yapılıyorsa, yapandan allah razı olsun dersin, teşekkür edersin, başının tacı edersin. bu metin feyzioğlu da olsa, tayyip erdoğan da olsa, devlet bahçeli de olsa bunu yapmalısın. e sonra adam yolsuzluk yaptı diye tepki gösteriyorsun? göster tabii, yolsuzluğu haklı çıkartmak gibi bir derdim yok da; ulan adam doğru birşey yapsa takdir etmeyi bilmezsen ya adam basıp hakkını verecek insanların olduğu başka bir yere göçer, ya da kendini ve yakınlarını nemalandırır. takdir edilmemekten yorgun düşmeyenler de ne yüce adamlardır, ama sizin gibi milyonlarca salağa bunu anlatamamaları nedeniyle de asla hakettikleri yere gelemezler. siz de layık olduğunuz şekilde, layık olduğunuz kişiler tarafından yönetilirsiniz. metin feyzioğlu değerlidir, icraat adamıdır, yedirmeyiz. hele cemaati mi akp yi mi taraf olarak tutalım diye düşünen bir de muhalif geçinen embesillere asla!
cem garipoğlu'nun avukatı diye eleştirenler var, bunu diyenler avukatlık nedir bilmiyorlar herhalde, suçlu olduğunu bilsen bile o kişiyi savunman gerekir, hukuk budur.
bu ara yıldızı parlıyor. sağlam bir duruşu var güven veriyor. inşallah bozmaz!
ulusalcıların temsilcisi olarak görülmesine rağmen rte ergenekon ve balyoz davalarının yeniden görülmesine ilişkin önerilerini kabul etti. (amaç yolsuzluk ve rüşvet operasyonları sonrası cemaate gözdağı vermek olsa da)
edit: emin çölaşaın ın da 08.01.2014 tarihli yazısında http://www.ilk-kursun.com/haber/166237
a.gül + rte ikilisinin karşısında cumhurbaşkanı adayı olacağı
yenilirse chp başına geçmeye niyetli olduğu belirtilmiş!
bu ara bi gazlanıyor bakalım hayırlısı!