metin demirhan

    9.
  1. oky'nin bir evinin, cihangir'de bir evinin demirhan'ı. cihangir'de bir ev'in tamamen gerçek karakterlerden kurulu olduğunu ve bir arkadaşımdan metin demirhan'ın da demirhan olduğunu öğrendiğimde daha çok sevmiştim bu adamı. her evin bir demirhanı olmalıydı, laf sokmalıydı, zeki olmalıydı, sinema hastası olmalıydı, bir de tonton olmalıydı. herhalde uzun süreli ve bağımlı mizah dergisi okurları yıllar boyu her hafta yada her ay takip ettikleri karakterleri bir süre sonra bilmeden içselleştirip gerçek bir figür gibi görmeye başlıyorlar. uzun süreli bir birliktelik ve mizah dergisi okurken yaşanan o içe dönük, kendin ile başbaşa kalma hali ile o başka, bambaşka dünyanın karakterleri gerçek dünya ile kaynaşabiliyor. hilal'e aşık olmanın eşiğinden döndüm yahu ben ordan biliyorum. e işte bir de bu çizgiroman karakterleri kanlı canlı insanlar ise ve sen onların daima karikatürize edilmiş o naif, ne yaparlarsa yapsınlar sıcak, sevimli hallerine alışıp iyice arkadaş dost belleyebiliyorsun. demirhan'da işte metin demirhanlıktan çıkıp metin abi oldu galiba böyle bir süreç sonunda. karşılık beklemeden herkese güzellik yapmaya ne kadar meraklı olduğunu, her filme "kolay o buluruz" deyip illa ki sözünü unutmadan bir gün önünüze koyduğunu, bitmek bilmeyen tatlı sohbetlerini ve fantastik olana olan delicesine merakını dinledikçe, bildikçe, duydukça daha da sevmiştik. yani bu yaşta, yaşamayı bu kadar seven bir adama, bu kadar dolu bir adama yakışmadı ölüm ya neyse. cihangir'de bi ev artık "pause"layamayacak sanki. üzüntü ile ve malesef "stop".
    3 ...
  2. 8.
  3. bilmeyenler çoktur, gazi osman paşa sanılanın aksine kültürlü, sanatkar ruhlu adamların toprağıdır. sevgili metin o toprağın evlatlarından biriydi.

    80'li yılların başında, henüz çoçukluğumun engin hayalli günlerini yaşarken, anneannemlerin bozulan masa saatini bir saat tamircisine götürüyorum. metin'in hemen hemen tüm ömrü boyunca yaşadığı pazariçi'ne yakın, yolağzı diye tabir edilen mevkide, küçük, salaş bir saatçi dükkanı.

    kapıdan girer girmez çarpılıyorum. çünkü karşımdaki duvarda o güne dek hiç görmediğim bir süper kahramanın kocaman, belki 70x100 büyüklüğünde çalışılmış bir karakalem görseli var. elinde mitolojik bir çekiç, yüzünde gururlu bir gülümseme olan, uzun saçlı bir kahraman bu. çizmeyi sevdiğim için hayran hayran bakıyorum o harikulade çalışmaya.
    saatçi adam, biraz da gururla sanırım, "oğlum çizdi onu," diyor.

    eve gittiğimde hatrımda kaldığı kadarıyla o kahramanı çizmeye çalışıyorum, ama hiçbiri o duvardaki çizim kadar iyi olmuyor.

    ne zaman ki elime bir yaman çocuk dergisi geçiyor o zaman öğreniyorum o kahramanın şimşekler tanrısı thor olduğunu.

    onu çizen kişinin metin demirhan olduğunu öğrenmem içinse aradan çooooook uzun yıllar geçmesi gerekiyor.

    metin'i yakından tanımazdım. ortak dostlarımız vardı: kemal kulaoğlu, hakan alpin gibi. ama vefat ettiğini duymak gene de sarstı beni.

    cenazesinde bulunamıyorum. çünkü iş verenimden izin almam mümkün olmadı.

    dilerim mekanı cennet olur.
    3 ...
  4. 4.
  5. http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=11273423

    metin demirhan bayramin ikinci gunu gecirdigi beyin kanamasi sebebiyle bakirkoy ruh ve sinir hastaliklarina kaldirildi ve bakimi devam etmekte, yardımı olabilecek biri çıkar ümidi ile ailesinden gelen yazıyı paylaşmak isterim:

    "arkadaşlar abim metin demirhan'in ssk bağkur gibi sosyal güvenlik kuruluşlarindan hiçbirinden güvencesi olmadiğindan yeşil kart başvurusuda bulundum. evraklarini istanbul eyüp ilçe emniyet müdürlüğü yeşil kart birimine teslim ettim.oradaki yetkili yeşil kartin en az üç hafta içinde çikabileceğini ve bunun dahada uzun sürebileceğini söyledi. yazişmalarin yapilacağini emniyetten sonra eyüp kaymakamliğin onayina gideceğini sonra istanbul eyüp ilçe sağlik ocağinda heyet raporunun düzenleneceğini ve ankaradan onay geldikten sonra kartin teslim olunacağini açikladi. bunu yüzünden sürenin böyle olacağini söyledi.

    arkadaşlarimiz arasinda bu kamu kurumlarinda tanidiği olan ve bu işlemleri hizlandiracak arkadaşlarimizin yardimini rica ediyoruz. yeşil kartin müracati isimle ve soy isimle takip edilmektedir.

    birde hastane masraflari 3 gün için 850-900 ytl.ni bulmuştur.biz ailesi olarak elimizden gelen tüm fedakarliklari yapiyoruz.lakin 3 hafta gibi bir süre yoğun bakimda kalmasi durumunda bu katlanacaği bildiğimizden metin demirhan'in arkadaşlari ve sevenleri olarak sizlerdende sikilarak utanarak da olsa metin abim için onu yaşatmak için mümkün olduğu kadar yardim etmenizi rica ediyoruz.

    en azindan şu yeşil kartin çikmasi bizi rahatlatacak bu zordumdan kurtulmamizi sağlayacaktir.

    şimdiden hepinize çok teşekkür ediyorum.

    kardeşi şeniz demirhan

    yapilacak yardimlarin yatirilacaği banka hesap nosu aşağidadir.

    >banka adi : garanti bankasi
    >şubesi : levent şb.
    >şube kodu : 401
    >hesap no :6689740
    >hesap adi : şeniz demirhan"
    2 ...
  6. 7.
  7. bu sabah dünyayı terk etmiştir. başımız sağolsun.
    2 ...
  8. 1.
  9. şimdiye kadar niye yazmamışlar diye hayrete düştüğüm adam. kırmızı alarm da çiziyodu kapanmadan önce. rastlar muhabbet ederdik, hoşsohbet makara bi adam. beyoğlu'nda bi cd/fanzin vs satan dükkanı var. oky'nin cihangir de bi ev'inde de çizerek konuk ettiği sinema sever kişi..
    2 ...
  10. 10.
  11. erken gidenlerden.
    tüm erken gidenler gibi bizi üzdü.
    ben de kendisini bir çizgi kahraman olarak tanıdım önce.
    daha sonra cihangirde bir ev'in demirhan'ının gerçek bir kişilik olduğunu öğrenmek onu daha da ilginç kıldı.
    sonra dükkanını filan görmek yaptığı işleri takip etmek o çizgi kahramanın ete kemiğe bürünmüş halini görmekte ilginçti.
    belki bir süper kahraman değildi ama kendi çapında bir kahramandı.
    yazık oldu.
    *
    1 ...
  12. 6.
  13. 5.
  14. 2.
  15. fantastik sinema konusunda giovanni scognamillo' yla birlikte türkiyedeki en önemli başvuru kaynağı.
    fantastik sinemayla ilgili kitapları vardır.
    aynı zamanda hem çizer hem de yönetmendir.
    2 ...
  16. 11.
  17. kendisiyle pişmiş kelle'ye gittiğimde tanışmıştık. pişmiş kelle'cilerle resim çektirikekn, sırtını döndüğünü anımsıyorum. daha sonra engin ergönültaş'a yazdığım bir mektup yazdığım için telefonda dakikalarca tartışmıştık. istanbul'a gidişlerimin birinde yine de sahaf dükkanında kendisini ziyaret etmiş, hiç bir şey olmamış gibi laflamıştık. bu denli, mizaha emek veren bir mizahçının, bu denli hazin ölümü yürek burkucudur. mizah dünyasının vefasızlığına kanıttır. evet rahat uyu kardeşim.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük