metin altıok

entry134 galeri8 video1
    26.
  1. şimdi gel

    Sevdaydı bulduğum sende,
    Sende buldum senden geçtim.
    Terk ettim sanma sakın;
    Yeni bir hızla bilendim,
    Çağıldayan özgür sesinde.

    Şimdi gel durdurma beni.

    Çünkü sevda bir nehirdir,
    Akar insan bütünlüğüne.
    Türlü kollar alarak
    Katar onları benliğine.
    Yürekten yüreklere yönelir.

    Şimdi gel dondurma beni.
    1 ...
  2. 27.
  3. ÖLÜMDEN KONUŞACAKTıK

    Evet sırasıdır, ölümden konuşacaktık,
    intiharın ebruli ipliğiyle
    Bir düğün gecesinde senin
    Yakası işlemeli giysinden.
    Kapı kapı dolaşıp, etamin ve goblen
    Örtüler satan bohçacı ölümden.
    Boynuna taktığın eğri taneli
    iki sıra inciden konuşacaktık,
    Seni ürküten tren sesinden
    Ayı gölgeleyen tekinsiz gecede
    Karşımıza apansız çıkıveren
    O ihtiyar dilenciden.

    Gel ölümden söz etmeden önce
    Bir şeyler içelim seninle.
    Buğulu bir bardağın içinde,
    Buzlu ve limonlu votkayla birlikte
    Konuşalım ölümden,
    Bir samanyolu olsun masamızın üstünde.
    Hadi gel konuşalım,
    Sulanmış bir taşlığın serinliğinde.
    Akşam sefaları içinde,
    Bir masa, birkaç sandalye
    Ve ikimiz ölümden konuşalım,
    Senin ağzında gül, benimkinde menekşe.

    Yarına var mısın söyle?
    Doğacak çocuğa, çığlığa, ishak kuşuna,
    Rüzgarın savurduğu tohuma,
    Kavağın pamuğuna var mısın,
    Bir ağacın kavına,
    Deri değiştirmesine yılanın,
    Kozadan çıkan kelebeğe,
    Hatmiye, atkestanesine?
    Hadi gel öyleyse ölümden konuşalım.
    Belki de tümüyle aykırıdır gerçeğe,
    Ama ne olursa olsun biz yine
    Ölümden konuşalım seninle

    Ölüm de vardır yaşadığımız her şeyde.
    Bir bardak çatlarsa durduğu yerde,
    Bir aşk ansızın biterse,
    Ayna kırılırsa yüzünle birlikte,
    Zamanıdır konuşmanın ölümden.
    Bir çiçek olağanüstü güzellikte
    Açıvermişse bir sabah,
    Bir topal aksamadan yürümüşse,
    Hadi gel ölümden konuşalım;
    Yüzünü al basmış hasetçiden
    Ve onun elindeki kuru değnek bile
    Filizlenir sevgimizden.
    5 ...
  4. 28.
  5. BiR YALNıZLıK işARETi

    Bir cam gibi önünde
    Yüzümü elinle sil,
    Hohlayarak üstüne.
    Seyret boş bir sokağa
    Hüzünle yağışını yağmurun.
    Sonra kaplasın yavaşça,
    Ilık buğusu soluğunun
    Yüzümü baştanbaşa.

    Ve bırakıp gittiğinde
    Bir küçük boşluk kalsın
    Alnını dayadığın yerde;
    Bir yalnızlık işareti
    işleyen ta içime.
    3 ...
  6. 29.
  7. 30.
  8. YANYANA

    Sevgiyle yapılmış bir yama
    Kaplamış yırtığını yanağımın
    Rengi pek tutmasa da.
    Sanki yüzüme akmış yüzün
    Başını başıma dayadığında.
    Seninle yanyanayız
    Eğri bir aynanın karşısında.

    isli titrek bir lamba
    Boğuşurken gölgeyle duvarda
    Acıyla ilmek ilmek
    Aşkımız yıllanıyor odalarda.
    Seninle yanyanayız
    Sessiz, yorgun ve ürkek
    Eğri bir aynanın karşısında.
    0 ...
  9. 31.
  10. yeni ölmüş birinin gözlerini örter gibi,
    siyah uzun saçlarından
    usulca geçirdim üzgün elimi.

    (bkz: sevda üzre)
    2 ...
  11. 32.
  12. 33.
  13. unutulmayacak şair, hele bugün...

    "bir anahtar verdindi bana
    kabaran yüreğimi bilerek.
    kullanıp durdum onu gönlümce,
    aşkıma kenar süsü diyerek;
    aşındırdım dişlerini zamanla.

    geriye ben kaldım işte.

    yalan olur sevmedim dersem;
    ama yolcu yolunda gerek.
    ey ömrümün uğuldayan durağı;
    yanlış hesaptan dönerek,
    benli günlerini sil istersen.

    geriye sen kaldın işte."

    şiirden başka; geriye ne kaldı, inan ben de bilmiyorum üstat.
    4 ...
  14. 34.
  15. madımak yangınından ağır yaralı çıkıp bir hafta sonra hayata gözlerini yuman şair, gönül adamı.

    sonunda kendime bir top yangın edindim,
    soluğumla besledim dudağımın ucunda.
    ömrümün külüydü savrulan hep ardımda,
    örterek yavaş yavaş bıraktığım izleri
    yanmış bir günün sürüklenen kanatlarıyla.
    koştum, durmadan koştum o küçük yangınımla,
    adımın çaresiz kıyılarında kendi göğümü bulmaya. *
    içinde yangın sözcüklerini fazlasıyla barındıran bu şiirini okuyup okuyup hüzünlenirim. hem ona/ o yangına maruz kalanlara hem de bu ateşle yürekleri yakacak kadar insanlığını kaybetmiş olanlara..

    ayrıca;
    fazıl say' ın, metin altıok için bestelediği bir ağıtı ve yayımladığı bir kitabı vardır.
    (bkz: metin altıok ağıtı)
    0 ...
  16. 35.
  17. --spoiler--
    Adın ne idi unuttum
    Yüzün silindi belleğimden
    Ama ellerin
    Bir su gibi akışkan
    Ezberimdedir hala...
    --spoiler--
    3 ...
  18. 36.
  19. ahmet say dostu metin altıok'u şöyle anlatmaktadır:
    METiN'i düşündükçe hepboğulur gibi olurum, sonra uluya uluya ağlarım ve o sırada sövüpsaymaya başlarım. Yalnızca birbaşkaldırı köpürmesi değildir bu.'Yeis' içinde kendimi yerim, ağlamaktan gücüm kuvvetim kesildiğinde, bu kez müthiş birhayıflanma duygusuna kapılırım. MADIMAK yangınında ölen METiN ALTIOK ve BEHÇET AYSAN enyakın dostlarımdı. Çaresizlikte ortaktık. Hiçbir çıkar ilişkisinin olmadığı yerde güçlenen dayanışmadır
    Metin Altınok'u 1966 da tanıdım. Ankara Dil Tarih Coğrafya fak.'ni bitirmiş iki genç felsefeciydi metin&füsun altıok. Metin Amme idaresi Ents.'de çalışıyordu. Yaşam karşısında kırgın bir hali vardı. Onu bu karamsar havadan çıkarabilen sadece kızı Zeynep'ti.1970'li yıllarda olağanüstü değerlerde şiirler yazmaya başladı. ilk kitabı 1976'da Gezgin adıyla çıktı.
    sıkıntılar içinde yaşayan dostum birgün evinden de ayrıldı işinden de... Bu zor günlerinde şiirler onu ayakta tutuyordu. Ankara'dan uzaklaşmak doğduğu çocukluğunun geçtiği Ege'nin herhangi bir kentinde ya da kasabasında felsefe öğretmenliği yapmak istiyordu.
    Ataması 7-8 ay sonra iklimi sert yolu sapa uzak bir doğukenti olan Bingö'e çıktı. Dokuzyıl boyunca Bingöl'den azsayıda mektup, çok sayıda şiir aldım. Metin Altıok özellikle form ve tema yönlerinden şiir geleneğimizin başlıca niteliklerini temsil etmiştir. Metin'i Bingöl Lisesinden sonra , aydın düşmanlığının ucuz örneklerinden biri olarak önce Bingöl'ün Genç ilçesine , sonra da Karaman imam HatipLisesine atadılar.
    Parmak kadar şairçocuğu aşağılamayı, yaşam sevincini kırmayı, kendi aydın çevresiyle ilişkisini engellemeyi görevbilen bir kültür zaman bu hunharlığa göz yumma alçaklığını da göstermişlerdir. Karaman'dayken sağlığı çokbozuldu ve malulenemekliye ayrıldı. Ne var ki şairler çürüğe çıkmaz. Metin Altıok'un ölümünden sonra kitapları yeniden basıldı. Ölümünün onuncu yılında ise şiirleri üzerine FAZIL bir oratorya besteledi.
    (bkz: metin altıok ağıtı)

    Bütün bunlar bizim gibi DEĞERBiLMEZ bir toplum için AZ DEĞiLDiR. Emekli olduktan sonra Ankara'da yaşadığı son dönem şiire iyice sarıldığı, üretme sevincinin arttığı dört yılı kapsar. Bu yıllarda tam altı şiir kitabı yazdı. SiVAS KIYIMI kimin aklına gelirdi. Sivas KIYIMIYLA Metin'in şiiri durmuştur. insanın yüreği nasıl durursa şiiride ...öyle durur. Sanatçılar için ölüm sözcüğünün kullanılması yanlıştır.

    Metin için 'Bu insan şiir üretmek için dünyaya gelmiştir' denmesi yerindedir.
    Şimdi gelelim 'kurgu'lara: Metin dört veya ondört yıl daha yaşasaydı onun Türk şiirindeki yeri başka olurdu. Bu tür kurguların en çarpıcısı Haydn ve Mozart üzerine olanıdır. Haydn 77 yıl değil de Mozart gibi 35 yıl yaşasaydı müzik tarihinde esamesi okunmazdı. Ama Mozart 77 yıl yaşasaydı müzik tarihi bambaşka yazılırdı.
    Şiiri için şöyle demiştir:'Şiirini belli akımların dışında tutarak kendi duyarlığıyla yaşam arasında kurduğu doğrudan ilişkiyle besteledi ve geliştirdi. Bağırmayan, yumuşak başlı bir şiirden yana oldu.

    'Metin, kendini zora koşma yöneliminde olduğu için, hatta bunu biraz yaşam biçimine dönüştürdüğünden, şiirinde de zora koşmuştur
    kendini. Sonnet ve gazel gibi zorlu ve bağlayıcı, sıkı formlarda şiirler yazmış, bu cendere içinde şiirini şırıl şırıl akıtmıştır.
    0 ...
  20. 37.
  21. SORULARLA

    işte yine kapıldım
    O can sıkıntısına;
    içimde
    ...bir tozlu
    Sarnıç boşluğu,
    Gitmekle kalmak
    Arasında karasız

    Yürüdüm kederle
    Dağlara doğru.

    Yüzlerce soru
    Vardı aklımda,

    Kulaklarımda
    Bir garip uğultu
    Ölümü kullanamazdım;
    Bir yerlerde

    Bilmediğim birilerine
    Belki ayıp olurdu.

    Belki de hiç
    Ummadığım
    Sevgisi tarazlı biri;
    Koparıp bana ilişik
    ...
    Umudunu
    Bir kitabın arasında
    Yamyassı
    Kuruturdu

    Bir
    gazetenin
    Ölüm ilanlarında
    Okuyup adımı,
    Öfkeye dönüştürürdü

    Sandık kokulu
    Hüznünü
    Ve ölümü inatla,
    Yok yere savunurdu.

    Ben bunca yıl
    Bunca insan tanıdım
    Yüreği zehir dolu;
    Yine de
    ...insanlardan
    Kesmedim umudu.
    insan dedim
    Yekindim;
    Paylaştım varı
    yoğu.

    Ben neden
    Dudaklarının arasında
    iğneler tutan
    Bir
    terzi suskunluğunu
    Prova ediyorum
    Şimdi bu yol boyu
    Kederle yürürken

    Dağlara doğru?

    Neden kedi seven
    Bir insan
    Olduğumu
    Biliyorum da
    ...Kedisiz ve
    sevgisiz
    Getiriyorum
    Yaşadığım günlerin
    Yaprak döken sonunu?

    Cevapsız sorunun
    Boynu büküktür,
    Hemen anlar
    Yetim olduğunu.

    Ben neden hala
    Duyuyorum avucumda
    Bir çocuk elinin
    Sızlayan
    boşluğunu?

    Hipodromda yatıp
    Kalkan bir adamın
    Ölü bulunduğunu
    Yazdı gazeteler

    ...Geçenlerde
    Haber olarak.
    Tokatlıymış
    Ya da Çorumlu.

    Bıraktığı nottan
    Öğrenilmiş
    Son isteğinin
    Ölürse terminale

    Götürülmek olduğu.
    Hipodromda yatıp
    Kalkan bir adam
    Kimin umuru!

    Acılarla sorularla
    Tiftikledim
    Bunca insanın
    Mutsuzluğunu.
    ...
    Düşündüm kendi sonumu.
    Hayrettir;
    içim içime
    Nasıl da sığıyordu!

    Oysa ben kaç yıldır
    Kaç acı eskittim
    Unuttum
    Kaç ölüm
    gördüğümü.
    Bir omzumun
    Alçaklığı ondandır;
    Taşıdım kaç kişinin

    Kanayan tabutunu.

    Yıllar önce
    Ölümü seçen sevgilim
    Bunca sevgisizlik içinde
    ...iyi
    biliyordu
    Yetmeyeceğini
    iki kişinin birbirine.
    Bu yüzden döşeğinde

    Ölümle buluştu.

    Gömdük onu geçiştirip
    Polis sorgusunu.

    Onunla birlikte
    Neleri gömdük;
    Bir akşam içkisinin
    Coşkusunu,

    Sevincimizi gömdük
    Kürek dolusu

    Yüzlerce soru
    Vardı aklımda,
    Kulaklarımda
    Bir garip uğultu
    ...Ölümü
    kullanamazdım;
    Biryerlerde
    Birilerine
    Mutlaka ayıp olurdu.

    Dostlardan uzakta
    Bir bozgun akşamında
    Gerisingeri
    Dönerken
    kasabaya;
    Baktım gökyüzü
    Birden yıldızla doldu.
    Akşamın serinliği

    Alnıma vuruyordu...

    METiN ALTIOK
    1 ...
  22. 38.
  23. ORMANLARIN GÜMBÜRTÜSÜNDEN

    bir yüzük yaptım sana güvercin
    teleğinden,
    Bir yüzük bükerek hoşçakal sözcüğünden.
    ...
    Bir yüzük yaptım
    belli belirsiz,
    Eski bir gramafon sesinden.

    Bir yüzük serçe parmağın
    için,
    Bulutsuz bir gecede kayan yıldız izinden.

    bir yüzük yaptım
    terli bir yüzük,

    ...Avucumdan geçen ince hayat çizgisinden.

    Yanmasını
    bilen bakır bir yüzük,

    Evime akım taşıyan elektrik telinden.

    Bir
    yüzük yaptım, bir yüzük ki;

    Yıllardır dinmeyen ormanların
    gümbürtüsünden.

    METiN ALTIOK
    0 ...
  24. 39.
  25. SEVMiYORUM SENi

    Şimdi benim buzdan bir döşekte
    Üç büklüm
    olmuş zavallı sevdam,
    Üşüyorsa ölesiye yalnızlıktan;
    ...Bil ki senin hep
    böyle güvensiz,
    Yaşamdan korkar oluşundan.
    işte bunun için
    sevmiyorum seni.

    Şimdi benim bir han avlusunda
    Hiç bitmeyecek
    umutsuz kavgam,
    Soluyorsa başı önde yorgunluktan;
    Bil ki senin hep böyle
    umarsız,
    Yarını göze alamayışından.

    işte bunun için sevmiycem
    seni.

    METiN ALTIOK
    3 ...
  26. 40.
  27. SESiNiN YUMUŞAK KAVI

    Konuş, durmadan konuş
    Sesinin yumuşak
    kavı
    ...Sevgiyle parlatsın
    Bütün anlamları.
    işte bak sözcükler,

    Bekliyorlar sıralarını

    Konuş, durmadan konuş
    Köpürtsün aşkı ve
    hayatı
    Dişlerinin ışıldayan beyazı,
    Adım da bekliyor unutma,
    Benimle
    birlikte
    Sesinle birlikte parlatılmayı

    METiN ALTIOK
    0 ...
  28. 41.
  29. YALNıZLıĞıN BUZDAN AYı

    ıslanmış taşlığında suskun bir
    bekleyişin
    Yutar yalnızlığın buzdan ayını,
    ...Akşamsefaları içinde karanlık
    gözlerin.
    Döker çiçeğini sararan rengiyle,
    Yaralı bir aşkla seğiren
    derin.
    Ve aklın seni sürgüne gönderir
    Yüzüne iğreti gelen isminle,
    En
    yalnız köşesinde donmuş yüreğinin.

    METiN ALTıOK
    0 ...
  30. 42.
  31. SiS..

    Özenle boyadım ipliğini sevginin,
    Gidip de
    bulamamanın incinmiş rengine.
    ...Sisi gümüş bir rüzgarla tepelerden eğirdim,

    Dokudum yalnızlığın bu serin kumaşını,
    Sesime ayrılıklardan bir gömlek
    diktim.
    Ölümü tastamam ezberledim de geldim,
    Dilimde bu buruk türkü
    tadıyla
    Bilmem ki buradan nereye giderim.

    Sonunda kendime bir top
    yangın edindim,

    ...Soluğumla besledim dudağımın ucunda.

    Ömrümün külüydü
    savrulan hep ardımda,

    Örterek yavaş yavaş bıraktığım izleri

    Yanmış bir
    günün sürüklenen kanatlarıyla.

    Koştum, durmadan koştum o küçük yangınımla,

    Adımın çaresiz kıyılarında kendi göğümü bulmaya.

    METiN ALTıOK
    0 ...
  32. 43.
  33. SONDEYiŞ

    Dolaştım yıllardır şurda burda,
    Ucuz otellerde
    kaldım.
    ...
    iğne iplik taşıdım yanımda,
    Bir düzen
    tutturamadım.

    Kadınlar da oldu elbet yaşamımda,
    Biri hariç hepsini
    bağışladım.

    Sınadım kendimi karşılıklı acıyla,
    Ben hep ölüme ve aşka
    inandım.

    Bir şey var dokunur bana;
    Yüzüme uymayan iğreti
    adım.

    METiN ALTıOK
    0 ...
  34. 44.
  35. NEDEN.

    neden
    hep
    boş
    ...bir
    bardağa

    yüksünmeden
    boyun eğer
    sürahi?

    METiN ALTıOK
    1 ...
  36. 45.
  37. BÖYLE BAŞLAR SEViŞMEK

    ilk önce :
    Benli gözlerini öptüm

    ...Sonra gözlerimin değdiği heryeri
    Böyle başlamaz mı
    Sevişmek

    Bir sevda için ölüp ölüp dirilmek
    Yanlızlığına inanıp
    Bir anıyı
    hatırlayıp
    Bir bukle öpücük kondurmak
    Yanağına

    Deli gibi
    ölürcesine
    Hatıralarla sarılıp
    Ufuklara dalmak gibi
    Bir kez sevip

    Bin defa ölmek gibi yaşam

    Söylesene çiçeğim

    Böyle başlamaz

    Sevişmek

    METiN ALTıOK
    0 ...
  38. 46.
  39. EKSiLEN

    Öyle yıpranmış ki
    Bir forması eksik içinden,

    ...Sahafa düşmüş bir kitap
    Gibi sararmış üzüntüsünden.
    Bir ay doğuyor
    usul usul
    Karanlığın göğsüne,
    Dünden bugüne kendini
    Biraz daha
    eksilterek getiren
    Küsmüş göğüne besbelli
    Geleceği göremediğinden

    Taşıyor oysa hüzünlü bitişinde
    Doğuşunu yeniden

    METiN ALTıOK
    0 ...
  40. 47.
  41. BiR YALNıZLıK iŞARETi

    Bir cam gibi önünde
    Yüzümü elinle
    sil,
    ...Hohlayarak üstüne.
    Seyret boş bir sokağa
    Hüzünle yağışını
    yağmurun.
    Sonra kaplasın yavaşça,
    Ilık buğusu soluğunun
    Yüzümü
    baştanbaşa.

    Ve bırakıp gittiğinde
    Bir küçük boşluk kalsın
    Alnını
    dayadığın yerde;
    Bir yalnızlık işareti
    işleyen ta içime.

    Metin Altıok
    0 ...
  42. 48.
  43. AYKıRı SEVDA SÖZLERi

    1.
    Sevdiğim, tabutum, ak kefenim;

    ...Derin ve dar mezar çukurum benim.

    2.
    Yeni bir kalıba dök, beni
    arıt bir potada.
    Geçmişim saklı ama geleceğim ortada.

    3.

    Kabahatinden daha büyüktür özürü;
    Yüreğimin aşık olmaktan ötürü.

    4.
    Sen vazgeçilmez kötü bir alışkanlıksın,
    Cinnete ve ölüme
    karşı bir esrarsın.

    5.
    En büyük yanlış bir kadına bağlanmaktır;
    Gerçek aşk bir kadından,
    kadınlara akmaktır.
    ...
    6.
    Seni kuşanıp çıkarım sokaklara.
    Tuhaftır,
    hep ben olurum hazır patlamaya.

    7.
    Yüreğime benzin döküp kibrit
    çakan;
    Ey usta kundakçım iz bırakmayan!

    8.
    Söylentiler çıksın,
    elimi kana bula;
    Yeter ki günlerim olsun çırılçıplak koynunda.

    9.
    Kumar borcum, yani namusumsun;
    Masum değil, iflah etmez tutkumsun.

    ...10.
    Bütün pislikleri ortaya çıkardığından,
    Aşıksam nefret
    ediyorum yaşamaktan.

    11.
    Aşk bütün kötülüklerin anasıdır.
    Her
    aşk sonunda bir bozgun anısıdır.

    12.
    Seninle içimde bir yakın ölüm
    sevinci;
    Sen vaktini şaşmazsın salgınlar gecikmeli

    13.
    Aşkın fincanından kayıp gitmiş bir pul sırça
    Ve güve yeniği umudun
    havlı kumaşında.
    ...
    14.
    Benim soluğum barut kokar ve de kan.

    Seninki bir ağıttır kendini yerden yere vuran.

    15.
    Bu ham
    dünyada zoraki bir söz gibi sevgim.
    Sevsem sana yazık, sevmesem incinirsin.

    16.
    Sevgimiz bir taştır yarısı gömük toprağa;
    Kaldırsan böcekler
    görürsün altında.
    0 ...
  44. 49.
  45. BEN ŞiMDi BiRAZ

    Ben şimdi biraz da
    Senin için
    görüyorum;
    ...Gökyüzünün parlak,
    Bakış seken mavisini.
    Ben şimdi biraz
    da
    Senin için duyuyorum;
    Gecenin o sarsak,
    Yokuş çıkan ezgisini.
    Ben
    şimdi kanayarak
    Senin için yaşıyorum;
    Sazan derisi gibi
    Günlerimi külle
    soyarak

    Metin Altıok
    0 ...
  46. 50.
  47. BERABERKEN

    Beraberken kıymetini bilmedimdi
    Elim ayağımdın
    sanki zora koştuğum.
    ...Bir yetim şiir kaldı yanımda şimdi,
    Kaybetmekten
    deli gibi korktuğum.
    Bir kum saatiyim sensiz geceden gündüze
    Altı
    durmadan üstüne getirilen.
    Bu nasıl zaman ki çakılı kalmış güze,

    Doğmamış çocukları evlatlık verilen.

    işte böyledir gülüm bazı şeylerin

    Hiç hissedilmez varlıkları ama,
    ...
    Yoklukları bir uçurum kadar derin

    Baş döndürür kıyısında nasıl da.

    Ey bir hüznü büyüten solgun anne!

    Sen de düşün benden sana kalan ne.

    METiN ALTıOK
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük