bakkal rüstemin raflarındaki biraların bitmesine, harçlık yollayan babaların üç beş ay sonra kredi çekip o borcu kapatmasına, bankalar tarafından daha iş hayatına atılmadan öğrenciyken fişlenmeye ve 5 yıl yeni kart talebinin reddine sebep olacak olan durumdur.
sonunda borç ödenmesi için iddaa ya başvurur öğrenci. kendimden biliyorum, kul sıkışmayınca hızır yetişmezmiş derler, doğru demişler. 1200 ytl ödemişliğim var. ama adımızı da yazdılar tabiki aslanlar gibi kara listeye. çıkılan mahkemeden bahsetmeyeyim hiç.
okul hayatı bittikten sonra ödeme düzensizliğinden kaynaklı talep edilen hiç bir kredinin onaylanmamasıdır.
+a aama ben öğrenciydim o zaman
-bizi ilgilendirmez beyefendi.
+ama şimdi çok iyi bir işim gelirim var.
-kara listede görünüyorsunuz , yapacak bir şey yok..
+a aama ben araba alacadım , ev alacadım...
+allah benim belamı verseydi de o kartı almasaydım.
sistem o kadar güzel işliyorki şaşmamak elde değil.üniversiteyi yeni kazanan ve anadoludan vs. gelen arkadaşlarımıza hazırlık sınavı yapıldıktan sonra bir ordu hoş geldiniz kart istermisin der. (bkz: finansbank) halkımız,gençlerimiz sürü psikolojisinde devam eder ve bir gün herşey elde patlar.
borcu harcı nasıl ödeyeceğini hesaplamakla geçer öğrencilik yılları. nasıl olsa öderim yavaş yavaş denilerek abanılır kredi kartına. ilk bir iki ay adam gibi ödenir sonra asgariye kadar düşer ödeme tutarı. sonrası da malum bi yerden para gelse de ödesem diye bakılır. para gelir yine ödenmez.
kesinlikle iyi bir şey değildir. parasız pulsuz dolaşırkene üç arkadaş birleşip kredi kartı aldık. olum abartmayalım, limit az olsun altından kalkamayız sonra diye konuşup ciddi planlar yaptık. makul bir seviyede limit geldi. 2 ay sonra ortaya çıkan durum ise içler acısı...