müziğin ruhun gıdası olduğuna inanmama neden olan gerçektir.
bir gün yine okuldayım. 9 yaşındayım ha. öğle arası oldu. herkes dağılmıştı sınıf bomboştu. açtım metallicayı son ses fade to black dinliyorum. zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. bitmiş tenefüs. millet sınıfa girmeye başladı ama korkudan kimse 'kapat şu müziği' bile diyememişti.
sonra ard arda üç ders geçti. bir tuhaflık vardı. sabahtan beri yemek yemememe rağmen aç değildim.
kesinlikle doğru önermedir. tabi bu heavy metal ve yakın türevleri için geçerli. böğürtü müzik yapıp bunu metal kategorisine sokan abuk subuk adamları ayırmak gerekir.
(bkz: gods made heavy metal)
metal müziğinin klasik müzikten doğduğunu da unutmamak gerek. tam da işte burada devreye folk ve athmospheric metal girer. biraz zorlarsan metalcore'da girer. ben zorladım oluyormuş.