herhangi bir kanalda gördüğümde anında kanalı değiştirdiğim, sonra 'lan niye kanalı değiştiriyorum o gitsin' demediğim ama televizyonu kapattığım, espri yaparken nedense beni geren, çok fazla kasan kastıran insan.
oh lan, hakkında bu kadar entry girilince yardı filan sandığım çok güzel göz kırpan bünye. abi okuyorsan yarın "montaj eleman'ım geçmiş olsun" der misin? o adam tanıttı, sevdirdi seni bize. yoksa zor sevilen (yanlış anlama, zor anlaşılıp, zor sevilecek gibi söyledim) bir insan evladısın. hadi be kanka, askere de gidecek bu insan yavrusu, süper moral olur.
"montaj eleman'ım geçmiş olsun" sadece.
tenk yu.
not: yarın sabah en az 350 kişi fazladan seni seyrediyor olacak baba.
karısından izin alamadığı için 30 eylul sozluk olarak iftar yapalim zirvesinde kendisiyle tanışma hayaliyle yanıp tutuşan onca yazarı eken uludağ sözlük sempatizanı kişilik. satış da diyebiliriz.
posta gazetesindeki köşesinde ekşi sözlüğü eleştirmiş ve benden 10 puan almış olan şahsiyettir.
ekşinin kutsal bilgi kaynağı olmaktan çıktığını ve özellikle son nesil yazarların iyice çuvalladığını belirtmiştir.
eh doğru tespitinden dolayı kendisini kutluyoruz.
ayrıca yine posta gazetesindeki köşesinde fovori-plase-sürpriz(galiba böyleydi ubuttum şimdi)bölümünde sanki biraz yanlı davranıyor ve kanald-star yapımlarına daha çok yer veriyor gibi geldi bana.
son olarak bazı yazılarında showtv yi ve politikasını sevmedeğini yazmış nedenini açıklarsa mesut oluruz.
mesut yar la uyan türkiye programında "uludağ sözlükçüler zirvenizi nerde yapıyorsunuz. haber verin bizzat gelecez" şeklindeki beyanı ile bizleri mutlu etmiş montajelemanı na da selam göndermiştir.
eskiden çok antipatik bulduğum, başka yerde yok programından sonra fikrimi değiştirmiş insandır. ekranlarda o kadar andaval program yaparken, o kendi çizgisinde gayette izlenebilir işler yapmaktadır. insanların eleştirirken önce televizyondaki andavalları gözünün önüne getirip ondan sonra bu insanı eleştirmesi gerekir.
çok severek takip ederdim gece hattı'nı yaptığı zamanlarda. bir gün konuk olan kişi yanlış hatırlamıyorsam beyaz'dı. bu abimizi ayağa kaldırdı ve benim dünyam yıkıldı. kendisinin zannedildiği kadar uzun olmadığını, ayağa kaldırarak göstermişti. ben uzun sanardım kendisini. ama yine de izlemeye devam etti bu hayal kırıklığıma rağmen. sabahları vaktim olsa yine izlerim, ama ekmek parası işte, işe geç kalırım izlersem.
ama allah'ı var burhan çaçan'dan uzundur, bu bile yeterlidir.
sevgili yar, pek saygı duyduğum mümtaz şahsiyet, güzel insan, kadim dost lütfen üstteki şu iki linki de tıklayarak tek tek okuyunuz. programınızın seyir zevkini arttıracak bu eleştirileri dikkate alırsanız yeni bir metin uca çıkabilir sizden. çünkü ben sizde bu potansiyeli görüyorum. bi kere koskoca adamsınız. evli, barklı, çoluk çocuk sahibisiniz. yani işinizde başarılı olmanız için önünüzde önemli engel yok. çıktığınız tv ile yazdığınız gazetenin büyüklükleri de bunu destekliyor. sadece bir iki fiziksel değişiklik yeterli bence. mesela siyah çerçeveli gözlüğünüz. bu aygıt sizi çok itici gösterip çok afedersiniz okul hayatımda sıkça rastladığımız çok bilmiş insanlar kimliğine bürüyor sizi. çözümü basit; lazer tedavisi. kaç kuruşluk şey, git yaptır. bi de programlarınıza davet ettiğiniz konuklara yeterli saygıyı gösteriniz pls. adam iki kelam ediyor "höhödöhöy" diyerek adamın ağzından alıyorsunuz lafı. sizin gibi iyi aile eğitimi almış birine hiç yakışmıyor ya da ben yakıştıramıyorum. önce adamı bi dinle, bi konuşsun, ne diyecek, ne edecek, belki benim duymam gereken çok önemli şeyler yumurtlayacak?? öyle susturmak olmaz. sen konuşurken ben senin sözünü kessem kızmaz mısın bana?? kızarsın tabi. o zaman kendine yapılmasını istemediğin şeyleri başkalarına da yapma. akıllı ol, dürüst ol, insanlara saygı göster. toplu taşıma araçlarını tercih et. bi de yaşlı teyze gördün mü yer ver, uyuyor numarası yapma. sen çakalsın ama o teyzeler senden de çakal bunu unutma.
neyse canım benim işlerim var şimdi. hem çalışıyorum hem okuyorum ben. belki bir zamanlar da sen de benim gibiydin, anlarsın halimden. hayat şartları zor, ekmek aslanın ağzından midesine indi. programlarını izleyemesem de köşeni okurum arasıra. heee unutmadan, oradaki fotonu da değiştir. o ne poz öyle. insan biraz efendi durur, demin de dedim çoluk çocuk sahibi adamsın sen. kendine oturaklı bir fotoğraf çektir. elini de çenene koyma öyle. sözlerime son verirken "montajelamanı" rumuzuyla sözlük yazarlığı yapan ex-yönetmen arkadaşımızın isteğini de gözardı etme. bizim çocuklar arada bir toplanırlar istanbul'un değişik semtlerinde. yerler, içerler, çok afedersin evlerine gittiklerinde sıçarlar falan filan. bi gün sen de takıl. merak etme hesap falan ödetmezler. bak zirvelere katılmama hususunda söz vermiştim birisine ama senin gibi üstad bi insan gelirse ben de gelirim ulan (tabi gerekli izin çıkarsa). hadi selam söyle arkadaşlarına. bi de bu yazıyı sonuna kadar okuyabilecek kadar sabırlıysan zirvede kola ısmarlıyacağım sana. valla?
dün yayınlanan programında, bir okul müdürünün kameramana 'senin ağzını burnunu dağıtırım' sözünün geçtiği banttan sonra, 'sanırım o müdür kafasına hiç kamera yememiş' demiş ve yarmış kişidir.