yıllarca hafta içleri sevenlerini güne hazırlayan ama katilce bir kararla yayın hayatına son verilen mesut yar'ın hafta sonu programıdır. format aynıdır ama saati merak konusudur zira programı hafta içi saatinde başlayacaksa işi zor...
sansür yok..
baskı yok..
basın özgür..
eleştiriye tahammül sınırsız..
sonuç mesut yar 5 günden 2 güne terfi(!) ettiriliyor. öbür sene belki daha da yakın bir zamanda o kadar sevilecek, beğenilecek ki mesut yar çalışma, dinlen, yorma kendini denilecek.çalışmamaya terfi edecek. (bkz: valla bak)
haftasonu uyumaya tercih ettiğim tartışmasız türkiyenin en başarılı haber programı... mesut yarın samimi hal ve hareketleri, iğneleyici ve mizahi yorumuyla birleşince sabahın köründe bu kadar insanı televizyon karşısına bağlaması hiç de zor olmuyor... ayrıca 5 günlük programı birilerini fazla rahatsız etmiş olduğunu göze alırsak, uzun ömürlü olmama ihtimali de yüksek gözüküyor...
Uzun bir süre sonra bana sözlük yazarı olduğumu hatırlatan, hastası olduğum program. Mesut Yar'ın samimi anlatımı ile daha bir hoş, daha bir beş. Yanlış anlama Mesut yar abi, ama arkandayız.
televizyonda rahat bırakılmayın mesut yar'ın yeni programı.
mesut yar'ı sözlükte rahat bırakmıyorlar televizyonda mı rahat bırakacaklar.*
(bkz: mesut yar ın 2 dakika 26 saniye de gelmemesi)
sevgili başbakanımızın kozmik sevgisinin bitmediğini gösteren program. bülent arınç'ın dediği gibi, "delikanlım çöktü, gözünün altı halka halka oldu." kozmik işleri bırakıp kozmetik işine girmeli belki de.
sabah sabah seda sayan'dan sonra ailecek izlediğimiz ikinci programdır. dün 9.40'da bitmiş, bugün 9.30'da biteceğini ifşa edince de her programda 10 dakika azalacaksa yakında medyanın bir güçlü sesi daha yok olacak diye düşündüren programdır.
An itibari ile Imf'den alınacak para ile ilgili bir konuşma olan programdır. IMF'den gelecek paranın seçimlerde ne getireceğini bilemiyorum, fakat halka vergi, borç ve zulüm olarak geri döneceğini adım gibi biliyorum.
normal uyku düzenine dönünce dün, sabah sabah ekranda gördüğüm, görünce pek bir keyiflendiğim, ancak hafta içi konusunda bir bilgi duyamadığım, okuyamadığım için hafta içi yine doktor civanımın devam edeceğini düşünerek hayıflandığım, türkiye'ye fazla gelen program.
sabah sabah yabancı müzik çalmak yerine arabesk çalsa daha iyi gideceğini düşündüğüm program...
sigaraya ve asgari ücrete yapılan son zammın üzerine yabancı müzik iyi gitmiyor, arabesk tam oturur. hayatımız arabesk olmuş...
"bölücübaşı yazar mı olacak" alt başlığıyla ben benden alan, kağıdı kalemi olanın yazdığını gösteren program. charles bukowski'nin kemikleri sızlıyordur herhalde.
Haftada en az bir kere aldığım "Nickin ne ayıp! tu kaka" mesajlarını dikkate alarak acaba kendisi canlı yayında sesli söyleyebilecek mi diye merak ettiğim yüce şahsın ulu programı. *
Edit: O değil de bu adamı seviyorum lan ben. Valla seviyorum. Baban olayım derse ol derim. O derece. Şu ülkede Mehmet Ali Biranddan önce* en komik, en eğlenceli enkırmen.