Celaleddin Rumi, şeyhi ve maşuku Şems'in telkinleriyle batini ilim dedikleri sapkınlıklara kendini o kadar kaptırmış ki, kaleme aldığı şiirlerini, yani tamamen beşer ürünü olan sözleri, Alemlerin Rabbi Allah'dan inzal olunan Kur'an-ı Kerim'le boy ölçüştürmüştür. tıpkı evliyalığı peygamberlikten üstün görmesi gibi. kuran ile mesnevi'yi aynen şu şekilde kıyaslar;
--spoiler--
''Mesnevi Kerîm, salih elçiler (katipler) eliyle yazılmıştır. Ona temiz (mutahhar) olanlardan başkasının el sürmesine mani olurlar. Mesnevi Alemlerin Rabbinden indirilmelidir. Batıl onun önünden de, arkasından da yaklaşamaz. Allah onu korur ve gözetir... Mesnevinin başka lâkapları da vardır. O lâkapları Allahu Teala vermiştir. Fakat bu azıyla yetiniyoruz.''
--spoiler--
bir kitap okursun hayatın değişir. bir hayat görürsün kitabın değişir...
Demek ki, Mesnevi'deki bütün sapık hikayeler, örneğin (okuyuculardan özür dileyerek, mecburen atıfta bulunmak zorunda olduğum) mesnevi de porno içerikler başlığı altına yazdığım kabak hikayesi ve ateist bir insanın bile yazmaktan utanabileceği sözler de -haşa- Allah tarafından nazil olmuştur Celaleddin'e..
edit: neden eksiliyorsun kardeşim? çok biliyorsan bir şeyler yaz götünü görelim.*