düz liseden daha güzel bir lise. üniversite kazanamazsan ortada kalmıyorsun en azından..
ortaöğretim* öğrencileri içindeki oranı yüzde 30 civarındadır, aynı oranın avrupada yüzde 70 olduğu düşünülürse ne kadar özendirilmeye muhtaç bir eğitim müessesi olduğu daha iyi anlaşılır. biraz daha sanayiyle iç içe geçirilse güzel olur. ha gayret!
açıkça ifade etmek gerekirse, ülkenin sırtını çevirdiği okullardır. belirli bir mesleğe yönelik eğitim verirler hatta belirli zamanlarda da pratik ile teoriği birleştirmeye çalışırlar. ama imamhatipler nedeniyle, yök tarafından üniversiteye giriş alanı daraltılan liselerdir. ki kanımca bu çok büyük haksızlıktır, genel anlamda üniversite yılarında gördüğüm kadarıyla öys'den gelen bazı arkadaşlar hakikaten düz lise ve fen lisesinden gelen diğer öğrencilere göre çok çok daha bilgiliydiler.
çünkü işin temelini lisede vermişlerdi. üniversitede de daha iyi bir şekilde uzmanlaşmanın kapısını açabilirdi bu. gel gelelim üniversitelerimizin en büyük eksikliği de buydu. birçoğumuz bilir ki türkiyede üniversitelerin çoğu teorik bilgiye dayalı, bu şekilde olması da öğrencinin gelişimi açısından pek sağlıklı bişey değil. ama meslek liselerinin üniversitede kazanacağı bilgilere yönelik büyük yararı olabilirdi.
bunu yanında imamhatip okullarını elemek için, binlerce meslek lisesini çöpe attılar. tabiri caizse hakikaten çöpe attılar, fikrimce 98-99 dönemiydi. yök başkanının uykusu kaçtı ve sistemi değiştirdi. fakat buldukları kılıf biraz tuhafdı. imamhatipler meslek lisesi duurmuna sokuluyordu ki bu tam bir saçmalıktır. imamhatiplerde sözel sayısal bölümleri vardı, öğrenciler bu bölümlerde okuyorlardı. ama meslek lisesinde muhasebe'dir, bilmem elektronik'tir. bu şekildeydi. bunun yanında o dönem mezun olan ve ilk olarak öss'ye girecek öğrencilere geçiş hakkı tanımadılar. daha doğrusu sistemin değiştirileceği önceden haber bile verilmedi.
hala meslek liselerine gereken önem verilmiyor, çünkü insanlar çocukların üniversiteye kapılar kapandığı için göndermek istemiyorlar ve sonun kadar da haklılar. işin ilginç yanı bunu hala yökteki kalın kafalı dört duvar arasında hayatı bitiren profların anlamamış olması. çıkın dışarı biraz hayata bakın, ensdüstri nasıl işliyor piyasada neyin ihtiyacı var bir kontrol edin ama nerede! oturur kalkarsınız, çıkarınız elden gitmeye başlayınca tekerinize çomak sokulduğunda darbe çığırtkanlığı yapar, üstdüzey askeri güçlerle gizli gizli görüşme yaparsınız-allah'ın ihtiyar heyeti!-[işte böyle insanlar, demokrasi allaha emanet! halkın gençlerin ne çektiği umrunuzda mı?]
devletin ve yökün yapması gerekeni-sürekli eleştirip yerden yere vurduğumuz- kapitalist koç yapıyor!
avantajı ve dezavantları, aynı zamanda korkuları ve gelecek umudunu taşıyan ortaögretım programıdır. aslında türkiye'de ki egitim sisteminde varolan bozuklukları temelinde barındırandır, bu nasıl sistem anlaşılmamakta; efendim bu meslek liselerinden mezun olduğunuz zaman ek puanlı, yatay geçişli bir yüksek ögretim proğramına yerleşmek mümkün fakat aynı ek puan mühendislik fakültelerine ve lisans programlarına da verilmekte fakat düz lise vb liselerle uygun gitmeyen ögretim programı nedeniyle buradan mezun olan ögrenci bu alanı bir şekilde kazanamamaktadır. mesleki açıdan türkiye'de teknisyenlik veya teknikerlik kadrosu ile iş bulabilmeleri kolay, avantaj kısmı da budur yoksa pek de çekiciliği olan program değildir.
* memleketin en iyi meslek liselerinden birinden mezun olmuş biri olaraktan, genel lise denen ve üniversiteye öğrenci yerleştirme oranı, irfan erdoğan'ın ifadeleriyle, * 'yüzde on' olan ve aslında beyinsiz genç serserilerin zaptedilip topluma parazit olmalarını geciktirme mekanı işlevi gören, tabiri caiz olsun; 'zaptevi' diyelim bunlara, topluma neredeyse sıfır fayda verip müthiş külfet getiren lüzumsuz mekanlardan 'kat be kat' iyi ve gerekli kurumlar olduklarına şahidim... *
Erdoğan Teziç'in açıkladığı formüle göre , meslek lisesinden mezun öğrenciler kendi alanları ile ilgili fakülte tercihinde bulunduklarında başarı puanları 0.8 ile çarpılacak. Öğrencilerin alanları dışındaki tercihlerinde ise katsayı 0.3 olacak.
kimya bölümü mezunu bir meslek liseli kimya mühendisi olamıyor. elektrik mezunu bir meslek liseli elektrik mühendisi olamıyor. bu öğrencilerin alanı nedir?
(bkz: çelişki)
düz liseye kayıt yaptırmaya giden ve diploma puanı düşük olan ama lise boyunca spor veya sanat dalında göz dolduracak, okulun adını duyuracak herhangi bir yeteneği olmayan öğrencinin yönlendirildiği liselerdir. aksi gibi bu liselere kayıt yaptıran her öğrencinin -tıpkı düz liselerde olduğu gibi- mezun olması sağlanmaktadır (!!!) sırf bu yüzden meslek liselerinin kapıları kayıt zamanı hayrat kapısı gibi dolup taşmakta, kayıt için pek çok dolap dönmektedir. onlar da haklı tabii. bu tür bir okula kapağı attıktan sonra her halükârda mezun olunacak, staj döneminde veya sonrasında tanıdık vasıtasıyla kolayca iş bulunacak. öğrenci ve velisi için gayet güzel bir durum. ama gelin görün ki mesele bu kadar basit değil. bu öğrenciler (bir kısmını tenzih ederim) mesela elektrik bölümünden mezun olduklarında basit bir elektrik devresinden bile anlamıyorsa, lise sonrası üniversite kapılarında yığılma yaşanmaması veya üniversite mezunları işsizken meslek liselerinin istihdam yaratması gibi faydalar pek de gerçekçi görünmüyor.
avrupa birliğine girmeye çalışan türkiyede genç nüfusu değerlendirmek ve ucuz iş gücü yaratarak türkiyeyi yerli ve yabancı yatırımcılar için cazibe merkezi haline getirmeyi amaçlayan oluşum.
mezunlarinin universiteye gitmesi kaynak israfi olan liselerdir. devlet meslek liselerine duz liselerden daha cok para harcamaktadir. bunun nedeni de ara elemen ihtiyacini karsilamaktir. eger bu liseyi bitiren parlak ogrenciler de universiteye giderse, kim teknisyen olacak, ara elemani nereden bulacagiz? zaten ulkemizde muhendis, mimar, uzman acigi yok ki meslek liselerinden takviye yapalim. ara eleman ihtiyacini gosterip sonra da meslek lisesi mezunlari universiteye gidemedigi icin bu liseler gozden dustu o yuzden ara eleman acigi var demek cok buyuk aldatmacadir. meslek lisesi ogrencileri universiteye giderse aradiginiz ara eleman degil, aramadiginiz uzman (muhendis, mimar, doktor vs) olurlar.
bu konuda fransa'da gordugum ornegi vermek istiyorum. fransa'da ortaokul sonrasi ogrenciler yeteneklerine gore duz liseye veya meslek okuluna yonlendirilirler. meslek lisesine gidenler universiteye giremezler. hatta ortaokul sonrasi herkes duz liseye gidemez. notlarinizin iyi olmasi lazimdir. bu yuzden fransa'da ara eleman sikintisi yoktur.
küçük bir çocuğun hayellerini nasıl yıkabilen bir okul türü olduğunu kendi üzerimde göstermek isterim.
bundan yıllar önce lgs sınavında gerçekten çok iyi puan yapmıştım ve akabinde şehrimdeki tüm anadolu liselerine ya da şehir dışındaki bir sürü fen lisesine puanım yetmekteydi. lakin o sene sadece kafasını derslere verdiğinden aklı fikri ortalarda dolaşıyordur; sıra tercihleri yapmaya gelir. anadolu liseleri, iki tane de puanı yeten fen lisesi yazarım ve eve dönerim ama o da ne evde altmış yaşına merdiven dayamış, her şeye karışan bir baba vardır ve psychokinesis'in kanına girer'' oğlum ben ölürsem ne yapacaksın,meslek lisesine git hiç değilse elinde mesleğin olsun,sanki anadolu lisesine gitsen ne olacak,senin ne dayın ne amcan var bize bir şey olursa ne yapcaksın önemli olan meslektir hem orayı bitirdikten sonra doktorluğu seçersin'' der ve Psychokinesis'i kandırır.müdür ve müdür yardımcısı bana ne kadar bu puanla bu tercih olmaz deli misin sen der ama ben dinlemem.sonuçlar açıklanın bir meslek lisesinin elektronik bölümünü kazanırım.
aradan kısa bir zaman geçer hocalar bana süper zeka gözüyle bakar;arkadaşlar ise bu puanla oraya geldiğim için salak olduğumu düşünmektedirler. bir bakımdan haklıdırlar ama olayın içi yüzünü de söyleyemem asla. sonra öğrenirim ki meslek lisesini bitiren direk amele olarak yetişmektedir. tüm soruları doğru yapsa bile doktorluğun d'sini seçemez.
ve küçük bir çocuğun sayfalar dolusu acısı ve senelerdir devam etmekte olan ağlayışı....
şimdi burda kendimi acındırmak istediğim yok ama şu bilinmelidir ki bu katsayı sorununa çözüm bulunmadıkça bu ülke nice değerini kaybedecektir. zira benim gibi biri burda istediği yeri okuyamağı için ne pahasına olursa olsun yurdışında okumayı ve bir daha bu ülkeye gelmemeyi düşünmektedir.
netice: okulum bu yıl bitecek ve ben bu meslek lisesinde ne öğrendim? koca bir hiç. meslek için girdiğim bu okulda sanıyorum ki diğer okullarda olduğu gibi hocaları hayattan bezmiş olan öğrencilerin bir şey öğrenememesi en azından öğrencilerin suçu değildir. zira meslek lisesi öğrencisi anadolu, fen ve düz liseliler tarafından bile aşağılanır daima amele diyerek dışlanır; hocaları sınıfın çoğunluğunun erkek olması dolayısıyla küfürler eder,öğrencilerin hayattan beklentisi yoktur ve o zavallı bilindik türk zihniyetiyle okulu bitirip bir fabrikaya tanıdık aracılığıyla kapak atmayı düşünürler.
meslek lisesi öğrencisiyim derken bile utanıyorsam ve ağır bir şekilde hor görülüyorsam?bu ülkeyi gerçekten sevebilir miyim? avrupanın hangi yerinde böyle bir eğitim sistemi vardır?sistem değişecekmiş diyorlar ,değişsin bakalım iş işten geçti artık.
tam 17 ders saati olan atölye(!)dersinde öğrencilerin çoğunun geyik yapıp hayattan umutsuz sözler sarfedip en ağır müslüm gürses şarkıları dinler.öğretmenler ise bu 17 saatlik dersin 1 saatini konuları yazmaya ve yoklamaya ayırır sonra atölyenin hemen bitişiğindeki öğretmenler odasına gider,need for speed oynar.bu öğretmenler de meslek lisesi sıralarından çımıştır ve tek tercih şansı olması ve türk insanının karakteristik yapısı olan salla başını al maaşını ilkesine uyarak öğretmenliği seçer,hiçbir öğrenciyi takmaz,kendi işine bakar,öğrenciyi döver,söver,kendisi öğretmendir evet.
ilk başladığımda öğrenme aşkım vardı şimdiyse dinmeyen nefret.öğrenciler lise 1'e çok düzgün başlar sonra büyüklerinden gördüğünü yapar karekterini bozar,bunda derste küfür eden öğretmen de vardır.ben ilk kez lisede görmüştüm küfür eden bir öğretmeni.
milyarlık makineler boşa durur hiçbir şey öğrenilmez.üç kuruşluk bir işe girmenizi sağlayacak,öss'de hiçbir yeri seçemeyeceğiniz bir diploma verilir.meslek lisesi diplomasından bir şey olmaz dediğinizde yüz binlerce kişinin bu okulu(!)okumak için can attığını söylerler.zira kat sayı sorunu yüzünden dışarı çıkmaktan nefret eden benim gibi asosyal bir insanı bile,sırf öss sınavı istemeden doğrudan üniversitelerine kabul eden ukrayna gibi gurbetlere gitmeyi düşündürmeye ve yakın zamanda da uygulamaya vesile olurlar.işler bununla da bitmez oraya gitmeyi kafasına koyan öğrenci orada beş sene*okusa da meb denkliği diye bir şey vardır,ukrayna'da bu denklik yoktur ve bu yüzden 15 ay askerlik ve kamu kuruluşlarında çalışmaktan mahrum edilir öğrenci.ukrayna'da okumak buradan ucuz,kalmak da ucuz,her şey güzel,kızları da güzel,arkadaş çevrem de var hazırda,15 ay askerlik yapacak kadar enayi değilim dedirtip o ülkeye kapak(?) attırmayı düşündür insana.
evet borcum var belki bu ülkeye ama enayi değilim.zira mezun olduğumda bulabileceğim en iyi işten asgari ücret alacağım ki o da muamma,zira hiçbir şey öğretilmedi.
kimse kusura bakmasın bu ülke geri kalmayı hak ediyor.
beni ne başbakan'ın şeker bayramı mı ramazan bayramı mı tartışması ne sahte magazin haberleri ne fenerin golleri ve avrupa'da rezil(!)oluşumuz ilgilendiriyor.
ne kürt sorunu ne ermeni soykırımı ne de amerikan mandacılığı...
bu ülkenin en büyük sorunu eğitimdir.keşke hasan ali yücel yaşasaydı.
bu zihniyet devam ettikçe biz nah kalkınırız.ayrıca düşüncelerime kaynak etmesi bakımından:
(bkz: aziz nesin)
(bkz: #865754)
dine karşı olmanın ilericilik olup dinine bağlı olmanın gericilik sayıldığı bir ülkedeyiz.imam hatipliler başka üniversitelerde okusalar ne olurdu sanki?o kat sayı sorunundan beri ne kadar beyin göçü oldu kim bilir.
artık nefret etmiyorum bu zihniyetten,sadece acıyorum.
mezun olan kişinin dışarıda bir bok yapamayacağı lanet,okul denilemeyecek pislik yuvası,soğuk hastane odalarını andıran ilaç kokulu tozlu sınıfları ve beyinsiz öğretmenlerle donatılmış zavallı mı zavallı bir okul türü.bir insan bu okuldan bir bok olunamayacağını bile bile geliyorsa,gerizekalıdır.aman diyeyim bunca sözden sonra gelmeyin.tecrübeyle yıllarca sabit olmuştur bu okulumsu yer. istisnalar kaideyi bozmaz
doksanlı yılların başlarında ebeveyinler tarafından çocuklara tavsiye edilen, liseden sonra hemen iş bulursun gibi iyi niyetli vaadlerle gaza gelip yazıldığımız benim gibi ve şimdilerde ise öss ye takılan, okulların derslikleri bom boş olduğu okullardır.
Devletin ortalama bir düz liseden ve anadolu lisesinden en az 10 kat daha fazla yatırım yapmasına rağmen (meslek liselerinde kullanılan ale edavatı düşünün), üniversiteye girmesinin yök kanalıyla engellendiği okullardır. bu sene bu haksızlık kaldırılmıştır, umarım kalıcı olabilir. ama bırakın avrupa düzeyini eski hallerini bile almazı uzun sürecektir.
sanki bütün meslek lisesi mezunları ara eleman olmuyo hepsi üniversite okuyor ülkede ara eleman kalmıcak gibi saçma sapan düşüncesi olmaayanların lisesidir..
düştüğünüz talihsiz metrekare gibidir.
uğursuzluklar daha başladığınız ilk yıllarda peşinizi bırakmaz. ne matematikten çakar ne edebiyattan anlayacak kadar ders görürsünüz. varsa yoksa meslek. mına koyim bak şimdi en ünlü sanatçılara hepsi alaylı. aradan yıllar geçer, üniversite sınavaı varmış la, çoluk çocuk hepsini alıyorlarmış. mat yok türkçe yok ama bi şansımızı deneyelim der sınava girmeye yeltenirsiniz. sonra kalkar ösym ''işte burda dur''der. senin değerin sıfırın altında hesaplanacak. meslek lisesini okudun diye senden puan kırpacağım. korkma canın yanmayacak.
iyiy'de ösym amca ben babamın ilk gözağrısı olduğum kadar geleceği idim. ne oldu şimdi? sen beni geç babamın hayalleriyle oynadın. onu geç ,belki de bu ülkenin geleceği ile oynadın. fena mı olurdu büyük adam olsaydım. emir komuta merkezi gibi kasılsaydım. nerden biliyorsun, belki tansu çiller olacaktım.tamam bir ''ahu tuğba '' olamazdım ama boynu kalın adam olurdum. annemin tansiyonunu ölçtürmek için bir telefonla tüm türk hekimlerini ayaklandırırdım. korumalarım sigaramı yakardı, yağmurlu havalarda şemsiyemi tutardı ve sakar ben paçalarımı ıslatmadan evime giderdim. iki eli dolu kapıyı açmak ne zor bilir msiin sen ösym? puanı kırkmasaydın, o kapı kaç el tarafından açılırdı. çift hatlı telefonum olurdu, leptop'um 1 değilde 7000 tl olurdu. ya ösym ben senin taaa törediğin yere burnumu sokiyim.
şimdi o yatağında huzurla uyu..nasıl mı?
a)mışıl, mışıl
b)ossura, ossura
c)yaya, yaya
d)kamyon devire devire
