greenpeace'in gereksiz kampanyalarından biridir. "mutlu gelecekler, güzel günler" edebiyatı yapıyorlar her zamanki gibi. ve dikkatimi çekti türkiye'nin %64'ünün nükleer enerjiye karşı çıktığını iddia ediyorlar. sormak istiyorum bu çevre dostu örgüte;
1. bizlerin kaçırdığı bir referandum falan mı oldu acep? %64 oranı nasıl tespit edildi? belki de örneklemleri greenpeace üyelerinden oluşan bir grup insana sormak suretiyle bu sonuca ulaştılar. yahut gerçekten doğru bir anketle %64 oranını buldular. ikinci soruya geçmek istiyorum o halde.
2. muhterem greenpeace üyeleri bu "rahatsız" %64'ün, ithal enerji kaynaklarından ötürü gerçekleşen zamlar ve cari açıklar karşısında da kıçını yırtacağını biliyor mu acaba? şayet nükleere muhalefet edip enerji ithalatımızı aşağı çekmemize karşı çıkan bir %64 varsa -yemin edebilirim ki- aynı adamlar cari açığa da ateş püskürüyordur. böyle bir ironi işte.
güzel günler göreceğiz de, enerjisi dışa bağımlı bir ülke ne kadar güzel günler görebilirse o kadarını göreceğiz.
ülkemizde kurulacak nükleer reaktörlerin ürettiği enerjinin ithal olacağını iddia eden "bilgisiz" ifadesinin hafif kaçacağı insanların destek verdiği kampanya. mevzuya girmeden önce bir edebiyatçımızın* toplumumuzdaki bir kesim cahili tanımlamasına bakalım: "bilmiyorlar, bilmediklerini de bilmiyorlar, başkalarını da bilmiyor zannediyorlar". işte şimdi böyle insanlarla karşı karşıyayız.
nükleer enerjinin yalnız "teknolojisi" ithal olacak. zira türkiye henüz nükleer enerji konusunda emekleme aşamasında. en başta teknolojisi ithal ediliyor.
ancak sonrasında elde edilen enerji ithal olmayacak, pahalı da olmayacak. şayet pahalı olsaydı fransanın elektrik üretimin %80'ini nükleer enerji oluşturmazdı.
türkiye'de uranyum var mı? var. türkiye'de toryum var mı? var. o zaman ne duruyoruz niye helva yapmıyoruz arkadaş? ayrıca nükleer enerjinin saydığım üzere hammaddeleri türkiye'de var, nasıl nükleer enerji "ithal" olacak çok merak ediyorum. araştıran, sorgulayan, merak eden çevre dostu insanlar bir anlatıverin araştırmalarınızın sonucunu.
ayrıca çok pahalıymış nükleer enerji.
doğalgaz ithal etmek sonra ithal doğalgazdan elektrik üretmek çok ucuz oluyor değil mi?
"teknoloji ithali"nin zorunlu ve gerekli olduğunu kavramak lazım. şayet teknoloji icat etmeye gücün yoksa ithal edeceksin. misal güney kore 2001 yılına kadar tek bir nükleer reaktöre sahip değildir. ancak şuan 14 tane rektörü var. bunlardan iki tanesini yabancılar yaptı geri kalanını kendileri. ve 50 milyonluk g.kore'nin elektrik üretiminin %41'ini 2001'den beri yapılan bu nükleer reaktörler sağlamaktadır.
ithal edeceğimiz nükleer teknolojisinin 15 yıllık faturası 51 milyar dolarmış. ve bu doğalgazdan elektrik üretmekten daha kârlıymış! türkiye doğalgazdan elektrik ithal etmek için kaç milyar dolar doğalgaz ithalatı yapıyor: 4.5 milyar dolar. bunun 15 yıllık faturası ne? 67,5 milyar dolar. görüldüğü üzere fark ortada. ayrıca teknoloji ithal edildiği için kısa vadede istenilen verimin alınmaması doğal. ama bu haliyle bile daha kârlı.
birkaç karşılaştırma yapalım. dedik ki doğalgazdan elektrik üretmek için 4.5 milyar dolar ithalat yapıyoruz aynı oranda elektrik üretmek için kaç gaymelik nükleer enerjiye ihtiyaç var? 200 milyon dolar.
son olarak; uranyumla ilgili kehanetlerde bulunmak gereksiz. şu anda uranyum ithali kolay ve ucuz olan bir madendir. türkiyenin de 10 bin ton uranyum rezervi var zaten. toryumun nükleer enerji üretiminde kullanılması için ise çalışmalar yapılıyor. önemli bir uğraş var bu konuda. ve yakın gelecekte toryum da enerji için kullanılacak.
