hani delilikte aklı taklid etmek gibi belirgin bir semptom vardır da, bu altı sene tıp okumuş adamı bile şaşkolozlaştırır ya teşhis hususunda..
bu aslında kendini iptal edip doğayı güçlendirmenin, kendinden geçmenin, bunamanın, melankolinin, parçalanmış mevcudiyetin ve başkalarının görünüşteki önceliğinin tasnif faaliyetidir ya!
ya da bir seyircinin ölü yüzünde patlak veren alkışlar vardır ya hani, ele güne karşı şizofren, kendiyle kaldı mı yapayalnız. kimsenin yenemediği zenci bir boksör gibi ve yenemediği herşeyi bu pislikle kirletmek gibi..
gözlerim kaçıp gitti ama ben hala bakıyorum şüphen olmasın.
Mesela diyorum;
bu gece bir delilik yapsam..!
Bıraksam mutfakta biriken bulaşıkları,
sabah erkenden kalkıp işe gitmeleri,
çeksem arkamdan kapıyı,
kadın başıma gitsem bir meyhaneye dağıtsam..!
fonda bir masa,
arkada Sezen'in şarkıları çalsa;
Ben ağlasam...
Şişenin dibine dibine vursam..!
o da şişede durduğu gibi durmasa,
ne istiyorsa onu yapsa.
Mesela diyorum;
sokaklardan bütün erkekleri kovsam,
Bu gecelik evlerinde otursalar..
Korkmadan dolaşsam bütün şehri,
kimse dokunmasa bana,
mesela bir sandalda sabahlasam...!
Alabildiğince kadın, alabildiğince özgür olsam.
Küfür etsem ağız dolusu, utanmasam;
Şehre isyanımı haykırsam.
Kim bilir kaç kere satılmıştır, bu dünyanın anası,...!
Mesela diyorum; bu gecede ben babasını satsam..!
Mesela diyorum........
"var saymak" "başka bir olasılık" "diyelim ki" anlamları veren sözcüktür.
bu gün ise, ardında bu cümlelerimi getiriverdi:
güzel bir günse,
sabahının ağarışı hafif serinse,
güneşi gizli ama aydınlıksa,
öyle an ki griyse,
olması gerektiği gibinin giziyse,
biliyorsak bilmediklerimizi,