kişiyi takıntı hastalığına iten, mesajı yazıp, cümleleri defalarca kontrol edip, gönder tuşunun üstüne gidip gelip, gidip gelip, gidip bir de üstüne yollanırsa olacakları düşünüp, yollanmazsa olacaklar düşünülüp, bu düzende sürüp giden bir şeydir.
bakiye hesabı yapan elemandır, mesajı kaydetmeye üşenmiş, hadi kaydetti *123'e üşenmiş, hadi onu da yaptı... tamam soğudu zaten kim gönderir artık o mesajı.
önce telefonu eline alıp almamak arasında kalırsın. Sonra alırsın, evirirsin, çevirirsin telefonu. Gelen mesajlara bakarsın, gidenlere, taslaklara hatta çekilmiş resimlere bakarsın. En sonunda sinir olursun yazarsın bir mesaj. Birkaç kere okursun, bazı yerleri silip düzeltirsin. Yollasam mı şimdi? En zor soru da budur. ya gaza gelir yollarsın yada boşverip kafanı oyalamaya başlarsın.
Yaklaşık bir dakika sonra, o kadar düşünürken ama bilinçsizce birden gönder tuşuna basılır ve sonra sadece bir boşluk hissedilerek o alemden uzaklaşılır. Ta ki cevap gelene kadar...