Hastalar,
Kardeşlerim,
iyileşeceksiniz.
Ağrılar sızılar dinecek.
Yumuşak, ılık
Bir yaz akşamı gibi inecek
Ağır,yeşil dalların arasından rahatlık.
Hastalar kardeşlerim,
Biraz daha sabır,biraz daha inat.
Kapının arkasında bekleyen ölüm değil,hayat.
Kapının arkasında dünya, dünya cıvıl cıvıl.
Kalkacaksınız yatağınızdan, gideceksiniz.
Tuzun, ekmeğin, güneşin tadını
Yeni baştan keşfedeceksiniz.
Sararmak limon gibi,mum gibi erimek,
Devrilmek kof bir çınar gibi ansızın.
Kardeşlerim , hastalar!
Biz ne limonuz.ne mum , ne çınar.
Biz, insanız,çok şükür,
Çok şükür, biliriz,
Umudumuzu ilacımıza katmasını.
Yaşamak gerek! diyerek
Ayak direyip
Dayatmasını.
Hastalar, kardeşlerim,
iyileşeceğiz.
Ağrılar, sızılar dinecek.
Yumuşak, ılık bir yaz akşamı gibi inecek
Ağır, yeşil dalların arasından rahatlık
jodie foster'ın baş rolünü oynadığı 1997 yapımı film.
evrende insan dışında yaşayan zeki toplumların olduğunu düşünen elie çocukluğundan itibaren uzayı dinlemeye başlar. "evren'de insan dışında yaşayan varklıklar yoksa, evren ciddi bir yer israfı demektir" diyen babası sayesinde bu konunun daha da üzerine düşer.
1936 berlin olimpiyatları açılışında hitlerin yaptığı konuşma, uzaya gönderilen ilk tv yayınıdır. ve bu yayın tekrar dünyaya gönderilir, elie'de bunu fark eder.
filmin başı güzel olsa da sonuna doğru kurgu kontrolü kaybolmuş.
telefonuma gelmesiyle, an itibariyle beni heyecanlandırandır. özellikle gelen mesajı sanki sen göndermişsin gibi okudum ama en sonraki ' ben ezgi ' cümlesi, bi an gülen suratımı düşürmeye yetti. sonra gelip dürek buraya yazmamı sağladı, rahatlamak için mi bilmiyorum ama sesimi duy diye belkide. ayrıca ben hala de da ekinin yazımında hata yapıyorum...