mesaj ve chat ortamına herkesten geç girip bu ortama uyum sağlayamamaktır.
öyledir ki...
cep telefonları yurdumda yaygınlaşır, yayılır.herkesin nokia 3210'lara "ahanda vay antensiz telefon" ve nokia 3310'lara ise "ahanda titreşimli telefon" dediği günler. onlar öylece yayılırken ben evimde çevirmeli ptt telefon hattı kullanıyordum. cep telefonu ve gsm şebekelerinden epeyce uzaktım. gazetelerin kapış kapış nokia 3210 dağıttığı zamanlarda bile cep telefonu edinmedim; eksikliğini de çok hissetmemiştim. ama bir yere kadar tabi; teknolojiye akak uydurmalıydım.
gün geldi, takvimler 2001 yılını gösterirken ben de bir nokia 3310 aldım; artık bu model otomobil piyasasının şahin'i doğan'ı gibiydi. ben mutluydum oysa; küçük şeylerden mutlu olmasını bilsem de nokia 3310 kütük gibi büyük bir telefondu. sim kart rehberimi arkadaşlarımın telefon numaralarıyla doldurmaya başladım... iyi gidiyordu.
çağrılaşma seansları başladı önce. huzurla yürürken zıngurrrr sesi ile irkilirdim ve bakardım bir arkadaşım beni çaldırmış. hem de çok samimi olmadığım biri. "niye çaldırdı acaba" düşüncesiyle arardım beni çaldıranları.. meğerse adetmiş bu çağrılaşmalar. listeden birbirini çaldıracakmışsın. "şu an seni düşünüyorum" anlamına geliyormuş. hadi ordan lan, o zaman aynı anda herkesi düşünüyorsun sen, ben de seni çaldıracakken meşgulde telefonun... herkesi çaldırıyorsun demek ki! hani benim ayrıcalığım?
çağrılaşma seanslarından sonra bir de mesajlaşmalar başladı. üç senedir cep telefonu olan bir arkadaşıma mesaj attım: "abi zonguldak'a gelmişsin,epeydir görüşemedik seninle......" diye yazarken karakter sınırı diye bir kaideyi öğrendim; kısaltma olayını da bilmiyordum. arkadaşımdan cevap geldi hemen; hemen de nasıl yazardı? ben bin bir çabayla yazmıştım o mesajı. "evt.abi.gldm.mtlaka.grslm.kib." diye bir cevap attı bana arkadaşım. hadi herşeyi anlamıştım da "kib" neydi?
"kib" üzerine komplo teorileri üretmeye başladım. lost teorileri yanında hiç kalırdı. paranoyak bile olmuştum. kib'in anlamı için en son "kodumun ipnesi bye" 'a kadar vardım...
halbuki basit bir "kendine iyi bak" mış olay...
chat dili; msn dili de bunlardan gelişmiş olsa gerek... titreşimler,efektler adamı paranoyak eder...
hepsinin de sebebi karakter sınırıymış,tembellikmiş.
