iki ucu b.klu değnektir. mesaj atsanız neden attım diye kendinizi yer bitirirsiniz. atmasanız, keşke mesaj atsaydım her şey çok farklı olabilirdi düşüncelerine dalar, pişman olursunuz. en iyisi mi salın gitsin. içinizden gelen en doğru olanıdır.
gözün telefona dalar dalar durur. en sonunda yazıcam, hem o da sıradan bir insan değil mi canım diyerek kişi kendini gaza getirir. kime bölümünden bu zaatın ismi seçilir. tek kelime yazamadan siler gidersin. sonra yazsa mıydım, ay o da niye yazmıyo ki bık bık diye sayıklarken uyursun.
önce telefona uzaktan şöyle bir bakılır. 'mesaj atsam mı ki' diye düşünülür. sonra 'atsam ne olacak sanki,' düşüncesi belirir. sonra 'atayım ya ne olacak,' denir. telefon ele alınır, mesaj yazılır, yarım saat boyunca 'acaba atsam mı' diye düşünülür, gözler hafif kısılır, mesaj atılır. iki dakika içinde cevap gelmezse pişman olunur, cevap geldiğinde acaip mutlu olunur.
kalp ve beyin arasındaki gelgitlerden sadece biridir.
kalp: mesaj at o da seni seviyor.
beyin: sakın atma, sevse böyle mi olurdu?
kalp: mesaj at yoksa dururum.
beyin: off tamam hadi atalım en mantıklısı da bu zaten. *
insanın belli kişilere mesaj atmamak için kendini zor tutması olayıdır.Bazen her şeyden çok istersin bir mesaj atmayı konuşmayı , karşındakinden beklersin önce ama bilirsin ki atmayacak,çünkü ne seni merak ettiği vardır ne de senin onu düşündüğün gibi onun seni düşündüğü.Böyle durumlarda tek bir şeyi hatırlamak ve o mesajı atmamak için kafayı dağıtmak gerekir.
'Bir şeyi seviyorsan serbest bırak geri dönerse senindir dönmezse zaten hiç senin olmamıştır.'