''acaba bir tane daha şuku almış mıdır, bügün yazdığım entry'' diyerek her on dakikada bir sözlüğe göz attığım zamanlardı zira beğenilenlerine girme potansiyeline sahip her entryimde olduğu gibi altıncı şukudan yedinci şukuya geçerken oluşan sancılı dönemi yaşıyordum. online satış sitelerinde ki son indirimli ürüne mausunu sürükleyip tıklayan kadın misali seri bir şekilde tıkladım sözlüğe;
-üff hala altı şuku, bir tane daha oy alsam da günün beğenilenlerine girsem....
**
(saat 23:küsürat)
''bu ünlüyü tanıyacak mısınız, şok olmaya hazır mısınız?'' tarzı haberlerde ki ünlülerin hepsini tanıyıp şok olamadığım zamanlardı zira ne zaman habertürk, hürriyet tarzı sitelere girsem kendimi bu tür başlıklarda buluyordum.
-hehe gene tanıdım barış manço bu,*aaarrr.... uludağ, ulan şuku aldı mı acaba entry hemen bakmalıyım.
-üff şunun şurasında yarım saatten az süre kaldı hala altı şukum var.*dur ben başlığı canlandırayım, hıh 'hayata dair iç burkan detaylar' bakınızı vereyim en iyisi hehe çok zekiyim.
***
(saat 23:50)
içsesimin ''kesin oy almadı, sen kim beğenilenler kim'' naraları arasında sözlüğe girdiğimde dikkatimi mesaj kutumun farklı renk olması çekti. kendimi sevdiğin kıza mesaj attıktan sonra telefonun tuş kilidi devreye girip ışığının yandığı anda ki gibi heyecanlı hissederek tıkladım mesaja;
bilet bulunamayan maça cebinde kombine biletle giden adam gibi hissettim kendimi, emin adımlarla kişisel istatistiklerime doğru yol alıyordum, yerim hazırdı ne de olsa. istatistiklere tıkladığım anda kamera benden uzaklaşmaya başladı, slowmotion olarak ekrana yaklaştım, ortama sesizlik hakim oldu hala altı şukuydu.
Arti oyu bu kadar siklemenin manasiz oldugunu kavrayamamis yazar beklentisidir. Arti oy bu sözlükte hic bir sey degildir zira bunu biz istatistiklerden de anliyoruz.