insanlık suçudur. o saatte insanı iş başına dikmenin başka bir izahı yoktur. bakanımız uyku problemini çözmüş gerçi; akşam daha erken uyurlar olur biter diye. tabi 'sigara ve alkolü de az içersin olur biter' kafasındaki insanların kendi içlerindeki tutarlılığıdır bu.
--spoiler--
Talihsiz zamanlama... Enerji Bakanı Taner Yıldız, Gün 6,5'ta ağarıyor. Mesai 7,5'ta başlasın; önerisi yaptı ya...
Aynı gün OECD'nin araştırması, 40 ülke içinde en çok mesai yapanın Türkiye olduğunu ortaya koydu.
"Olsun, çok geri kaldık. Erken kalkalım, cumartesi de çalışalım" diyor Bakan...
Çok çalışıyoruz da mutlu muyuz?
Ne gezer!
Yine aynı araştırmada Türkiye, mutlulukta 40 ülke içinde 32’nci oldu.
Yani mutsuzlukta ilk 8'deyiz.
Hem bu kadar çalışıp hem bunca mutsuzluk niye?
E ondan işte...
* * *
Uygarlık tarihi, insanın daha az çalışmasının tarihidir.
150 yıl önce Avrupa’da işçiler günde ortalama 12 saat çalışıyordu.
Napolyon, işçilerin pazar günleri ayinden sonra dükkân açmasını istiyordu.
Hitler, "Kadınlar 2, erkekler 4 saat "Büyük Almanya" için ücretsiz çalışacak" diyordu.
Çalışmanın kutsanması, tüm despotik rejimlerin manifestosuydu.
işçi sınıfı, uzun mücadeleler sonucu bunu 8 saat sınırına çekebildi. Kan pahasına çalışma saatlerini azaltıp kendine boş zaman yaratabildi.
Türkiye, hâlâ Avrupa'dan fazla çalışıyor.
Bizde haftada 45 saat olan mesai, Avrupa'da 35 saat...
"Mesai saatlerini Batı seviyesine çekelim" diyeceğimize, "Mesaiye erken başlayalım. Cumartesi de çalışalım"ı tartışıyoruz.
* * *
"Kültürümüzde var"mış.
Eh, biraz Akdenizli olmamız hasebiyle "siesta" da vardır kültürümüzde... Bu işler "kültür"le ilgiliyse, diğer Akdenizliler gibi öğleden sonra şekerleme izni versenize...
Evet, bir zamanlar horoz sesiyle uyanır, sabah namazını müteakiben kepenk açardık.
Ahmet Haşim'in "Müslüman Saati"nde pek güzel anlattığı gibi, "ziyada başlayıp ziyada biten, 12 saatlik, kısa, hafif, yaşanması kolay bir günümüz vardı."
O kültürü yok eden, emek sömürgenlerinin kâr hırsı oldu.
Daha çok mesaiyle daha çok kazanabileceklerini keşfettiklerinden beri işçiyi daha çok, daha erken, daha yoğun çalıştırıp duruyorlar.
* * *
Ama koşullara gelince kimseden ses çıkmıyor.
işe gitmek için ortalama 40 dakikasını yolda harcayan bir milletiz.
Yolu geçip işe gidebilen mutlu mu?
Yoo...
Aynı araştırmada 40 ülkenin çalışanlarına "Çalışma ortamından mutlu musunuz" diye soruluyor.
Almanya'da her 10 kişiden 9'u "Hoşnudum" diyor.
Türkiye hoşnutsuzlukta da birinci:
Her 2 kişiden 1'i işinden mutsuz...
Ücretler, maaşlar yetersiz.
iş kazalarından ölümler mi?
Birinciliği kimseye kaptırmayız.
* * *
Bakan'ın "1970'lerde hak etmediğimiz refah seviyesine ulaştık" lafına gelince...
Bana 27 Mayıs Anayasası'nı budamaya hazırlanan 12 Martçı paşaların, "Sosyal uyanış, iktisadi kalkınmayı aştı" saptamasını hatırlattı.
Tamam, gün ışığından yararlanalım, ama lütfen tarihin ışığından da yararlanalım.
* * *
Öğrencilik yıllarının bir kısmında cumartesileri önlük giyip okula gitmiş, halen de pazar yazıları için cumartesileri çalışmayı kabul etmiş bir kardeşiniz olarak yazıyorum:
Siz siz olun, cumartesinizi vermeyin!
--spoiler--
6 ay gece 6 ay gündüz yaşayan toprakların daha doğrusu buzulların ihtiyacı olan bakan. git orada 6 ay gün ışığından yararlan öyle gel demek istediğim enerji ve tabii kaynaklar bakanı.
ak partinin oylarında patlama yapacaktır. demedi demeyin. bir çok sebebi var. özel sektörlü oylarının tamamını alır. asgari ücretliye zam vermeden , onlara bu klas çalımı
göstererek gönüllerini fetheder. çünkü hak arama derdi bitti. millet artık şöyle diyor " hep beraber sürünelim, iyi olanın konumuna ulaşmak hedefimiz değil , amaç en alttakinin seviyesinde yaşamak."
enerji tasarrufu düşünülerek ortaya atılmış bir öneri.
elektrik hatlarında ki kaçakların önlenmesi ve kaçak elektrik kullanımının önüne geçilmesiyle, öneride elde edilmek istenen enerjinin 3 katına sahip olunabileceğini belirtmek istiyorum.
''erken yatılacak''mış birde gelip milletin evine uyuyorlar mı diye arama yapsınlar .zaten halkta bir bilgi patlaması var o patlama bir-iki saat fazla olsa biz iki ay içinde amerika'yı uşak ederiz öyle mi?gözünüzü seveyim gidin oturun oturduğunuz yerde ayrıca enerji bakanı niye mesai'ye karşıyor anlamadım da neyse.
bence fişleme yapsınlar diyecem ama zaten halihazırda fişlemişdir bunlar bizi.
akp'ye oy verenler 6'da başlasın yetmez ama evet diye diye.
vermeyenler ise normal saatte işe başlasın.
hmmm, bence fevkalade olur.
enerji bakanı'nın fikri olduğu için haber bültenlerindeki röportajlarda
-pardoğğn mesai saat 6 da başlıcakmış artık. enerji bakanının fikri. bunun için enerjiniz varmıığğğ.
diye iğrenç laf oyunlarına maruz kalmıştır. şu habercilikte bi şeye de laf oyunu yapmayın be kardeşim. yarın fener yener fenerbahçe kocaman umutların sahibi diye manşet atarsınız, bursa yener bursaspor sağlam adımlarla ilerliyor dersiniz.
milan'ı yeneriz, yendik mi lan? diye manşet atarsınız. milli maç öncesi bu hırvatistana çok gaz vermişler bunlara bi çakmak lazım diye manşet atarsınız. bıktık lan kelime oyunundan.
mesai saatinin saat 6 da başlamasıyla ilgili görüşlerim ise:
türkiye de uygulanması yüzde sıfırın altında olan saçma bi öneri..isterse anayasaya girsin..o zaman ülkede memur kalmayacak size söyleyim ben..ulan milleti bi fırında çalıştırmadığınız kaldı be..
Yol açacağı problemler etraflıca düşünülmeden böyle bir öneride bulunulmamalıydı.
örneğin:
Milyonlarca anne baba, sabah çocuklarını okullarına, yuvalarına bırakıp öyle işe gitmektedir, bu durum ne olacak?
okulların, yuvaların saati demi değişecek... gibi
mesai saatlerini sabah 6 ya kaydırmak demek, bütün unsurlarıyla türkiye nin hayatını 2-3 saat erkene kaydırmak demektir. bu öyle "bakan" derse olur demekle olmaz koçum, bu çok zor iş çok...
bir de sayın bakan bu öneriyi yaptıktan sonra şu şarkıyı söylemiş diyorlar
bütün dünya buna inansa, hep inansa hayat bayram olsa
insanlar elele tutuşsa birlik olsa
uzansak sonsuzaaaa
aslında yatsıyı kılsak yatsak 2 saat uyusak hemen kalksak işe gitsek, 1-2 saat çalışsak hoooop sabah namazını kılsak sonra işe devam çay molası falan yerine 2 rekat akp'nin başımızda olduğu için şükür namazını kılsak sonra gene ara vermeden çalışsak öğlen yemek yemesek önce namazımı eda etsek sonra hep beraber hükümetimiz için dualar etsek, zikirler çeksek sonra bir iki kurabiye ile mideyi bastırsak sonra son tempo işe devam etsek ikindi gelince hemen namaz ve duamızı gerçekleştirip iş yerine dönüp işimizle alakalı son kontrolleri yapıp mesaiyi bitirsek, sonra iş arkadaşları buluşup güzel bir akşam namazı organizasyonu ile stresimizi atsak sonra eve biraz bişeyler atıştırıp yatsıyı kılsak...