Olmaması gereken durumdur, insanı canından bezdirir. Ne kadar ağır işte çalışırsa çalışsın çıkış saatini bilen insan verimlidir. Son anda kitlenen işin düzgün bir sonuç vermeyeceği aşikardır.
insan öldürmek neymiş, nasıl yapılırmış, işte o anda bunları düşünmeye sevk eder insanı.
kitlenen iş; gözde büyüdükçe büyür.
sıkıntı basar.
sinirden ortalığı dağıtmak isteğiyle yapmaya başlanır iş.
uzadıkça uzar.
sonunda patron mutlu mesut evine giderken; çalışan, derin bir iç çekerek tutar evinin yolunu.
gıcıklığına yapılan eylemdir, kesinlikle tesadüf değildir. benim şu anki patroncuğum asla yapmaz öyle şeyler, aksine çıkışıma yarım saat kala falan ofise gelirse, ben geldim, sen artık çıkabilirsin diyor.
iş olsun tamam çalışalım hiç sorun değil ama paydoş saati geldiğinde toparlandığınızı gören, sırf uyuzluk olsun diye, çıkış saatindenden yarım saat fazla çalşmayı kar gören patronlardır. ne kadar çalışırsak çalışalım aldığımız parayı hakettiğimizi düşünmezler bunlar. alınılan maaşı bir de tam gününde ödüyorlar ise o zaman kral kesilir, istediğini yaptırma hakkı bulur kendinde.
bunlar, sormadan mesaiye bırakır. giriş saatiniz bellidir. geç geldiğinizde uyarı alırsınız ama akşam çıkış saatiniz hiç belli değildir. belli bir süre aksamları biraz fazla kaldığınızda, size olan davranışları hemen değişir. ama hasta olup gelmediğinizde sizden kötüsü yoktur.
Patronunuzun olması işinizin olduğunu yoğunluktan iş kirlenmesi ise işsiz kalma korkusunun olmadığını gosterirki o patronun tasagına kurban olacak binlerce işsizi düşününce insanın kendisini şanslı hissetmesini sağlayan olaydır.
