bazen güzeldir,bazen bazen cok kötü...özlemek güzeldir.cok özlemek acı cekmektir.dokunmak istersin dokunamazsin,hayallerinde yaşatırsın onu...karmaşık duygulari birlikte yaşatir mesafe...mesafenin ilişkiye kattığı mana gözyaşıdır aslında..
hem seveceksin, hem dokunmayacaksın.
allah allah... durduk yerde neden çiftler kendini leyla-mecnun tribine sokar ki? bak mutfak orada canım gördün mü?
evet.
kalk bi çay koy hadi. hadi güzel gözlüm hadi.
90 km: iyi lan haftada bir, olmadı iki haftada bir görüşürüm. özlerim yoksa...
180 km: ayda bir görüşürüz ya... çok da bağlanmıyacağım zaten.
360 km: ne gideceğim lan, o benim ayağıma gelsin!
aşağı yukarı bitter çikolata gibi bişeydir. güzel olması gerekirken acıdır, pistir. 260 kilometredir, aradaki dağdır, otoban gişeleridir, cep telefonunun kulakta yara yapmasıdır.
özlem farkli bir boyut kazaniyor, bulustugunda ise zamanin degerini biliyorsun, üstelik karsindakini kirmamak icin daha da bir özenli yaklasiyorsun. Uzun vadeli olmasa bile kisa vadeli iliskiyi renklerdiriyor, ama gel gör ki zaman icinde cok yipratici olabiliyor hele hele gercekten uyumlu bir cift isen, hep bir eksik hisediyorsun ve güvenmek daha da zor oluyor.
Gerci mesafe ayni sehirde yasadigin bir insanla da olabilir elbette, partnerin karekterinde bir "kendine yaklastirmama" bozuklugu varsa, bunun bir iliskiye kattigi mana ancak zehirli bir manadir, cünkü iliskiyi öldürmeye meyilli bir mesafe olur.
derin manalara sahiptir...
aranızda kocaman dağlar vardır ama siz sevdiceğinizi görmek uğruna o dağlara yol olursunuz.
uzun zamandır görmediğiniz cananınızı sehirler arası terminalde yüzlerce kişinin içinde elinizle koymuşcasına bulursunuz.
o melekten asil suratını görür ve hayatta hiç o kadar masum ve gerçekçi olmamış bir gülücükle karşılanırsınız...
doyamamaktır, 10 saatlik yoldan sonra hiç yorulmadan ve gece tekrar dönüşü düşünmeden her dakikayı değerlendirmektir.
o anlatır siz dinlersiniz hiç bir dinleme bu kadar özden olamaz dostlar, hiç bir hikaye bu kadar etkilemez. saate bakmak istemezseniz hatta kol saatiniz çıkarırsınız, telefon çalmasa saatten haberiniz olmaz..
yarin ellerini o kadar sıkı tutarsınız ki hiç ayrılmayacak sanarsınız zira bu hayatınızdaki maddi ayrılıktan ziyade en büyük yanılgıdır.
başladığınız yere geri dönersiniz eller o kadar sıkı birbirine sarılır ki aradan hava geçmez, terminale girilir kısa hayalin sonu geldiği anlaşılır gözler dolar ama iki tarafta
- söz verelim ağlamayacağız**
uyarı gelir yolcu kalmasın!
ne olur ulan yolcu kalsa ne olur gitmesem dersiniz... el mahkum binersiniz sanki dört kolluya binmişçesine etraf kararır, sevdiceğiniz size siz o nur inmiş yüze bakarsınız, içinizden isyanın dibine vurursunuz...
en son eller havaya kalkar ama veda değildir bu ne bileyim belki bir başka kavuşmanın müjdesi vel hasıl o 10 saatlik yol olur 10 yıl giderken dağlara yol olmuştuk ya şimdi o dağlar bizi ezer ama sevgiliye kavuşma hayaliyle o koca dağları taşırsınız ve hayallere dalarsınız, sabah olur uyanırsınız yine eziyet başlar, hasret başlar, çekersiniz.. beklersiniz...
dediğim gibi mesafeler ilişkiye gerçekten anlaşılması zor anlamlar katar...
farklı şehirlerden ilişki yürütmek ilişkinin bitmesine neden olduğu gibi, tam tersi ilişkiyi sağlamlaştıracak meziyetlere de sahiptir. **
aylarca görmediğiniz, sadece sesini duyduğunuz sevgilinizin telefonda konuşurken ona duyduğunuz özlemin bu kadar alevlenmesini başka ne sağlayabilir ki?
aynı şehirde ikamet ettiğiniz sevgili ile her gün görüşme şansına sahipsiniz. kabul, hatta taraflar işin cıvığını çıkarmıyorsa çok şanslı bile sayılabilirsiniz. ama aşkın içinde özlem olmadan olur mu dostlar? her gün görüştüğünüz birini nereye kadar ve ne kadar özleyebilirsiniz ki? hele ki sevgiliniz sizinle her gün görüşmek istiyorsa, ama siz bazen başka aktivitiler yapmak istiyorsanız ilişkinin bunaltıcı sıcaklığına merhaba demeye hazır olun.
her gün görüşen sevgililer her hangi bir tartışma da birbirine nasıl davranır? kesinlikle olayın çığrından çıkma aşaması vardır, ve bu aşamaya gelince taraflardan birisi olmadık şeyler söylemeye, giydirmeye başlar. ilişkinin olmazsa olmazı saygıdır, ve zamanla bu değer aşınmaya ve kaybolmaya mahkum kalır.
uzaktan ilişki yürütmenin zorluğunu bilen sevgililer normalde aşırı tepki vereceği olayların üstünü örtmeye ve yapıcı olmaya çabalarlar. ilişkilerinde özveri maksimum seviyeye tırmanır.
en çok kafa kurcalayan sorunlardan birisi ise aldatılma korkusudur. evet bu risk her zaman olabilir. ama bu riskin yanında ilişkinin en sağlam temeli de oluşmaya başlamaktadır. güven... güvenmediğiniz insanla bırakın sevgili olmayı selamlaşmayı bile kendinize yediremezsiniz. kaldı ki güvenmediğiniz bir insanla evlilik düşüncesini aklınızdan bile geçirmezsiniz. zamanla sağlanan bu güven ile değer verdiğiniz, aşık olduğunuz o insanın hangi hareketinde şüpheye düşersiniz ki? bir çok insanın anlamak istemediği bir şey var. ileride eşiniz çalışmaya başladığında diyelim ki bir kaç günlüğüne şehir dışında olması gerekti. işte o esnada o insanın sizi aldatmadığından nasıl emin olabilirsiniz? zamanında zaten uzak mesafeli bir ilişki kurmuş, o yıllarda aldatılmamışsınız, o dakikadan sonra aldatılma şansınız artık sıfıra yakındır.
uzun süredir görüşmediğiniz sevgili ile görüştüğünüzde ona bakışınızda ki içtenlik, sıcaklık, samimiyet başka nerede görülebilir?
peki ya onun elini aylar sonra ilk tuttuğunuzda kalbinizin titremesine ne demeli...
uzun süre görüşmedikten sonra dakikaları bile hesaplayarak onunla vakit geçirmenin zevkini başka ne verebilir?
iş bu entrydeki yazılanlar uzak mesafeli ilişkiler için geçerlidir. ayrıca aynı şehirde yaşayıp ilişkisinin samimiyetini koruyabilen, sevgilisine hala sadık kalabilen, ona her gün daha büyük bir aşkla bağlanan grubu tenzih ederim.
manayı kendini darmak olarak anlayanların ürettiği bir şeydir. mesafe ilişkiye mana katmaz, sadece seni melankolik bi hale sokarak yaşadıklarını bir tek sen ve sevdiceğin yaşıyormuşsun gibi hissettirir. öyle hissettirir ki ayrılmayasın, tırmalayasın.
takip mesafesi sadece trafikte geçerli bir durum değildir. pekala ikili ilişkilerde de belli bir takip mesafesi olmalıdır. bu ihlal edildiğinde insanlar birbirini tüketir. asıl ayrılık manasındaki mesafeye gelirsek ilişkiyi test eder uzun mesafeler. gerçekten seviyorsanız, içinizde büyütürsünüz özlemle sevgiyi. kavuşma anının anlatılmaz hazzını duyarsınız her yeni günde. ve anlam kazanır doğacak her yeni gün.
mesafeler ilişkinizin büyüsünü korur. yaptığınız herşey bir anlam, bir derinlik kazanır. yanlışlıkla sevdiğinizin eline değseniz sanki ruhunuza dokunuyormuş gibi hissedersiniz.