bal gibi de engeldir arkadaş.
bırakır gider başka bir ülkeye göt gibi kalırsın. önce dersin skypa var msn var ne olucak ki dersin. zaten 5 ay çabuk geçer dersin. ilk iki hafta her akşam skypatasındır. tüm işlerini ona göre ayarlarsın. sonra bakarsın çevre yapmaya başlar kendisine. bu akşam gelemiycem skypa der. arkadaşlarla bilmem nereye gidicez. tamam dersin. hatta sevinirsin oralarda yalnız değil bak arkadaş bulmuş diye. sonra o konuşmalar 3 günde bir olur daha sonra da haftada 1,2 ye iner. sonra bir bakmışsın beklenen konuşma gelmiş çatmış.
-olmuyor haydi bismillah yapamıyorum böyle.
+bende yapamıyorum. sadece haftada bir kere görüşüp ne yaptığını nasıl gittiğini öğrenmek yetmiyor bana.
-uzatmayalım artık bence. ayrılalım.
+bence de yapacak bir şey yok!
konuşma gayet basit ve medenidir. iki taraf da görüşememekten birbirlerinin ne yaptıklarından haberdar olmadıkları için ayrılmak ister. ama giden için daha farklı sebepler vardır. sevgilisinin tasvip etmeyeceği şeyleri gizli saklı yapmaktan sıkılmıştır. ne yaptığını nerde kimle olduğunu facebook alemine duyuramamak başlı başlına sebeptir onun için. fotoğraf yükleyip tagleyemiyor ya kendisini. biliyor çünkü kızacak karşı taraf tartışma çıkacak. zaten göz görmeyince gönül de katlanır der ve kendisini bu düşünceye inandırarak istediği avrupayi hayat tarzına ayak uydurmak için sevgilisinden ayrılır olur biter. nolucak ki! her taraf hans dolu. sarışınlar hemde ne güzel hep hayalindeki gibi.
o yüzden mesafe bal gibi de engeldir arkadaş. kimse bana "ama ya gerçekten aşıksalar" geyiğiyle gelmesin. tokatlarım.
--spoiler--
bir sözlük zirvesinde tanışan celal ile ceren, birbirlerini çok sevdiler. fakat ayrıydı yolları. 454 km idi ankara-istanbul arası. sabahlara kadar yazışırlardı msn camlarında. ayda bir buluşurlardı celalin istanbul'daki yatağında. oysa osman gaddardı, pusudaydı en fazla 54 metre mesafede ceren'in kaldığı kız yurduna. bir gece, celal ceren'i düşleyip bakarken evde nasırlı ellerine. gaddar osman'ın 400 km avantajla sakalları batıyordu ceren'in gül memelerine. işte hayat böyle acımasız ve böyle adiydi. ve sevgili seyirciler, bu bir heber değil, haberin ta kendisydi...
--spoiler--
değildir. mesafeler sadece aşkta zorluk istemeyenlerin engelidir yoksa aşkı yaşayanlar için engel değildir, onlar için mesafeler adımlardır sadece gidilicek adımlar.
mesafeler aşka hiçbir zaman engel değildir.aşka hiçbirşey engel olamaz ama olan şudur.
aşkın tek başına güçsüz olması. sizi bir arada tutan aşkın bir yere kadar sizinle beraber gelmesidir.Mutluluk, huzur, bir çift güzel söz.. o kavgaların , gözyaşlarının yerine gelecek bir çift güzel sözdür sizi bir arada tutan .Tabiki aşktan sonra.
Mutluluğunuz, saygınız , o göz yaşlarının yerini dolduramadıktan sonra birkelebek kanadı bile engel olabilir aşkınıza.
Birbirinize karşı olan sorumluluğunuz ,sadakatiniz , huzurunuz ,güveniniz, iki levha ise ;bunları birleştiren birbirine perçinleyende lehimdir ,aşktır.bu iki levha küçük olabilir ama lehim yine tutar .
önemli olan levhaları ayakta tutabilecek gücü kendinizde bulmanızdır.ne olursa olsun lehvaları ayakta tutmak lehimi bozmamaktır önemli olan.*
değildir. dünyanın en kıskanç insanlarından biri olmaya adayken hayatı bir gün zehir etmeden iki yıl yaşadım. gel gör ki mesafeden ihanetten değil çok başka şeyden bitti. her günümü geçirdiğim biri oldu sonra. onunla bir yıl zor geçirdik. mesafenin her türlüsü iyidir biraz bakmayın.
Beden dili diye bir gerçek varsa (ki var) engeldir...
Mesajda mesela "canım" dersin, o "hadi canım ordan!" Şeklinde anlar.
Aşk tekleşmektir, araya bırakın mesafeyi, elbise bile girmemeli mümkünse.
birtürlü çözüme kavuşamayan sorunsaldır. insanların pek çoğu, aşık olana kadar "mesafeler aşka engeldir." önermesini doğru bulurlar. Fakat gün gelir de uzaktaki birine aşık olduklarında; "mi acaba?" sorusu önermenin doğruluğunda kuşkuya düşürür. Sonrasında "denemeden bilemeyiz" yargısıyla uzaktan ilişki başlar. Her ilişkide yaşanan sorunlar gibi bu ilişkinin de kendine has sıkıntıları başlar. En başında "kıskançlık" dürtüsü rahat bırakmaz uzaktaki sevgiliyi. Güven sorgulanır, yapılanlar incelenir ve hipotezler ortaya atılır sevgili tarafından. Kanıtlanması için deneyler yapmaya başlar sevgili. Bir açık yakaladığı an girilir kuyudan içeri. Elde var hüzün elde var ayrılık..
Demem o ki uzaktan ilişki yürütmek zordur fakat başarılamaz değildir. Bir de şu durum var her ilişkide yaşanan problemler var. Her ilişkinin kendine has sıkıntıları var. Uzaktan ilişkinin de başta güven ve kıskançlık sıkıntıları daha dizginlenmiş olduğunda ve karşılıklı taraflar tutkularına sahip çıktığı sürece çözülemeyecek problem olacağını sanmıyorum.
tabi ki de engeldir.insan oğlu doyumsuzdur.ee o kadar ilgiyi hayvana da göstersen onda da bi kıpırdanma olur.daha sonrasında ilgi gösteren ve her zaman yanında yani mecazen değil fiziken yanında olan birini bulunca haliyle ona dönecektir.kısacası olcak iş değil usta.
mesafeden mesafeye değiştiği gibi insandan insana da değişir. birbirine aşık olan ama güven problemine sahip iki kişiyi düşünelim. hatta bir tanesinin bile sahip olması yeterlidir. güvensizlik, özgüven eksikliği, baskı, çevresel koşullar. of of o ilişki çekilmez; bir de karşı taraf çok sosyal ise "patlat mısırını uzaktan izle" ilişkisidir.
engel degildir zannimca, bazen cok uzaktaki insanlar ozlenir. hani ask dedigin bir insanla sevgili olmak da degildir zaten. tanimlayamiyorum bak, gece gece yandi şarteller. sevin sevisin anasini satayim uzakta da olsa bir gun gelecek ozlenen.